Bugün, 30 Temmuz 2025 Çarşamba

YAZ AYINDA BESLENMEYE DiKKAT

YAZ AYINDA BESLENMEYE DiKKAT

Diyetisyen Seda Gözübüyük, yazın gelişiyle birlikte havaların ısınmasının bireylerde daha fazla sıvı alma ihtiyacına neden olduğuna dikkat çekerek tüketmemiz ve uzak durmamız gereken gıdalar hakkında bilgiler verdi.

 Yazın dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan birinin su tüketimi olduğunu vurgulayan Terme İlçe Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Seda Gözübüyük “Yaz aylarında yüksek hava sıcaklıklarının sebep olduğu  yoğun terlemeye bağlı olarak vücuttaki su ve mineral oranının azalmasıyla tansiyon ve şeker metabolizmasında dengesizlikler oluşturabilir. Bu dengesizlik sonucunda ise baş ağrısı, halsizlik, kalp rahatsızlığı, bayılma gibi semptomlar gerçekleşebilir, hatta ileri boyutta ölüm vakalarıyla karşılaşabiliriz.’’ diyerek konunun önemine dikkat çekti. Ayrıca toplumda  doğru olduğu düşülen bazı yanlış bilgiler hakkında da bilgi verdi.
NASIL BESLENECEĞİZ?
İnsanoğlu yaratılışı gereği var olduğu ilk andan itibaren beslenmeye ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacını doğada var olan tüm yiyeceklerden karşılar. Bu sebepten yemenin tamamen ya kısmi kesilmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Bu sebepten adını sıkça duyduğumuz su diyeti, kabak diyeti ya da açlık diyeti gibi kişinin vücut parametrelerinde dengesiz değişikliklere sebep olan beslenme davranışlarından uzak durulmalıdır. Bunların yerine günümüz otoriterlerinin çoğunun kabul ettiği öğün sayısını azaltmaya yönelik uygulaması kişinin iştahını azaltmakta ve buna bağlı olarak insülin direncini (prediyabet) kırmaktadır. Ve bu durum neticesinde zayıflama değil sağlıklı zayıflama gerçekleşmektedir.
ET TÜKETİMİNE DİKKAT?
Kurban Bayramı'ndan yeni çıktığımızı ve bu süreçte bol miktarda et tüketildiği ve tüketimin önümüzdeki günlerde de yoğun bir şekilde olacağını söyleyen Diyetisyen Seda Gözübüyük “Kırmızı et protein değeri çok yüksek bir gıdadır. Bu sebepten sindirimi ve sindirim sonrası böbrekten atılımı vücut için yorucu bir süreçtir. Bu sürecin daha kolay atlatılabilmesi için kırmızı et tüketilen öğün sayısında azaltmaya gidilmeli ve böbrekten atılımı kolaylaştırmak için bol bol su tülketilmelidir.Peki eti nasıl tüketmeliyiz? Kırmızı etin tüketime hazırlanma aşamasında buğulama, haşlama ve mühürleme gibi kanserojen etki oluşturmayan yöntemler kullanılmalıdır. Tüketimi esnasında ise  yoğurt, süt, ayran gibi içinde mikro öğelerinin emilimi engelleyici eşlikçiler olmamalıdır. Bunun yerine emilimi artıran c vitaminini yoğun şekilde içeren sebzeler ve meyveler tercih edilmelidir. Bu tercih sebzeli et sote ya da et yanında bol yeşillikli salata şeklinde olabileceğini belirtti. 
SAĞLIKLI BESLENELİM  
Sağlıklı beslenmenin öğün sayısını azaltmaktan geçtiğine dikkat çeken Diyetisyen Seda Gözübüyük “Öğün sayımızı sınırlı tutmak midemize vereceğimiz salgı emrinin azalmasını ve buna bağlı olarak insülin direncinin kırılmasını sağlayacaktır. Bu kırılmaya bağlı olarak sürekli yeme isteği azalacak gereksiz kalori alımı engellenecektir. Bahsettiğimiz bu beslenme şeklini oruç mantığıyla düşünmelerini tavsiye ediyorum. Zira bu şekilde düşünmek bahsi geçen beslenme şeklinin de uygulanabilir oluşu hakkında bize önemli ipuçları vermektedir. Burada dikkat etmemiz gereken en önemli konu ise beslenme şekli kişinin yaşına, hastalıklarına, cinsiyetine, önceki beslenme alışkanlıklarına göre değişiklik göstermektedir. Bu sebepten kendinize en uygun beslenme tarzının hangisi olduğuna karar vermeden önce mutlaka bir uzmandan yardım alınmasını gerektiğini vurguladı. Beslenmede tokluk hissi verecek yiyecekler yemek önemli. Tokluk hissinin oluşması için beyaz ekmek yemiyoruz. Beyaz ekmek, tokluk hissi oluşturmaz. Onun yerine böbrekte ya da karaciğerde sıkıntı yoksa kara buğday, tam buğday ya da çavdar ekmeği öneriyorum. Birde bu bölgede çok fazla pancar tüketiliyor. Pancarın sodyum içeriği fazladır. Ve diğer mineraller bakımından da çok zengin. Ama işte tansiyon gibi tiroit gibi sodyum istemeyen hastalıklarda maalesef yan etki yapıyor. Gelen hastalarımın çoğunda da tansiyon ve tiroit problemi var. Ayrıca pancar fazla tüketildiği zaman ödem oluşur. Tansiyonu yükselebilir. Ben tüm yiyecekleri zaten kontrollü olarak veriyorum.”dedi. 
DİYET KLİNİĞİNDE HANGİ  HİZMETLER VERİLİYOR?  
Terme İlçe Sağlık Müdürlüğü diyet kliniğinde, sağlıklı beslenme, gebe beslenmesi, emzikli beslenmesi, hastalıklarda beslenme, çocuklarda beslenme, yaşlılarda beslenme gibi alanlarda hizmet verildiğini söyleyen Diyetisyen Seda Gözübüyük “Bu alanda hizmet almak isteyenler, aile hekimliklerinden ya da hastanelerin aile hekimliği uzmanlığı ile dahiliye birimlerinden diyetisyene başvuracaklarını belirterek yaptıracakları kan tahlilleriyle birlikte (son 2 haftaya ait)  diyet kliniğimize başvurabilirler.  Burada kişinin vücut analiz cihazı ile ölçümü yapıldıktan sonra fiziksel aktivite alışkanlıkları, kronik hastalık varlığı, kullanılan ilaçları sorgulanır ve sonra kişinin yaşam tarzına, kan tetkiklerine ve vücut ağırlığına uygun bir diyet programı planlayarak  kişinin uyumuna ve tedavi planına göre belirlenen periyotlarla kontrole çağırıyoruz. Kişi ideal vücut ağırlığına ulaşana veya kan değerleri ideal seviyelere gelene kadar takibini yapıyoruz.”dedi.