Kimdir emekli? Bu ülkenin geleceği için gecesini gündüzüne katarak çalışan, memur, esnaf, işçi ve Bağ-Kur`lu olarak yıllarını veren, sonra da aktif çalışma hayatını noktalayan bu ülkenin inşasında çok önemli isimlerdir onlar.
İnsanları onlar yetiştirdi. Mühendisleri, hakimleri, savcıları, doktorları onlar yetiştirdi. Barajları onlar kurdu, madenleri onlar işledi. Köprüleri onlar yaptı, gökdelenleri onlar dikti. Ama bir türlü hak ettiklerini alamadılar. Daha sonra da işçi ve memur emeklileri unutuldu. Bağkur emeklileri unutuldu ,unutuldu.
Enflasyona göre zam dendi ve yüzde 3-4 zam yapıldı.
Yıllık 7 oranında. Şu andaki emekli zamlarına bakıyorum. Oranı yüzde 3.5. Maaşa yansıması 40-50 TL. Peki ya diğer taraf? Diğer tarafta kimsenin gözü yok.
Emekliye 30 TL zammı reva gören anlayış bugün Savcı ve Hakime 1100 TL artış yaptı. Öğretim üyesine de 1000 TL`ye yakın zam yapıyor. Kanunu hazırlayan vekiller kendilerini de, gelecek yıllardaki emekliliklerini de garanti altına alıyorlar.
Bir yanlış düzeltilirken diğer yanlış ise yerinde tutuluyor! Geçen dönem bedelliden 2 katrilyon TL para alındı. Bu dönem ise bedelli askerlikten 6 katrilyon para gelecek.
Yeni yılla birlikte bu kesime artı bir katkı yapılırsa toplumda biraz olsun rahatlama olur. Türk insanı yardımsever, aldığını yine veriyor. Camiye gidiyor veriyor. Okula gidiyor veriyor. Bir şekilde hayır yapıyor. Somali`deki kardeşini de. Uganda`yı da.
Suriye`liyi de. Myanmar`dakini de düşünüyor. Ben çalışan kesim ve emeklilerle ilgili bir sürpriz bekliyorum. Bakanlığınız çalışmalarını emekçilere para `Vermeme` üzerine kurmayın.
Sayın Ali Babacan, adınız gibi soyadınız gibi olun. Sayın Şimşek siz de öyle. Bir ay emeklilerin yerinde olup bu parayla nasıl idare edilir, nasıl ev geçindirilir bir bakın. Sadece bir ay diyorum.
Yaşayamazsınız biliyorum. Ölmezsiniz de. Sonra da dönüp gidin sıcak yuvalarınıza, sırça köşklerinize. Gözümüz yok . Allah daha çok versin.
SANATÇIYI ANLAMAK
Yavuz Bingöl sevdiğim bir sanatçıdır. Hele hele hiçbir sanatçı arasında ayırım da yapmam. Onların işi bu. Geçen hafta bir köşe yazarına verdiği röportajda Berkin Elvan ve annesinin meydanlarda yuhalatılmasıyla ilgili sarf ettiği sözler, hoş değildi. Bu konuşmalar sosyal medyada bir öfke patlamasına neden oldu.
Şimdi Bingöl`ün imdadına Cumhurbaşkanı Erdoğan yetişti. İktidar da, Yavuz Bingöl`e yönelik bir mahalle baskısından şikâyet ediyor. Kuşkusuz mahalle baskısı kötü bir şeydir. Ama unutmayın, “devlet baskısı” daha da kötüdür. Bingöl`ün mahalle baskısına uğradığından şikâyet edenler, sanatçı Şevval SAM gençlerle konuşurken sarf ettiği bir cümleden dolayı linç edilirken, konserleri bir bir iptal edilirken neredeydi?
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl SAY, İran`lı şairden yaptığı alıntı nedeniyle 10 ay hapse çarptırılırken, iktidar kanadından sanatçının özgürlüğünü savunan var mıydı?
M. Ali ALABORA aylar boyu çeşitli medya organlarında hedef gösterilirken, sahip çıkabildiniz mi? Tabi bunları sanatçı olarak kabul edilirse. Hepiniz millet vekili olabilirsiniz, Bakan olabilirsiniz; hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkar olamazsınız.”dememiş miydi büyük önder Atatürk?
Kalın sağlıcakla…
