Bugün, 15 Nisan 2025 Salı

Zeki ORDU


HAKSIZLIĞA UĞRAYAN MEKÂNLAR

HAKSIZLIĞA UĞRAYAN MEKÂNLAR


 Bazen bir türkü duyarız derinden. Önce melodisi sarar benliğimizi. Sonra da ezberleri öylesine. Farkında olmadan. Hatta kekeme bile olsak düzgün söyleriz türküleri
 Bedri Rahmi Eyüoğlu; “Nerede bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım” der. Utanılacak bir şey yoktur aslında. Ancak o türkü nasıl vücut bulmuştu da dilden dile gönülden gönle ulaşmıştır. İşte imrenilecek şey budur.
 Türkülerin coğrafyası köydür. Şehrin türküsü olmaz. Köylü türküleri gönlüyle bestelerken, sözlerini arifene teşekkül ettirir. Yoksa şiirle ilgili bir eğitimi yoktur. Bir nevi “içtimai tevarüs” diyebiliriz. Şimdi biri çıkıp da bu “İçtimai tevarüs” de ne demek demesin bana. Vaziyeti izah edecek kelime bulamayınca uydurdum gitti.
 Neyse biz gelelim haksızlığa uğrayan mekânlara.
 Yozgat, özellikle Türk Halk Müziği açısından ülkemizin damar sayılacak yerlerinden biri. İlin merkez dâhil 14 ilçesi var. Bu ilçelerden biri de “Sorgun.”  Diğerleri gibi bir ilçede olması gereken neler varsa Sorgun'da da var. Ayrıca gitmesek de haritan veya bir şekilde tanınan bir ilçe.
 Yozgat denice akla ilk gelenlerden biri de Yozgat Sürmelisi olarak bilinen türkü. Hani şu “Dersini almışta ediyor ezber” diye başlayan; yanık mı yanık hüzünlü mü hüzünlü bir türkü. Zaten hikâyesi de hüzünlü. Ancak konumuz türkünün hikâyesi değil.
 Adı geçen türkünün bir yerini, türküyü söyleyenler “Yozgat'ı sel almış Sorgun'u duman” şeklinde söylüyor. Tabii tamamen yanlış. Yozgat'ın Sorgun diye bir ilçesinin olması bu yanlışlığa sebep olan etken. İşin aslı “Yozgat'ı sel almış, Soğluk'u duman” olmalı. 
Bu Sorgun ve Soğluk değişikliği nasıl olmuş?
 Efendim daha önce de yazdığım gibi Yozgat'ın Sorgun diye bir ilçesi olunca bu türküyü duyanlar bu “Soğluk” değil de “Sorgun” olmalı diye kendilerince bir yanlışı (!) düzeltmeye kalkmışlar. Tabii yanılmışlar.
 Soğluk, yöre insanının telaffuzu ile “Soğukluk” kelimesin halk arasında söylenişi. Peki “Soğukluk” neresi?
 Yozgat'ta bulunan Çamlık Tepesi üzerinde bulunan zirve noktalardan biridir. Başı daim dumanlıdır. Haliyle yaz veya kış diğer yerlerden daha soğuktur. Hatta bazı vatandaşlar bazı yiyecek maddelerini burada saklarlar, bazı zamanlarda lazım olduğu kadarını  alırlarmış. Bir nevi Tabii buzdolabı yani. Bu tepenin adı bundan dolayı “Soğukluk/Soğluk” olarak kalmıştır. Başından duman eksik olmazmış.
 Türküde “Yozgatı sel almış, Soğluk'u duman ifadesi  “yanlıştır” anlayışı ile “Sorgun'u” şeklinde değiştirilmiştir.
 Bu işin farkına ilk defa TRT varmış ve TRT sanatçıları bu yanlıştan dönerek “Sorgun” yerine “Soğluk” demeye başlamışlar. Ancak eski kayıtlarda ve hala daha işin farkında olmayanlar hala daha “Sorgun” dedikleri oluyor.  
 Hazin bir hikâyesi olduğunu yazmıştım. Ben Yozgat ile ilgili dört kitap okumuş biri olarak konuyu tesadüfen duymuş oldum. Son olarak malum türküden bir bölüm ile bitirelim yazıyı.
 Yozgat'ı sel almış Soğluk'u duman/ sıtkınan severim billahi inan/ ölüp de mezara konduğum zaman/ Ben susayım kemiklerim söylesin.
 Nasıl?
 Kemikler dile gelir mi dersiniz?
 Kimse var bu işte bir “Çapanoğlu” demesin. 
 Gelir mi gelir…
 Not: Türkü Yozgat/Akdağmadeni olarak kayıtlıdır. Sorgun ile alakası bu açıdan da yoktur.