Bugün, 3 Temmuz 2024 Çarşamba

Seyfi GÜNAÇTI


Arkadaşım Fahri Şirin

Arkadaşım Fahri Şirin



Onu, İmam Hatip Okulu'nda okumak için Adana'ya gittiğimde Ekim 1964'te tanıdım.
Beden Eğitimi Öğretmenimiz Hacı Arap (lâkabı böyleydi, adını bilmezdik), ders için spor ayakkabıyı şart koşmuştu. Benim spor ayakkabım yoktu. İlkokulu bitirene kadar da Trabzon lastiğinden başka ayakkabım olmamıştı. İskarpin ayakkabıyı da Adana'ya giderken babam bana bir tanıdıktan ikinci el olarak almıştı.
Oniki yaşında Trabzon'un bir köyünden o gün için Türkiye'nin dördüncü büyük iline gelmişim. Garibanım yani. Derdimi arkadaşlarıma açtım. “Senin ayağına ancak Fahri'nin ayakkabısı uyar” dediler. Onunla tanışmamız böyle oldu.
Trabzon, Giresun ve Ordu illerinden parasız yatılı okumak isteyen öğrencileri 1963 yılında Adana'ya vermişlerdi. Fahri, Karadeniz'den Adana İmam Hatip Okulu'na okumaya giden 36 kişiden oluşan ilk gruptandı. Benden bir sınıf üstteydi.
Onunla Adana'da beş yıl okuduk. Başarılı sayılan öğrenciler arasındaydı. Sınıfın en iyi iki öğrencisinden oluşan iftihar listesine giremese bile ikmale kalmadan sınıfını doğrudan geçerdi. Uyumluydu, kimse ile takıştığını görmedim, duymadım.
Fahri'nin babası Almanya'da çalışıyordu. Maddi durumu iyiler arasındaydı.
Futbolu severdi. İyi de oynardı. Kışın eski barajın suyunun salınması sonucu oluşan geniş çimenlik alanda hafta sonları iki-üç saha oluşturur, futbol oynardık. Ben bazen yedek kalırdım ama eğer oraya gelmişse, Fahri bu takımların birinde mutlaka yer bulurdu.
Ders 15.15'de biter, 16.30'da mütalaa (etüt) başlardı. Fahri, arkadaşları ile iki takım kurar, okulun bahçesinde basketbol direkleri arasında futbol oynarlardı. Bir sene onunla pansiyonun aynı odasında kalmış, aynı dolabı paylaşmıştık. Bu maçlarda benim kırmızı desenli yarım kol gömleğimi giymeyi severdi.
Zaman geldi, Trabzon İmam Hatip Okulu'nda parasız yatılı bölüm açıldı. Adana'da okuyan Karadenizli ve Erzurumlu öğrencileri Trabzon'a verdiler. Böylece Trabzon'a geldik. Erzurumlu öğrencilerin hepsi gelmiş miydi, hatırlamıyorum. 
Ben altıncı sınıfta, o yedide olmak üzere Fahri ile Trabzon'da bir yıl okuduk. Burada da aynı yatakhanede kaldık, aynı sınıfta etüt yaptık. Yatakhanemiz, öğrenci başkanından torpilliydi. Herkes 10-16 kişilik altlı-üstlü ranzalı koğuşlarda kalırken biz dört arkadaş tekli ranzalarda yatıyorduk. Fahri, ders ile etüt arasındaki sürede Trabzon İHO'nun Bahçecik Mahallesi'ndeki o küçük sahasında futboluna devam etti. Bu yüzden onun kitaplarını etüt sınıfına götürmek çoğunlukla bana düşerdi.
Sene sonunda Fahri doğrudan sınıfını geçerek, ben de 6'dan yedinci sınıf derslerini vererek birlikte mezun olduk. Yüksek okul sınavlarına girdik. Tesadüf bu ya, ikimiz de İzmir Yüksek İslâm Enstitüsü'ne düşmüştük. Yani yolumuz bir kere daha kesişmişti. Şubelerimiz ayrıydı ama yine aynı okuldaydık. Onlar bizden önce İzmir'e gelmiş ve üç arkadaş Göztepe'den ev tutmuşlardı. İlk sene biz Basın Sitesi'nde kaldık. İkinci sene biz de Göztepe'de ev kiraladık ve yine aynı mahallede buluştuk. 
Fahri Şirin ile İzmir Yüksek İslam Enstitüsü'nde dört sene birlikte okuduk. Fahri sosyal yönden de aktifti. Kendi yazdığı “Kan Davası” isimli eseri, onun isteği ile rol alacak arkadaşlar için daktiloda bizzat ben çoğaltmıştım. Oyunda bana da 'Sabri' rolünü uygun görmüştü. 
Artık mesleğe atılma vakti gelmişti. Rize İmam Hatip Lisesi'nde Meslek Dersleri Öğretmeni olarak göreve başladı. Espiye ve Tirebolu İmam Hatip Lisesi müdürlüğü görevlerinden sonra 2004 yılında Görele ilçesi Çavuşlu Beldesi Belediye Başkanlığı'na seçildi ve beş sene bu görevi yürüttü. Bu görevi sırasında kendisini makamında ziyaret etmiştim. Bu, meğer son görüşmemiz imiş.
Midesinden rahatsızdı. Üç aydır Ankara'da diş tabibi olan kızının yanında kemoterapi tedavisi görüyordu. 30 Mayıs 2024 Perşembe günü vefat ettiği haberini aldım ve çok üzüldüm. Ben hastalığını duymamıştım. Demek takdir edilen 'vade' bu kadarmış. 31.05.2024 Cuma günü kılınan cenaze namazının ardından Görele-Beyli Köyü'ndeki aile kabristanlığına defnedildi. Cenazesinde bulunmayı çok istedim ama sağlık vb mazeretim sebebiyle gidemedim.
Fahri Şirin evli; 2 kız ve 1 erkek çocuk babasıydı.
Kendisine Allah(CC)'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum.