Bugün, 12 Mart 2025 Çarşamba

Selim EROĞLU


AMASYA TRENİ KALKIYOR GARDAN

AMASYA TRENİ KALKIYOR GARDAN


 Uzun süredir trenle Samsun'dan Amasya'ya seyahat etmeyi arzu ediyordum. Bu arzumu samimi arkadaşlarıma açtım. Onlar da kabul ettiler. Böylece 2 Şubat Pazar günü yolculuğumuz başlamış oldu.
   Seyahat ekibimde benimle birlikte, Kocaman eşrafından emekli çiftçi Hayrettin Tek, emekli esnaf İdris Amanvermez, emekli işadamı Mustafa Uzun ve emekli özel harekât polisi Mehmet Azak vardı.
   Daha önceden kararlaştırdığımız üzere biletleri aldım. Ekip arkadaşlarımdan hiçbiri daha önce trenle Amasya'ya gitmemişti. Hepimiz merak içerisindeydik, nasıl bir seyahat olacak diye.
   Seferimiz daha önce belirtildiği üzere tam 8:35'te başladı. Bir dakika bile gecikme olmadı. Tren tam zamanında hareket etti. Koltuklarımızda yerlerimizi aldık.
   Bu güzergâhın yani Samsun-Sivas tren hattının yapımına 1911 yılında başlanmış. Savaşlar nedeniyle tamamlanamamış. Hat üzerindeki yapım çalışmaları 1924 yılında tekrar başlamış ve 1932 yılında ulaşıma açılmış. Bu haliyle yakın zamana kadar hizmet veriyordu. Geçen yıllarda tam teşekküllü bakıma alındı. Yenileneme ve düzenleme çalışmaları yaklaşık beş yıl sürdü. Yakın zamanda yenilenmiş haliyle yeniden hizmete açıldı.
   Tren, kara tren değil oldukça modern bir tren. Her şeyiyle yenilenmiş ve modernize edilmiş. Çalışan personel, oldukça medeni. Her yönüyle takdiri hak ediyor. Vagonlar oldukça konforlu. Arkadaşların ortak kanaati, değil otobüsten, uçaktan bile rahat. Koltuklar makam koltuğu gibi. Aralar oldukça geniş ve tavan basık değil. Cam kenarından Samsun'un eşsiz manzarasını seyretmeye doyum olmuyor. Samsun-Kavak arası bir tabiat harikası, masal dünyasında gibiydik. Dik yamaçların arasından seyreden tren gizemli bir vadiyi takip ediyor. Aşağıda şırıl şırıl akan bir dere var, sanırım Mert ırmağı olmalı. Çok az yerleşim yeri var. Evler tek tük göze çarpıyor. Etrafta çam, meşe ve pelit ağaçları var. Su kenarlarında gavlan ağaçları oldukça fazla. Yer yer fındık dikilmiş. Fındıklıklar oldukça bakımlı, fındık ocaklarını gören fındık uzmanı Hayrettin Tek, “bu fındık bu kadar yaygınlaşmışsa daha para etmez” demekten kendini alamıyor. Bu sene fiyatların düşük seyrettiğini hesaba katarsak hep birlikte kendisine hak veriyoruz.
  Saymadım ama bu güzergâhta uzun- kısa 5-10 tünel var. Tünelin birinden çıkıp öbürüne giriyoruz. Kavak'a kadar 3-5 istasyon var. Tren buralarda duruyor, inen iniyor, binen biniyor. Bu esnada fazla bir bekleme olmuyor.
   Tren yoluna paralel güzel bir karayolu yok. Belki de güzergâhın tek ulaşım aracı tren. Özel arabanızla yola çıkmayın. Yarı yoldan dönmek zorunda kalırsınız.
   Kavak'a yaklaşırken tren bir istasyonda durdu. Germiyan istasyonuymuş. Muhtemelen Germiyan köyün ismidir. Bir an aklımıza Germiyanoğlu Beyliği geliyor. Acaba isim onlardan mı miras kaldı diye değerlendirmede bulunduk. Araştırmaya değer.
   Az ileride yeni kurulan Çimento fabrikası görünüyor. Burası Kavak'ın Köseli köyü olmalı. Basından biliyorum, çimento fabrikası köyümüze kurulmasın, çevreye zarar veriyor, ekolojik dengeyi bozar diye eylem yapıyorlardı.
   Gizemli vadi, Kavak görününce sona eriyor. Burası beni büyüledi.
   Samsun'un ne güzel yerleri varmış da haberimiz yokmuş. 1911 yılında bu vadi tren yolu için nasıl keşfedilmiş? Helal olsun. Kendi adıma utandım. Bunca yıldır hazır trenle bile buradan geçmemişim.
   Gidemediğin yer senin değildir derler. El hak doğrudur. Hazır tren var, gitmeliyiz.
   Parası mı, inanın fazla bir şey değil. Emekliye, öğretmene, altmış yaş üstüne, çocuklara muhtelif indirimler var. Parası, topu topu 170 lira. İki paket sigara parası.
   Tren yolculuğumuz devam edecek.