Bütün bunların yanında, bir telefon açar veya bir ara okula uğrayan bir amir olur da
o anda okul müdürünü orada bulamaz ise “Vay efendim neredesiniz. Niye yerinizde değilsiniz.” diye azar işitir. Bilmezler ki ya okulun bir derdi peşindedir ya da çare aramaktadır. Mesela, okul ihtiyaçları için çalmadığı kapı bırakmayan, gece yarılarına kadar okulda tamir yapan, sanayilerde malzeme peşinde koşan, evine geldiğinde de çoluk çocuğu tarafından “yeter artık, artık gelme istersen orada yat” sitayişleri ile karşılaşan bu insanlar için hiç bardağın dolu tarafına bakılmaz mı?
Okulun her şeyinden sorumlu bu insanların hiç merhamete ihtiyacı yok mudur?
Okulun gelmeyen ödeneğinden dolayı dayak yemesi mi gerekir. Mesai mefhumu tanımadan gece gündüz, cumartesi pazar demeyen bu insanları bir kez uğrayıp da yerinde bulamayınca azarlamak mı gerekir. Onların cumartesi pazar çalışmaları, gece yarılarına kadar okulda yaptığı mesailer, amelelik, ustalık, hizmetlilik, memurluk yapmaları ne olacak. Biraz insaflı olmak gerekmez mi?
Bu insanları acımasızca eleştirenler acaba ne öneri getiriyorlar. Diyelim ki okulun kırtasiye malzemelerine ihtiyaç var. Okul açılmak üzere, sınıf defterleri, nöbet defterleri, yoklama fişleri, kulüp defterleri, not defterleri, klasörler, dosyalar, fotokopi kâğıtları alınmayacak mı? Peki, alınacaksa nasıl alınacak?
Diyelim ki okulun hizmetlisi yok.-ki çoğu zaman öyle- Temizliği kim yapacak? Var sayalım ki memur yok-ki çoğu zaman yok- memur işlerini kim yapacak? Yani bu insanlar müdürlüğün dışında her şeyi yapmak zorundalar ve yapıyorlar. Sonra birileri çıkacak ve şu olmamış, bu niye böyle olmuş diye eleştirecek. Evet, eleştirmek ufuk açar, insanlara yol gösterir. Ancak eleştirinin yanında öneri de gelmeli, çözüm yolu da gösterilmelidir.
Okullar da hastaneler gibi yönetilemez mi bilmiyorum. Okulun yukarıda bahsedilen işleriyle, ihalesiyle, temizliğiyle, ödemeleriyle, hastanelerdeki gibi bir yönetici ilgilenip de eğitim işleri ile de eğitimin içinden gelen müdürlerin ilgilenmesi gibi bir şey olamaz mı?
Böylece okul müdürlerinin asıl görevi ve yöneticisi ve lideri olduğu eğitim ile daha hakkıyla ilgilenme imkânı olmaz mı?
Kısacası, bütün problemlerin kaynağında okul müdürleri var. Bu düşünce çoğu zaman yönettiği öğretmenleri için de aynı. Onları bir benzettik mi, Güzelce bir fırçaladık mı, oradan buradan bir şekilde sıkıştırdık mı, olmadı güzel bir sopa çektik mi eğitim bütün işleri hallolur. Okulları bu müdürlerin elinden aldık mı değmeyin keyfimize. İşler vur patlasın çal oynasın ne güzel yürür. Her türlü başarıyı da elde ederiz. Evet, okulları müdürlerden kurtardık mı bütün işler hallolur, bütün bilgi kapıları açılır. Problemsiz bilgi bağında bağban oluruz. Her yer gülistan olur.