Ülkemizin muhtelif yerlerinde bazı tarihi yapılar günümüze kadar ulaşmış olsalar da bazılarının ayakta kalma takati kalmamıştır.
Tarihin derinlerinden çıkıp gelmiş gibi dururlar oldukları yerde. Hatta bazı kişiler bunların ne işe yaradıklarını bile düşünür. Çünkü her devri aynı şartlarda sanabilirler.
Hâlbuki daha 60/70 sene önce elektrik denilen sihirli ışıtıcı hayatımızda yoktu. Yolculuklar yaya olurdu. Biz, yüz sene öncesine dair konuşma yaparken; sanki her şey varmış da bu insanlar kullanmasını bilmiyormuş gibi düşünürüz. Zaten yeni neslin de “çıkmazı” bu…
8 Ocak 2025 günü Ordu'nun yeni ilçelerinden Kabataş'a yolum düştü. Bu ilçeyi daha önceleri üç defa ziyaret etmiş, bazı dostluklar kurmuş, bazı bilgiler edinmiştim. Ancak öğrenme denilen şeyin, her ne kadar “öncesi” varsa da sonu yoktur.
Kabataş'a uğramışken Alankent'e de uğramamak olmazdı. Ben de öyle yaptım. Orada daha önce bir vesile ile tanıştığım Şair-Yazar Abdullah Kartal ile ilk defa yüz yüze görüştük. Yine Alankent'in saygın eğitimcilerinden Emekli Öğretmen Turan Yaşar Beyefendi ile de tanıştım. Bana Alankent hakkında hem bilgi verdiler hem de gezdirdiler.
Özellikle bölgenin ilçe ve belde hükmünde iki yüzden fazla yerine uğramış biri olarak Alankent'in onların birçoğundan daha tarihi ve sosyal özelliklere sahip olduğunu gördüm. Çok beldelerde okulların kapalı olması veya bir tane ilkokul ve ortaokul varken; Alankent'te, kısaca ÇPL olarak bilinen Çok Programlı Anadolu Lisesi ile ortaokul seviyesinde iki ve bir de ilkokul bulunmakta.
Alankent'in tarihi özelliklerinin başında şüphesiz, “Hacı Salih Ağa Ve Zahide Hatun Konağı” gelmektedir. Bu konağı daha önce videolardan takip etmiş olmama rağmen bu sefer bizatihi kendisini gezdim. Bana bu hususta Emekli Eğitimci Turan Yaşar Beyefendi yardımcı oldu. Konağın anahtarını ilgili kişiden aldı ve konağı bana gezdirdi.
Yapılış tarihi içinde yaşayanların yaşlarından ortaya çıkarabiliyoruz. O muhteşem eseri oraya yapanlar küçük bir kitabe ile bilgi verselerdi iyi olurdu. Konağın 120 veya 130 yıllık bir tarihi var.
Konağın en alt kısmı yani zemin katı o zamanlar ahır olarak kullanılmış. Ahşap bir merdiven ile üst katlara çıkılıyor. Her katta bir odası hariç her odasında ocaklık bulunuyor. O günlerin kış şatlarında ısınma ancak böyle sağlanıyor. Her katın sadece bir odasında ocaklık yok. Demek o oda da yazlık olarak kullanılıyor.
Konak, Alankent'in Düz Mahalle Mevkiinde bulunuyor. Zahide Hatun ninemiz bu konağın temelinden çatısına kadar yapımında 30 ustaya 9 ay yemek pişirmiş. Kendisini rahmet ile anıyoruz. Büyük emek ve sabır işi. Tam otuz kişiye dokuz ay yemek pişirmek… Eli öpülesi bir kadın…
Konak çürüme ve yıkılma tehlikesi gösterince il makamlarına başvurup 2020-2022 yılları arasında restore edilmesini sağlanmış. Başta Afyonkarahisarlı ahşap ustası İzzet Akten ve ekibi olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Yapılan bu çalışma kaybolmak üzere olan bir tarihi değerimizi ayakta kalmasını sağlamış. Bu arada bu işlere öncülük eden Emekli Eğitimci Turan Yaşar Beyefendi konuyla ilgili bizleri bilgilendirdiği için de kendisine çok teşekkür ederiz.
Hacı Salih Ağa ve Zahide Hatun Konağı şimdi ilk yapıldığı gibi dimdik ayakta duruyor. Fırsatı olan herkesi önce Alankent'e daha sonra da tarihi konağı görmeye bekleriz efendim. Konak gelenlere harfsiz ve kelimesiz çok şey söylüyor.
Bana da söyledi.
Ne mi söyledi?
O, aramızda bir sır…