Yılmaz İMANLIK

Tarih: 11.10.2013 17:43

CEVİZ KOKULU BAYRAMLAR

Facebook Twitter Linked-in

Avuçlarımdan nasıl da kayıp gitti
O ceviz kokulu, en güzel bayramlar…
Koskoca rüya bir anda nasıl bitti?
Şimdi geceyi özlemiyor akşamlar.

Küçük dere yine nazlı nazlı akar mı?
Kaybolan zamana ağıtlar yakar mı?
Küçük balıklar ürkek ürkek bakar mı?
Ceviz kokulu bayramlar hâlâ var mı?

Gazoz kapaklarından kuleler yaptık
Tepesine rüyalarla dolu balonlar taktık.
Yıkmasın diye rüzgar, gözümüz gibi baktık.
Rüzgar yıkamadı ama zamana sattık…

Ey ruhumun derinliklerine akan dere!
Beton dökmüşler o güzelim çiçeklere.
Türkülerin ilham vermiyor kelebeklere.
Belki de ağıtlar yakıyorsun minik yüreklere.

Çılgın insan seli senin boyunu aştı.
Böyle cılız kalmana kimler şaştı?
Çocuklar ezildi, bayrama büyükler koştu.
Küçük göller sinirinden taştı.

Nerede kaldı bayram sabahı tadılan heyecan?
Hani o güneş ki minik yürekleri ışıtan?
Eskiden böyle mi yaşanırdı bu destan?
Yıllar kılıçtan geçirdi bizi, çıkamadık savaştan…

Şimdi tat vermiyor ekmekle üzüm.
Karpuz dilimleri nasıl yitirdi kırmızısını?
Dostları hemencecik seçerdi gözüm.
Şimdi kimler dindirir yüreğimin sızısını?

Hayallerime hâlâ aşık mı ceviz kokusu?
Beni yine özler mi şırıl şırıl akan su?
Gözlerimin gittikçe ağırlaşan buğusu,
Çocukluğumla arama kurulmuş bir pusu.

Galiba bütün çocuklar unuttuk o eski şarkıyı
Zaman ayrılıkların bestesini işledi kalbimize
Berrak sular niyetine yudumladık acıyı.
Hasret kokulu yılları katık yaptık ekmeğimize…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —