Nazmi KILIÇ

Tarih: 26.09.2024 09:12

ÇOCUKLARINIZA SORUMLULUK VERİN ( 2 )

Facebook Twitter Linked-in

 Bu şekilde yetişen çocuklar yaşlarından daha da olgundular. İş yapmak zorlarına gitmezdi. Kimse istemese bile işlerin bir ucundan tutarlardı. Önemli ile önemsizi ayırır, ailelerinden abuk subuk beklentileri olmaz, istekleri makul olurdu. Kendilerini kontrol edebilirler beklemeleri gerektiğinde mızmızlanmadan beklerlerdi. Onlar, büyümüş de küçülmüş birer aile bireyi idiler. Ailenin yükünü sırası geldiğinde sırtlanacak ve götürecek olgunluğa erişmiş olurlardı.
Bir baba iş yaparken çocuğuna “Çekici getir.” dediğinde çocuk yaşadığı ortamı çok iyi tanıdığı için çekicin ne olduğunu, nerede bulunduğu bilir ve hemen getirirdi. Şayet yerini bilmiyorsa bile kendisine yapılan yer tarifini kolayca anlar, isteği yerine getirme konusunda asla sıkıntı yaşamazdı. Bir komşudan bir şey getirmesi istendiğinde utanıp sıkılmadan severek hemen gidilip getirilirdi. Çocuklar sosyaldiler, özgüvenleri vardı. Onlar becerikli çocuklardı.
Anne ve babaların burada dikkat etmeleri gereken husus, çocuklarınız konuşmaya ve sizi anlamaya başladıkları andan itibaren onlara basit sorumluluklar vermeleridir. Herhangi bir eşyayı, oyuncağı gösterip size getirmesini veya bir rafa koymasını isteyebilirsiniz. Çocuklar büyüdükçe yönergeleri çoğaltıp zenginleştirebilirsiniz. Örneğin kitaplıktan adını verdiğiniz bir kitabı, alet çantasından tornavida, pense vb. aletleri, mutfaktan bir eşyayı bulup getirmesini veya götürmesini isteyebilirsiniz. Dolaptan meyve getirmelerini isteyin.  Bakkala, markete alış verişe gönderin. Pazara götürün eline para verip bir şeyler almasını isteyin, pazar poşetlerinin bir kısmını ona taşıtın. Odalarını toplamalarını, eşyalarını yerleştirmelerini, temizlik işleri yaparken size yardım etmelerini isteyin. Kısaca, çocuklarınıza sorumluluk verin.
Çocuklarınıza sorumluluk verdiğinizde zihinsel olarak; Dinleme, anlama gibi zihinsel becerileri gelişir. Söylediklerinizi anlamaya çalışırken kavrama, istediklerinizi nasıl yerine getireceğini düşünürken akıl yürütme kabiliyetleri artar. Evdeki eşyaların veya marketteki mamullerin nerede olduklarını, neye nasıl ulaşacağını hatırlaması ve zihinden hesap yapması gerekeceğinden zihin kapasiteleri gelişir ve akılda tutma süresi uzar. Bu becerileri başladığı eğitim hayatında ve gündelik hayatında başarılı olmalarını sağlar.
Fiziksel olarak; Tutma, kavrama, açma, kapatma, taşıma, koyma, boşaltma, doldurma vs. birçok becerileri gelişir. İş yaparken başta el ve parmak kasları olmak üzere bedensel kontrol artar. Yaşlarının gerektirdiği fiziksel aktiviteyi kolaylıkla yapabilir hale gelirler. Bunlar olmadığında el kasları gelişmediği için güzel yazı yazamaz, çabucak yorulur, sıkılır ve okul korkuları başlar. Başarısızlık kaçınılmaz olur.
Psikolojik olarak; Çocukların duygusal açıdan takvim yaşına paralel şekilde olgunlaşması sağlanır. Çocuklar, faydalı olma, yardımcı olma gibi önemli duyguları tadarlar. Sorumluluk duyguları artar. Kendi varlığını ve önemini fark ederler. Kendilerini değerli hissederler. Daha mutlu bireyler olurlar. Bağımsız iş yapabilmeleri kolaylaşır, özgüvenleri gelişir. Bütün bunlar ileride sağlıklı bir kişiliğe sahip olmalarını sağlar. 
Sosyal olarak; Başka bireylerle birlikte çalışma, ekip olma, diğer insanlarla uyum içinde hareket etme, becerileri gelişir ve ileride sosyal açıdan uyum sorunu yaşamazlar. Dışa dönük tavırları artar. Daha çabuk arkadaş edinilirler. Grup oyunlarında başarılı olurlar.  Empati kurabilirler. Bu onları daha uyumlu ve sevilen insanlara dönüştürür. Hâlbuki şimdiki çocuklar birbirleriyle sürekli kavga halindeler. 
En önemlisi çocuklarımız yürümeyi beceremiyorlar. El, ayak, göz koordinasyonunu sağlayamıyorlar. Her zaman telaşlı ve aceleleri var.  Hangi durumda hangi pozisyon alınır, nasıl davranılır bilmiyorlar. Öğrenmeye odaklı değiller. Bu halleriyle bizim emeklerimizin karşılığını, anne ve babaların beklentilerini karşılamaktan uzaklar. Yine iş öğretmenlere ve onların üstün sorumluluk anlayışlarına düşüyor.  
Anne ve babalar, “Çocuğuma kıyamam, ondan bir bardak su bile istemem.” demeyin, susadığınızda bir bardak su getirmelerini isteyin. Çocuğunuza vereceğiniz sorumluluklar, biricik yavrularımızın geleceğini daha güzel kılacak ve onları hayata hazırlayacak önemli adımlardır. Şimdi vereceğimiz küçük sorumluluklar ilerleyen yıllarda büyük sorumlulukları alma becerilerine katkı sağlayacaktır. Geleceğimiz sizin temelini atarak gönderdiğiniz okullarda sağlam binaların yapılmasıyla teminat altına alınacaktır. Herkese kolay gelsin. 
Sağlıcakla kalın.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —