Bugün, 14 Kasım 2024 Perşembe

Azmi TAŞDAN


GELDİM

GELDİM


GELDİM 
Daldığım alemde sırrı bal ile 
Gidip dönenlere niyaza geldim. 
Hak yolunda hakkı hakikat gibi ile 
Pervane dönenler niyaza geldim 

Gönül köprüsünden yolun alana 
Hacı Bektaş dergahına varana 
Postuna serende kırklar meydana 
Ulu dergahına niyaza geldim 

Can fedadır Hüseyin'in yoluna 
Saf tutalım matemine, darına 
Gönül gamda şehidime zarına 
Nuru nurullaha niyaza geldim.

İmama Zeynel zindanlara kaldırdı 
Müslim, Horasan'a hüccet verirdi 
Gerçekleri hak gözüyle görürdü 
Canlar cemaline niyaza geldim. 

Şah Hasan'ım zehirlere boyandı 
Yandı yürek, ciğer bedeni yandı 
Bu acıya canı nasıl dayanır? 
Ol ulu imama niyaza geldim.

GÖNÜL KAPISI
Gül bahçen mi var ki güller saçarsın?
Arifi ariften gayrı seçersin 
Zevküsefa ile serden geçersin 
Gönül kapısını kapattım sana.

Serçeşmenin suyun içenler gelir 
Sevda çiçekleri açanlar gelir 
Gülen yüzler inci saçanlar gelir 
Gönül kapısını  kapattım sana.

Bağında menekşe, lale sümbülü 
Boynun eğmiş, öter garip bülbülü 
Aşık dalmış gideri, gönül kaygılı 
Gönül kaygısını kapattım sana.

Silgiler silemez, zaman sendedir 
Acısı, sevgiden canda, tendedir 
Bahçesinde güller türlü  renktedir 
Gönül kapısını kapattım sana.

Kul Azmi'm zulümler içinde esir 
Unutmam çektiğin geçse de asır 
Yüreğinde ateş yüzüne yansır 
Gönül kapısını kapattım sana.