Eğitim-öğretim bütün hızıyla devam ediyor.
Yarıyıl tatili bitti, ikinci yarıyıla başladık.
Şubat tatilinin akabinde derslerde, konumuz gereği öğrencilere tatili nasıl geçirdiklerini , tatilde neler yaptıklarını sordum. Kitap okuyan, sosyal etkinliklere katılan, tatile giden, başından ilginç bir olay geçen var mı diye de konuya derinlik kazandırmaya çalıştım.
Bilindik cevaplar verenler çoğunluktaydı.
Kitap okudum, gezmeye gittim, sinemaya gittim, ders çalıştım, misafir ağırladım, yattım uyudum, dinlendim cevapları hemen hemen ortaktı.
Bunların dışında, bir öğrencim tatilde neler yaptığını uzun uzun anlattıktan sonra bir de üç dizi bitirdim, diye bana göre ilginç bir ifadede bulundu.
''Dizi bitirmek'' tabirini ilk defa duymuştum. Dikkatimi çekti ve de garibime gitti. Bir an kelime gurubunu zihnimde anlamlandırmaya çalıştım. Pek de bir anlam veremedim.
Kitap bitirilir, yemek bitirilir de bir dizi nasıl bitirilir?
Dizi, benim bildiğim , bölüm bölüm yayınlanır. En az, gün aşırı veya haftada bir yayınlanır. Yani bir dizinin bitmesi uzun bir zaman gerekir. Hatta 100-200 bölüm süren diziler bile var/dı. On yıl süren bile oldu. Bildiğim kadarıyla ''Kurtlar Vadisi'' on yıldan fazla sürmüştü. Benim kanaatime göre bir dizinin bitirilebilmesi için uzun bir zaman diliminin geçmesi gerekir. On beş günlük bir zaman diliminde hem de birkaç dizi birden nasıl bitirilebilir?
Haliyle '' dizi bitirmek ne demek, böyle demekle neyi kastediyorsun'' diye sordum. Biraz da anlamamazlığa vurdum. Bakalım öğrenciler ne diyecek diye.
Sınıfta yer yer gülüşmeler oldu.
Öğrencinin verdiği bilgiye göre internette dizi izleme programları varmış. Bir dizinin yayınlanmış bütün bölümleri daha önceden kaydediliyormuş. İstenilirse bir dizinin bütün bölümleri hiç ara vermeden buradan izlenebiliyormuş.
Öğrencilerin birçoğu tatilde televizyonun başına oturmuş, hiç kalkmadan sabahtan akşama kadar birkaç diziyi birden izleyip bitirmiş. Bunu kendine görev addeden bile varmış. İşte benim gençlik yıllarımda olmayan '' dizi bitirmek'' mevzusu bu imiş.
Diğer sınıflarda da dizi bitirmek mevzusunu gündeme taşıdım. Gördüm ki gençlerin ekserisi dizi bitirmek mevzusuna aşina.
Öğrencilerin verdiği cevaplardan, konuşmalarından dünyalarını anlamaya çalışıyorum.
Bir nevi uzmanların ''Z KUŞAĞI'' dedikleri günümüz gençliğini, zihin dünyasını çözmeye çaba sarf ediyorum.
Birkaç sohbet ehli öğretmen arkadaşla da hadiseyi mütalaa ettik.
Buradan şu ortak kanaate vardık.
Günümüz gençliği sabırsız ve aceleci. Bir şeyi hemen başlayıp bitirmek istiyor. Çabuk başlıyorlar tez bıcıyorlar. Maymun iştahlılar. İşi zamana yaymayı ve o işin olgunlaşmasını bekleyemiyorlar. İşin olgunlaşmasını bekleyecek kadar tahammülleri yok.
Bunlar benim olduğu kadar öğretmen arkadaşların da ortak kanaati.
Dizilerde merak unsuru ön plandadır. Bir bölüm en heyecanlı yerinde biter. Böylece gelecek bölüme seyirci motive edilir. Zaman iple çekilir. Bu zaman zarfında seyirciler beyin fırtınası yapar. Olaylara kafa yorar. Onun içindir ki merakın hemen giderilmesi iyi bir şey değildir. Yıllarca sürecek bir dizinin hemen bitirilmesi liglerde bütün maçların bir ayda oynanıp şampiyonun belirlenmesi gibidir ki hiçbir heyecanı kalmaz.
Bir diziyi bir günde bitirmek, yarına karşı ümitlerini yitirmektir. Düşünsenize adam yarın ne olacağını hiç merak etmiyor. Yarın öleceğini bilen insan hiç çalışır mı?
Görüyorum ki günümüz gençliğini ne yapsanız hayata motive edemiyorsunuz, heyecanlandıramıyorsunuz, meraklandıramıyorsunuz. On beş yaşında yetmiş yıllık doyuma ulaşmış bir gençlik duruyor karşımızda.
Yeni nesli anlamaya çalışırken işimizin hiç de kolay olmadığını anladım.
Önümüzde, yeni hayat tarzından zuhur etmiş nur topu gibi bir kavramımız var artık. Adı da ''dizi bitirmek''
Yeni nesil dizileri artık seyretmiyor, onun yerine bitiriyor.
Biten sadece diziler mi?
Diziler mi bitiyor yoksa dizileri bitirenler mi bitiyor?
Bunu zaman gösterecek. Bana sorarsanız dizi bitirmek yerine dizi seyretmeyi tercih ederim. O da vakit buldukça.
Siz hangisini tercih edersiniz.?
Bugün, 30 Nisan 2024 Salı
