Bugün, 2 Temmuz 2024 Salı

B.Rahmi ÖZEN


KARINCANIN ÖĞÜDÜ

KARINCANIN ÖĞÜDÜ


            “Karıncanın öğüdünü dinle! Süleymanlık işte budur," der Kanuni Sultan Süleyman. 
Yüce Kur'an'ın Neml suresinde nakledilen karınca ile Hz. Süleyman'ın kıssasına telmihte bulunuyor. Hz. Süleyman’ın saltanatı insanlara, cinlere ve hayvanlara şamildi. O’nun mucizelerinden biridir kuşdilini bilmesi. 
Hz. Süleyman, bir seferi esnasında ordusuyla karınca vadisinden geçerken, dişi bir karınca, diğer karıncalara şöyle sesleniyor: "Ey karıncalar, yuvalarınıza girin, yoksa Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi çiğneyebilir." 
Allah'ın bir lütfü olarak hayvanların dilinden anlayan Hz. Süleyman, karıncanın bu sözü üzerine gülümsüyor.  Onun, kendisi ve ordusu hakkında kötü düşünmemesinden hoşlanmıştı. "Karıncanın sözünü dinle, Süleymanlık budur" tavsiyesinde karınca gerçek manada düşünülecek olursa, şu sonucu elde edebiliriz.: "Süleyman Peygamber gibi idaren altında bulunan bütün varlıkların öğütlerini dinle, hiç birini hakir görme, onların haklarını gözet. İdare ettiğin insanların haklarını gasp ve ihlal etmek şöyle dursun, bir karıncanın çiğnenmesine, zararsız hayvanların eziyete uğramasına dahi izin verme."
“Zevk ü safa edenlerin çıkardığı gürültüden çekil" tavsiyesiyle, "karıncanın öğüdünü dinle" sözü arasında nasıl bir münasebet var?
 Karıncanın, diğerlerine içeri girmelerini tavsiye etmesinin sebebi, Süleyman Peygamber ve ordusunun ihtişamını görerek, Allah'ın kendilerine olan nimeti hakkında inkâra düşmelerine ve teşbihlerini unutmalarına engel olmaktı. İnsanın kendi küçük âleminde yararlandığı nimetleri unutarak sorumluluğunu ihmal etmemesi ve dış alemde üstüne vazife olmayan işlerle uğraşmaması gerekir. 
Karınca, edebiyatımızda aczin, iktisat ve büyük gayretin, Süleyman ise kudretin timsali sayılmıştır. "Süleyman'ın karıncanın öğüdünü dinlemesi", mecaz ve istiare yoluyla, bir idarecinin gurura kapılmadan, yaşları, iş ve mevkileri ne kadar küçük olursa olsun, sorumluluğu altında bulunan bütün insanların öğütlerine kulak vermesi, şikâyetlerini dinlemesi, ihtiyaçlarını gidermeye çalışması gerekir. 
Emri altında bulunanlardan bir çoban gibi sorumlu olduğuna inanan bir amirden ancak bu beklenir., Adalet  ve iyilik etmeyen amir, iki alemde de muradına eremez
"Zavallı insanları karınca gibi ayakaltında çiğnetme. 
Süleyman dahi olsan saltanat rüzgâr gibi geçer"