Dünya yangın yerine dönmüş durumda. Sözde süper güçler, insanlığın ortak malı olan güzelim dünyamızı yaşanmaz hale getiriyorlar.
İki komşu ülke, Rusya ve Ukrayna yok yere birbirleriyle savaşıyorlar. Kime sorsan ben haklıyım diyor. Haklı olsan neye yarar. Hak aramanın savaşın haricinde başka bir yolu yok mu? İnsanlığın geldiği nihai nokta böyle mi olmalıydı? İki komşu devletin halkı da aynı soydan, aynı boydan. Zamanla aralarına nifak tohumları atılmış. Birbirlerine düşman haline getirilmişler.
Sömürgeci güçler hep bildiğimiz taktiği sahneye koyuyor. Tavşana kaç, tazıya tut diyorlar.
Bütün bu vahim hadiseler ne hikmetse hep bizim etrafımızda cereyan ediyor. Etrafımızı kan gölüne çevirdiler. Ortadoğu coğrafyasını yaşanmaz hale getirdiler. Taş üstünde taş koymadılar. Komşularımızın kadim şehirleri Bağdat, Şam, Musul, Kerkük… viraneye döndü. Yıllarca uğraşılsa bile bir daha eski haline getirilemezler.
Başta Amerika ve bütün Avrupa ülkeleri kendi bölgelerinin dışındakileri, bir bahane bulup birbiriyle savaştırıyorlar. Bu savaşlar, yıllarca sürüyor. Savaş biti gibi gözüktüğünde bile kimin kazandığı pek belli olmuyor. Savaş bitse bile ekilen nifak tohumları asırlarca sürüyor.
Sağanak altınsa ağlayanla gülen pek fark olunmaz diyor Cenap Şahabettin. Etrafta sağanak var. Kim ağlıyor, kim gülüyor belli değil. Gerçek kimlikler sağanak geçip güneş açınca ortaya çıkacak.
Bu asırda savaşın kazananı olmaz. Olan masum insanlara oluyor. Şimdiden üç milyon Ukraynalı yerinden yurdundan olmuş durumda. Evini ocağını, bağını barkını terk etmek zorunda kalmış. Yollara düşmüş, sözde gelişmiş ülkelere iltica ediyorlar. Akıbetlerinin ne olacağı belli değil. Dalından koparılmış yaprağın akıbetini rüzgar tayin eder. Nerede duracağı artık rüzgarın insafına kalmıştır.
Her gün savaş görüntülerini izlemekten gına geldik. Yo mu bu uğursuz gecenin sabahı !
Savaş topraklarında binlerce masum yavru yetim kaldı. Onlara bunun hesabını kim verecek? Umurunda mı emperyalist güçlerin.
Dünya artık büyük bir köy haline geldi. Ne olursa olsun bizi alakadar etmez diyemiyoruz. Komşuda çıkan yangın bizim bacayı da sarıyor.
Bütün dünya ekonomik olarak birbirine bağlı. Az çok her devletle ekonomik münasebetlerimiz var. Görüyoruz ki savaş ekonomimizi derinden sarstı. Olabilecek en az hasarla atlatmaya çalışıyoruz. Ne kadar yapabilirsek.
Amerika, müdahale edersem üçüncü dünya savaşı çıkar, diyerek bütün dünyayı üstü kapalı tehdit ediyor. Savaş iki devlet arasında sürsün ama bir dünya savaşına dönüşmesin mi demek istiyor? Nasıl olsa savaşın sonunda asıl kazanan ben mi olacağım demek istiyor?
Filler tepişiyor, çimenler eziliyor.
Artık bu anlamsız savaşa birilerinin dur demesi lazım.
Türküye, elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret sarf ediyor. Taraf olmadan barıştan yana taraf olduğunu ortaya koyuyor. Savaşın değil barışın yanında yer alıyor.
Dünyanın beşten büyük olduğunu her defasında haykırıyor.
Bir gün bütün dünya ,dünyanın beşten büyük olduğunu görecek.
İnşallah o günler yakındır.
Zulüm payidar olmaz.
