BİZE DİDAR GEREK

“Doldur o şerâbdan, yine doldur, yine bir sun,
Dursun gece, ey dost onu durdur, ne olursun! 
Vur uykumu zincirlere vur, geçmesin ânlar.
Varmaz gecenin farkına, varmaz uyuyanlar…”
 Aşk yolunun en parlak kandillerinden Yunus Emre, gece vakitlerini vuslat hâlinde yaşamanın ulvî hazzı ile şöyle der:
Bize dîdâr gerek dünyâ gerekmez,
Bize mânî gerek dâvâ gerekmez!
Bize Kadir gicesidir bu gece 
Ko erte olmasın, seher gerekmez!
Bize aşk şerbetinden sun ey sâkî,
Bize uçmakta kevser gerekmez!  
“Korku ve ümitle Rab'lerine yalvarmak üzere ibadet ettikleri için vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar.” 
Bu sırrı idrak eden gönül ehli; bilir ki, gecelerin feyzinden yararlanamayanlar, sabaha yorgun ve uyuşuk çıkarlar ve gündüzün bereketinden mahrum kalırlar. Gecelerin kadrini bilmeyenler için gündüzün hayrını düşünmek mümkün değildir. Sabahın selâmetini elde etmek isteyen her mü'min, manevi manzaraların iklimine girebilme yolunda gecesini bir amaca yönelik kullanmayı bilir.
Allah Rasûlü buyururlar: “Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece kalkarak kılınan namazdır.” “Ümmetime zor gelmese, iki rek'at gece namazını üzerlerine farz kılardım.” “Gecenin öyle bir ânı vardır ki, onu yakalayıp da Allah'tan hayırlı bir şey dileyen Müslümana, Allah ne dilerse verir.” 
Hayatı gün ve gece periyodu içinde görmek, bir ilâhî ihtişam ve ibret tablosudur.  Bir mü'minin gecesinin tüm bölümünü uykuda harcaması; ilâhî feyizden mahrum kalması ve gecesini bir heykel donukluğu içinde uykuya kurban etmesi büyük bir zarardır.
Zira biz Mü'minler, fani lezzetleri ellerinden alınacak âhıret yolcularıyız. Bir yaz bulutu gibi gelip geçen dünya hayatı, âhıret endişesi olmadan yaşanıyorsa; bu, gündüzü akşamsız telakki etmek gibi bir şeydir. Mü'min duasında; “Yâ Rabbî! Şu kısacık ömürde bizleri nefsimize zebûn eyleyerek gecelerimizi gafletle geçirme hüsranına düşürme! Gecenin esrarından bizlere de bir nasip sun! İhya edilen gecelerin feyizli yağmurlarıyla gönlümüzü âbâd eyle!  Yâ Rabb! Bir taraftan istirahat iklimiyle bedenimizi, diğer taraftan vuslat ve rahmet iklimiyle ruhumuzu engin ve müstesna bir lahuti huzura kavuşturan gecelerimizi; kulluk vecdi içinde geçirebilmeyi nasib eyle! Bir gece hükmünde olan şu dünyadan bizleri de Sen'in rızana ermiş bir âşık-ı sadık olarak âhıret sabahına ulaştır ve vuslatının lezzetiyle daim eyle!” diye niyazda bulunmalıdır.