Bugün, 12 Aralık 2024 Perşembe

B.Rahmi ÖZEN


DİRİLEN MİRYAM

DİRİLEN MİRYAM


 Sancı içinde bir ruh taşır,  Firavun yürekli adam.
Doğum iki çeşittir. Birisi ilk doğum… 
Mecburi doğumdur, bu. Bu doğumda seçenek senin elinde değildir. Babanı seçemezsin, ananı seçemezsin, çevreni seçemez, yöreni, ırkını, dilini seçemezsin. Yaratıcının iradesindedir. Senin bir tercihin söz konusu değildir. 
Bir ikinci doğum daha vardır. Bu doğum ihtiyari doğumdur. Çalışarak ve aklı çalıştırarak kazanılır. 
Demem o ki; hidayete erdikten sonraki hayat, yeni bir doğumdur, insan için. Ölümden uyanmak gibi bir şey...
Bak, şimdi sana gerçek bir hikâye anlatayım. Hz. İsa, ölüleri dirilten bir Peygamberdi.  Bir gün kendisine Azer adında birinin çok hasta olduğu, gelip iyileştirmesi için haber İsa  Peygambere salındığında, Zeytinlik dağı denilen yerde talebelerine ders verirken Azer'in memleketine gitmesini geciktirmiştir. Azer'in iki kızından Mariya dindar ve yardımsevermiş. Küçük kızı Miryam, maceraperest, zevk ve safa düşkünü olduğu için Azer'in ve ailesinin üzüntü kaynağı olmuş. Bazen günlerce eve gelmez; zevk ve safa meclislerinin birinden öbürüne savrulduğu, bir erkeğin kucağından diğerine koştuğu söylenirmiş.  Söylentileri duyan babası Azer, kızının içine düştüğü kötü hayatın üzüntüsünden hastalanmış, yataklara düşmüş. 
Hz. İsa Zeytinlik dağından inip Azer'in evine gittiğinde; ev halkını yasta bulmuş. 
Meğer Azer ölmüşmüş. Hz. İsa, oradayken içeri; saçı başı dağınık, elbisesi yarı kapalı yarı açık bir kadın girmiş. Kadın, Mariya'nın ayaklarına hıçkırıklar içinde ağlayarak kıvrılıvermiş. 
Hz. İsa, bu olaya şaşınca, Mariya; o kadının, kız kardeşi Miryam olduğunu söylemiş. 
Miryam, babası Azer'e ağlamış ağlamış, onun değerini bilmediğini, onu çok üzdüğünü hıçkırıklarla dile getirmiş. Hz. İsa'nın anası Hz. Meryem de oradaymış. Mariya, Hz. Meryem'in ellerine sarılmış; 'Meryem Ana demiş, oğlunuz İsa'nın bir Peygamber olduğunu ve Hak dinini anlattığını duydum. O, aynı zamanda Allah'ın izniyle hastalara şifa dağıtır, ölüleri diriltirmiş diye duydum.  Biz, sizden yardım istedik ama siz yetişemediniz.' demiş. 
Azer'in kızları ve ailesi, İsa Mesih'e yalvaran gözlerle bakmışlar. 
Hz. Meryem; 'İsa Mesih, Allah'ın izniyle babanızı iyi eder.' demiş. 
Kızlar; 'Ama bizim babamız üç gün önce öldü.' demişler.  
Hz. İsa, onlara Hak dinini anlatmış, Allah'ın resulü olduğunu söylemiş. Birlikte evden çıkarak Azer'in gömülü bulunduğu mezarlığa gitmişler. Hz. İsa mezarın toprağına elini sürmüş ve dua etmiş. Mezarın altından duyulan sesler arasında Azer, üzerindeki toprakları atıp ayağa kalkmış. Büyük kızı Mariya, olay karşısında bayılmış. Bazılarının dili tutulmuş. 
Azer'le birlikte hayata yeniden kavuşan Miryam secdeye kapanmış. Azer, oradakilere; kendisine ne olduğunu sormuş. 'Ölmüştün, İsa Mesih'in nefesiyle dirildin!' demişler. Bütün aile fertleri birbirine sarılmış. Miryam da yeniden doğmuş. Yani tövbe edip imana gelmiş. 
Burada asıl dirilen Azer değil, hafif meşrep bir hayat yolunda hayatını harcayan Miryam'dır.  Miryam, o saatten sonra Hz. İsa'nın tebliğ ettiği hak dine öyle bağlanmış ki; Meryem Ananın dizinin dibinden bir lahza ayrılmamış. Ve tövbe edip hak dine girdikten sonra gözlerinin yaşı hiç kurumamış.