Bugün, 6 Mayıs 2025 Salı

Nazmi KILIÇ


ANKARA YAZI ? VEDA MEKTUBU 1


TRT 1de 8 Eylül Perşembe akşamı ?Ankara Yazı - Veda Mektubu? adlı bir filmi izledik. Yıllar önce yaşanmış olan bu hadise beklide çoğumuzun unuttuğu bir anda yeniden hayalimizde canlandı. Bu sayede büyük bir ibretlik vesikası olarak tekrar hatırladık. Filmde anlatılanlar bir senaryodan daha çok yaşanmış gerçek bir hayat hikayesinden ibaretti. Bu sebepten dolayı ilgi ile izlenmiştir.

Filme konu olan hadise hakikaten bir ibretlik vesikasıdır. Burada adalet dağıtan insanların yaptığı yanlışın ne onarılamaz yaralara sebep olduğu açıkça gözlerimizin önüne serdi. Geciken adaletin adalet olamayacağının en açık delili niteliğindeydi. İzleyenlerin tekrar hatırlayacağı olay Ankara´da geçmektedir. 1978 li yılları anlatan bu filmin kahramanı Mustafa Pehlivanoğlu´dur.

Mustafa Pehlivanoğlu henüz yirmi yaşında ve nişanlı bir gençtir. Babasıyla birlikte çalışmaktadır. Kendi yağlarıyla kavrulan oldukça dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak yaşantısını devam ettirmektedirler. Mustafa bir iftar vaktinden önce nişanlısıyla buluşur. Bu esnada yaklaşan kimliği belirsiz bir grup silahlı kahvehaneleri tarar. Tarihe ?Balgat Katliamı? olarak geçen olayda beş insan hayatını kaybeder. Olay 10 Ağustos 1978 gecesi gerçekleştirilmiştir.

Mustafa Pehlivanoğlu olanlardan habersiz evine döner. Hatta silah sesleri ve kargaşa dikkatini çekmiş hızlıca evine giderek iftar saatinde sofrada bekleyen ailesiyle birlikte orucunu açar. Tedirgin olan aile üyeleri Mustafa´nın da gelmesiyle rahat bir nefes alır. Bu arada babası kendisine bir şapka almış onu takdim edecekken
Mustafa aceleyle teravih namazı için evden erken çıkar. Babası dönüşte vermek niyetiyle hediyesini saklar. Bu hediyesini oğluna ancak mahkeme sürecinde verebilecektir.

Namaz sonrası polis mahalleye baskın yapar ve yaşları 18 ile 35 yaş arasında olan bütün gençleri toplayıp götürürler. Maksatları sadece basit bir sorgulama yapaktır. Hatta bir çoğunun ailesi ve yakınları ifadesi alınıp bırakılacak diye bekler. Vakit geç sabaha kalır geceyi karakolda geçirir diyerek anne ve babasını eve gönderirler.

Mustafa Pehlivanoğlu için artık orada sonun başlangıcı yaşanmaktadır. Tutuklu bulunduğu esnada özellikle iki polis ona çok işkence yapar. Mustafa yapılan işkencelere karşı koyar ve suçu kabullenmez. Kendisine suçu üslenmesi için büyük baskı uygulanır. Bu baskılara direnen Mustafa nişanlısı ve ailesiyle tehdit edilir. Buna tahammül edemeyen Mustafa sonunda cinayeti işlediğine dair hazırlanan belgeyi imzalar.

Balgat katliamında kahvehane baskınında 5 kişinin ölmesiyle sonuçlanan olayda suçlu olduğu iddia edilen Mustafa idama mahkum edilir. Lakin baskında kullanılan silahların başka bir örgütün evinde bulunmasına rağmen Mustafa Pehlivanoğlu´nun "İfademi işkence yoluyla verdim." demesine rağmen sıkıyönetim hakiminin kararı değişmemiştir. Sanki herkesin suçu Mustafa Pehlivanoğlu´na yıkma için büyük çaba içindedir. Hatta mahkeme reisi Mustafa´nın suçsuz olduğu, olayın gerçekleştiği sırada Mustafa´nın yanlarında olduğuna dair şahitlik edecek mahalle sakinlerinin konuşup şahitlik etmelerine fırsat tanımadan idam hükmünü verir. Ailesi, avukatı ve
şahitler adeta şok olurlar.

Devamı Haftaya