Terme Kudus Platformunca, İsrail'in Filistin'deki saldırılarına tepki göstermek amacıyla "Büyük Filistin Yürüyüşü" düzenlendi.
13 Haziran Perşembe günü Terme Cumhuriyet ve 15 Temmuz Milli İrade Meydanında başlayan yürüyüşte Filistin halkının özgürlüğü, barışı ve adaleti için güçlü mesajlar verilerek İsrail'in Filistin'e uyguladığı zulüm kınandı. Etkinlikte gençler, Filistin direnişinin sembolü olan dabke dansını sergiledi.
Yürüyüş sonrası Terme Kudus Platformu adına basın açıklamasında bulunan İsa Şahin, "Filistin ve Gazze'deki insanlık dramı son bulana kadar, adaletin ve özgürlüğün hakim olduğu bir Filistin için mücadele etmeye devam edeceğiz.
7 Ekim 2023 tarihinden bu yana yaklaşık 8 ayı aşkın süredir başta Gazze olmak üzere Filistin'de masum sivillere yönelik gerçekleştirilen saldırılar eşi benzeri görülmemiş insani bir felakete yol açmıştır. Uluslararası insan hakları ihlal edilerek, bölgede hastanelere, sivil yerleşim yerlerine,ibadethanelere, uluslararası yardım kuruluşlarının bulunduğu bölgelere yönelik havadan, karadan ve denizden saldırılar neticesinde, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere binlerce masum Filistin'li hayatını kaybetmiştir.
İsrail tüm tepkilere rağmen Filistin halkına ve Refah bölgesindeki saldırılarına devam etmekte, yapılan saldırılar eşi benzeri görülmemiş bir felakete, toplu ölümlere ve soykırıma yol açmıştır. Tüm ateşkes çağrılarına rağmen savaş suçu işlemeye devam eden İsrail, Refah bölgesinde de saldırılara devam etmektedir. Bu gözü dönmüş katiller, Mısır ve Gazze arasındaki insani yardımların ulaştırılmasında ana geçiş noktası olan Refah sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirerek, Filistinli kardeşlerimize başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçların ve acil insani yardımların ulaştırılmasını engellemektedir.
İsrail'e öyle bir tokat atalım ki bütün hayatı Gazze şeridi gibi gözlerinin önünden geçsin. Yıllardır bize medeniyet ve çağdaşlık nutukları atan batılı zihniyetlerin bu zulüm karşısında sessiz kalmayan kendi vatandaşlarına dahi yapmış oldukları zulüm ayan beyan ortadadır. Bu vicdan sahiplerinin tek isteği, israille anladığı dilden konuşulmasıdır.
Müslüman ülkelerin yöneticilerine sesleniyoruz: haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır şiarını benimseyerek tüm gücünüz ve kararlığınızla ABD ve İsrail tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğunuzu net bir şekilde ne zaman haykıracaksınız. Bu coğrafyaya geldiği günden beri vahşet ve zulümden başka bir amacı olmayan bu katil topluluğunu ne zaman durduracaksınız.
Çocuklar uyurken sessiz olunur, öldürülürken değil. Rabbimizin bize işgal altındaki tüm islam topraklarında Kudüs'ümüzü, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'mızın fethini nasip edeceğine inancımız tamdır. Kudüs özgür oluncaya, Hanzala yüzünü dönünceye kadar her ilden, her meydandan zulme karşı haykırmaya devam edeceğiz. Almazsak ölmeyiz ama alırsak ölecekler, onun için boykota devam edeceğiz. Yürüyüşe katılan sivil toplum kuruluşları temsilcilerine, Filistin halkına destek verenlere ve insan haklarına duyarlı olan herkese teşekkür ediyorum.”dedi.
Yürüyüşte "Müslüman uyuma Filistin'e sahip çık" , "Filistin halkı yalnız değildir" , “Yıkılasın İsrail, Enkazını göreyim, Sana ülke diyenin Yüzüne tüküreyim” ve “Zulme sessiz kalma mazluma umut ol” sloganları atılarak tekbir getirildi.
Yürüyüş yapılan dualar eşliğinde son buldu. Hbr: Berkan KARAPIÇAK