Terme Ziraat Odası Başkanı Ferda Ergün, kahverengi kokarcalar nedeniyle fındık üreticisinin zaman zaman zorluk yaşadığını ve bu zararlıların verim kaybına neden olduğunu belirterek, mücadele çağrısında bulundu.
Terme Ziraat Odası Başkanı Ferda Ergün, fındık başta olmak üzere çeşitli tarım ürünlerine zarar veren kahverengi kokarcayla ilgili üreticilerin başının dertte olduğunu belirterek, "İlçemizde özellikle bazı bölgelerde görülen kahverengi kokarcay karşı mücadele çalışmalarına ağırlık verilmesini istiyoruz" dedi.
ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN
STRATEJİK ÖNEME SAHİP
BİTKİLERE ZARAR VERİYOR
Ergün, Kahverengi kokarca, tarımsal üretimde büyük kayıplara neden olan istilacı bir zararlı olarak Türkiye'de önemli bir tehdit oluşturuyor. İlk kez 2017 yılında Artvin'de tespit edilen kahverengi kokarca böceği başta fındık olmak üzere elma, armut, turunçgiller, şeftali, ceviz, Trabzon hurması, mısır, fasulye, domates, biber, patlıcan gibi ülke ekonomisi için stratejik öneme sahip bitkilere zarar veriyor. Böcek, meyve ve sebzelerde emgi yaparak verim ve kalite kaybına yol açıyor.
Kahverengi kokarca zararlısının kış uykusu için sonbahar aylarında kapalı alanlara girmektedir. Eylül-Ekim aylarında binlercesini bir arada görebiliyoruz. Evlerde mekanik mücadele dediğimiz, toplanıp imha edilmesi önem arz ediyor. Bunu üreticilerimiz kendileri yapmak durumunda.
Kahverengi kokarcanın fındıkta Karadeniz Bölgesi illerinde bu yıl yüzde 25'lere varan oranlarda zarar verdiği tahmin ediliyor. Zararın boyutları üreticilerimizi mağdur ediyor. Bu hastalık nedeniyle randımanın 30-35'e kadar düşeceği tahmin ediliyor.
Çok önemli bir ihraç ürünümüz fındıkta gelecek yıllarda kötü sonuçlara yol açabilecek bu zararlıya gereken hassasiyet gösterilmelidir. Fındığa taraf olan her kesim topyekûn olarak mücadeleye katılmalıdır. Zararlının daha fazla yayılmaması için gereken çalışmalar artırılmalıdır. Yoğunluğun olduğu yerlerde, Tarım ve Orman Bakanlığı İl ve İlçe Müdürlükleri, Ziraat Odalarımız ve üreticilerimiz bu yoğunluğu ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları ivedilikle başlatmalıdır. Ziraat Odalarımız bu konuda gerekli faaliyette bulunmaya hazırdır.
Kahverengi kokarca için Zirai Mücadele Teknik Talimatı hazırlandı. İlaçlı mücadele için bitki koruma ürünleri ruhsatlandırıldı. Ayrıca doğal düşman olarak zararlının mücadelesinde kullanılacak olan yumurta parazitoidi salımı için kitlesel üretim çalışmaları tamamlanarak 2023 yılı haziran ayından itibaren bölgeye kitlesel salıma başlandı. Toplum bilincinin artırılması amacıyla, zararlının tanınması, zarar şekli ve mücadele yöntemleri hakkında afiş ve broşür hazırlandı.
Karadeniz Bölgesi'nin coğrafi olarak engebeli olması ve fındık bahçelerinin dik alanlarda bulunması sebebiyle çiftçilerimiz zararlının görüldüğü alanlara teknik talimatlara uygun bir şekilde müdahale edemiyor. Ayrıca çiftçilerimizin mücadele dönemlerinde orada bulunması güç olduğundan, zirai mücadelenin yeterli ve zamanında yapılmaması sorun yaratıyor.
KOKARCALARI GÖRDÜĞÜMÜZ
YERDE İMHA ETMELİYİZ
Ülkemizde de diğer ülkelerdeki gibi kayıplara ulaşmadan, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere popülasyonun yoğun olduğu bölgelerde, gerek kışlaklarda ve gerekse kokarcanın ürünlere zarar vermeye başladığı aylarda gerekli tedbirler alınmalıdır.
Üreticilerimizin bu konuda eğitimi şarttır. Konunun yüz yüze, afiş ve broşürlerle üreticilerimize anlatılmasına devam edilmelidir. Evimizde, depomuzda, samanlığımızda ve benzeri yerlerde kahverengi kokarcaları gördüğümüzde onları imha etmeliyiz.
Kahverengi kokarca Nisan ayına kadar evimizde, depomuzda, samanlığımızda kışlayarak sonra tarımsal alanlara yayılıyor. Bu sebeple kışlamış erginlerin kışlaklardan dağılmadan kitle halinde imhası için Tarım ve Orman İl ve İlçe Müdürlüğü ve Belediye ile irtibata geçerek, halk sağlığı açısından zararlı olmayan ilaçlar ile ilaçlanması sağlanmalıdır. Mayıs ayından sonra kokarcanın hareketli olduğu dönemlerde Tarım ve Orman Bakanlığının ruhsatlandırdığı ruhsatlı bitki koruma ürünleri ile tarımsal alanlarda ilaçlı mücadele yapılması gerekiyor. Kimyasal mücadelenin yanında çevreye zarar vermemek adına biyolojik mücadele daha bir önem kazanıyor. Bu nedenle biyolojik ve biyoteknik mücadelede Bakanlık daha fazla inisiyatif almalıdır.”dedi.
Hbr: Berkan KARAPIÇAK