Bugün, 3 Temmuz 2024 Çarşamba

Nazmi KILIÇ


AKPINAR BULUŞMASI

AKPINAR BULUŞMASI


 Lâdik Akpınar Öğretmen Okulu bizim ve bizden önceki kuşağın geçmişi, geleceği ve hayalleri için çok önemlidir. Okumak isteyen köy ve kasaba çocuklarının hayallerini süslerdi. Bizim zamanımızda ilkokul beşinci sınıfta sınava girer, orada okumanın hayallerini kurmaya başlardık. O okulda okumanın ayrıcalığını daha kapısından içeri girmeden yaşamaya başlardık.
Ben de deyim yerindeyse ilkokula başlamadan Akpınarlı olma hayalini kurmaktaydım. Ağabeyim Akpınar'da okumaya başlamış, haliyle bizim de gözümüz onun sayesinde açılmıştı. Artık bende o okulda okumalıydım. Sadece ben mi, köyde ve kasabadaki çocukların hayali oluyordu. 
1973 yılında İlkokulu bitirdim. O zamanki adıyla Devlet Parasız Yatılı Okulu sınavlarına girdim. O yıl ilçemizden ancak bir kişi kazanmıştı. Ben kazanamamıştım. Bu gerçeği kabullenmek oldukça zordu. Ortaokul okuma şansım zor veya yoktu. Ben de tekrardan sınavlara hazırlandım. O zamanki öğretmenimin de desteği ile 1974 yılında Lâdik Akpınar Öğretmen Okulunu kazandım ve artık bende Akpınarlı olmuştum.
Okulların çevrenin ve insanların hayatına etkilerini en açık şekliyle yaşayan biri olarak bu okulun verdiği nimetlerden yararlanarak kendimi yetiştirmeye başladım. Ama her şey bazen istediğimiz gibi gitmiyor. 1974 yılında büyük ümitlerle başladığım Akpınar macerası o zamanın olumsuz şartları nedeniyle noktalanmıştı. Artık bu okulda okutmak istemeyen  babam bir buçuk yıllık aradan sonra tasdiknamemi alarak Ordu lisesine, oradan da Gölköy lisesine giderek lise hayatımı sonlandırdım. Velhasıl Akpınar'dan mezun olamamak içimde bir uhde olarak kaldı.
Dile kolay daha on iki yaşındayken gurbete çıkıyorsun, gençliğe adım atarken yurdun çeşitli yerinden gelen kişilerle hayaller kuruyorsun. Etin kemiğe bürünmesi gibi unutulmayacak dostluklar kuruyor ve bunu uzun süre sürdürüyorsun. Anlatılır gibi değil ama bunu yaşayan bilir. Sıradan bir vefa değil bir tutku olarak görmek gerekir.
Evet, ben Akpınar'dan mezun olamadım ama kendimi hep Akpınar mensubu olarak gördüm. İki bin yılından önce iki kez Akpınar'da buluştuk, o günleri yâd ettik. Daha sonra katılmak kısmet olmadı. Bu yıl 1 Haziran günü LADER in düzenlemiş olduğu pilav gününe yoğun olmama rağmen kısa süreli de olsa katıldım. İnanılmaz derecede duygulandım. Yakın ve uzak demeden sağ olsun gelmişler. Gelen herkesi tanımamız mümkün değil ama en azından tanıdığımız birçok arkadaşımızı tekrar görme fırsatı bulduk.
Elbette kolay değil elli yıl önce bir çocuk olarak başladığımız okula her birimiz dede sıfatıyla bir araya geldik. Öyle kolay gelinmiyor bu aşamaya. Bir birinden zerre kadar menfaati olmayan insanlar yaşanmış dostlukların, kurumların insana kattığı değerin hatırasına bir arada bulunmak çok farklı bir duygu. 
Hiçbir art niyet beklemeksizin yaşanılan hatıraların, kurulan dostlukların, paylaşılan hüzün ve mutlulukların hatırına mesafe tanımaksızın zaman ayırmak takdire şayan bir turumdur. Biliyorum ki katılamayanların da akılları Akpınar'da kaldı. Bunlar basit sıradan hisler değil, yetiştiğimiz kültürün bize kattığı değerle ifade edilebilir. 
Akpınar'dan mezun olmuş yurdun çeşitli yerlerinde muhtelif görevlerde bulunan veya emekli olan insanlarımızı gördükçe Akpınarlılığın bize kattığı değere daha yakinen şahit oluyoruz. Kurumların insan yetiştirmede gösterdiği gayret ve yetişenin yetiştiği kuruma karşı gösterdiği vefa olduğu müddetçe Pilav Günü Buluşması adı altında nice buluşmalar sağlanması dileği ile, LADER'in kurucusu Prf. DR. Recep ÖZGÜLTEKİN Hocama, mevcut başkan Selahattin AYDIN Bey ve emeği geçenlere sonsuz teşekkürler. Sağlıcakla kalın.