Eylül ayı ve birlikte gelen son bahar mevsimi her insanda farklı duygular yaşanmasına vesile olur. Kimine göre sevinç ve mutluluğun adıdır, kimine göre ise hazan mevsimidir. İşte bu değişik duyguları yaşatan bir sonbahar mevsiminin bir Eylül ayını da geride bıraktık.
Her ayın ve hatta her mevsimin kendine mahsus özelliği, yaşantısı, tabiat örtüsü ve canlılığı bulunur. Bun da aylar ve mevsimler hakkında birçok şiir, şarkı sözü ve yazıların ortaya çıkmasına vesile olur. Sonbahar mevsimi diğer mevsimlere nazaran adına şiirlerin yazıldığı, bu şiirlerin bestelenerek şarkı ve türkü sözü olarak dilden dile dolaştığı bir mevsimdir.
Nedense şairlerin dilinden dökülen bu şiirlerde sonbahara hep “Hazan Mevsimi” adını vermişler. Tabiatın yeşilden sarıya dönerek yaprakların sararması demek ki hüzünlendiriyor insanları ve şairleri. Sararan yapraklar, yağan yağmurlar, esen rüzgârlarla yere düşen yaprakların oradan oraya savrulması, kısalan günler ve soğumaya başlayan hava hangimizi hüzünlendirmez ki. Karmaşık duygularla kimimiz hızla gelip geçen sıcak yaz günlerine, kimimiz bu geçen günlerle kısalan ömrümüze ve kimimizde sıcak yaz günlerinde sevdiklerimizle geçirdiğimiz anılarımızın özlemini duyarız.
Eylül ayının kasvetli bir havası olduğu düşünülür. Sıcak yaz günlerinden sonra havaların birden bire soğumaya başlaması telaşlandırır insanları. Hemen herkeste bir telaş başlar. Kışın habercisi olduğu düşünülerek sobalar kurulur, yakacaklar temin edilir ve her alanda kış hazırlığının başladığı görülür. Yaz mevsiminin sıcağı ile kavrulan toprak yağmurlarla birlikte tekrar hayat bulur. Sonbahar mevsiminin başlamasına en çok topraklar sevinir.
Çiftçiler içinde sonbaharın yeri bir başkadır. Onlar için bir umut, bir bekleyiştir. Mahsulleri için hasat zamanıdır. Bin bir emek verilerek yetiştirilen ürünün hasat edilmesidir. Hasadını ettiği ürününden elde ettiği geliri ile var olan borcunu ödemenin zamanıdır. Hasat zamanı ödenmek üzere vaat edilerek alınmış ihtiyacının ortaya çıkardığı borcun vadesinden kurtulma umududur.
Sonbahar hareket mevsimidir. Her yerde bir hareket, bir hazırlık ve bir enerji görünür. Hele biz öğretmenlerin bile dört gözle beklediği, bir an evvel başlasın artık dediği okulların ilk ders zilinin çalmasıyla açılması demektir. Böylece sokaklarda daha hareketli bir zaman başlar. Okullar cıvıl cıvıl, dükkânlarda alışveriş bereketi görünür. Kış alışverişi, kışa hazırlık temizliği derken çok canlı bir yaşantının içinde buluruz kendimizi. Bu yüzden sonbahar hazan mevsimi, solan, yere düşen yaprakların mevsimi diyenler biraz da haksızlık yapıyorlar. Hâlbuki sonbahar birçok başlangıçların, yeni umutların ve yeni başlangıçların mevsimidir. Havaların soğumasını, kışın gelmesini kimse istemese de yazın bunaltan sıcaklardan sonra serinleten, rahat bir nefes aldıran sonbahar mevsimine haksızlık etmemek gerekir.
Evet, bir sonbahar mevsimini daha yaşamaktayız. Biz öğretmenlerin telaşı bu mevsimde daha bir başkadır. Bizim eğitim öğretime başlama ve ürün yetiştirmeye başladığımız mevsimdir. Ürünlerimiz ise ilk meyvelerini yaz başında asıl meyvelerini yıllar sonra verecekler. Bu yüzden biz öğretmenlerin sonbahara bakışı daha başkadır.
Başladık bir sonbahara daha. Rabbim hayırlara vesile eyleye. Bu vesile ile eğitime emek harcayan, öğrencilerini ve ülkemizin geleceğini şekillendiren muhterem öğretmenlerimizi saygı, hürmetle selamlıyorum. Her şeyin gönlünüzce olmasını dilerken cümleten Allaha emanet olun. Sağlıcakla kalın.