Bugün, 3 Temmuz 2024 Çarşamba

B.Rahmi ÖZEN


SÜLEYMAN DAHİ OLSAN

SÜLEYMAN DAHİ OLSAN


“Yarın Hakk'ın divanına varınca
Süleyman'dan hakkını alır karınca”
Ebussud

 "Karıncanın öğüdünü dinle, Süleymanlık işte budur." 
Kanuni, karıncayı bile incitmekten çekinen ince bir düşünce adamı olduğunu gösteren güzel bir öykü nakledilir:         
Padişah, sarayın bahçesindeki bazı ağaçların kurumasına sebep olan karıncaların imha edilmesinin mahzuru olup olmadığını Şeyhülislam Ebussuud Efendiye sorar. Ebussud, ona şairce bir cevap verir: 
“Yarın Hakk'ın divanına varınca
Süleyman'dan hakkını alır karınca”
Gerçek sultanlığın karıncanın öğüdünü dinlemek olduğunu belirten Kanuni, herkesi kendisinden daha üstün bilmesini tavsiye ediyor. İnsanlar hakkında iyi zanda bulunmayı ve büyüklenmekten sakınmayı öğütlüyor. Topraktan yaratılan âdemoğluna tevazuu yakışır. Kibir ve gurur, İlahi rahmetten kovulmaya sebep olan şeytani bir sıfattır. 
             İnsanların kardeşçe, huzur ve barış içinde yaşamasını hedefleyen İslamiyet; kibir, bencillik, gıybet, haset, kusur araştırma, lakap takma, alay etme gibi toplumu düşmanlığa, bozgunculuğa sebep olur.  
Akıl ve dince övülen güzel huylardan biri de tevazudur. İslam ahlakı gereğince insan; bilgi, güzellik, iyilik, zenginlik gibi sıfatları sebebiyle kibre, şımarıklığa kapılma, ibadetine güvenme tehlikesine karşı, herkesi kendisinden daha iyi bilmeli, kendisini büyük görerek, kimseye hor bakmamalıdır. Zira Allah'ın rıza ve gazabı, kişinin kalbinde ve amelinde gizlidir. Kişinin ummadığı bir tavır, söz veya davranışı, ona Allah'ın hoşnutluğunu kazandırabileceği gibi, önemsemediği bir eylemi de azap çekmesine sebep olabilir. Ayrıca, Allah velilerinin, kulları arasında gizli olduğu da düşünmek gerekir. 
Kendisinin ve başkalarının sonunu bilemeyen insanın, ibadetine, iyi işlerine güvenerek kurtuluşundan emin olması, gaflet ve sapkınlık içinde gördüğü kimselerin de şimdiki haline bakıp onların felaketine hükmetmesi, aslında dinin "korkuyla ümit arasında bulunma" prensibine aykırıdır. Bu itibarla, "Her geceyi Kadir, her gördüğünü Hızır bil"; "El yahşi, men yaman; el buğday men saman"; "Kepenek altında er yatar" gibi atasözlerimiz, her zaman ve insanın kıymetini bilmeyi, hiçbir şeyi ve kimseyi küçük görmemeyi tavsiye eder. 
Kendini beğenmenin ve üstün görmenin zararlarından biri de, başkalarının bilgi, tecrübe ve güzelliklerinden mahrum kalmaktır. "Ben diyeni irşad mümkün değildir" sözü, gururlu kimsenin bu hastalıklı ruh halini tespit eder.