Selim EROĞLU

Tarih: 09.01.2025 11:06

HATIRAN YETER

Facebook Twitter Linked-in

 Milyonların sevdiği, son yarım asra damga vurmuş, ünlü sanatçı Ferdi Tayfur seksen yaşında dünya sürgününü tamamladı. Ölümüyle milyonları hüzne gark etti. Cenab-ı Allah amelince muamele eylesin.
Ferdi Tayfur'un  bizim neslimiz üzerinde büyük tesiri vardı. Bir nesli, bizim nesli, peşinden sürüklemeyi başardı. Sürüklenmekten kurtulanlar oldu, halen sürüklenmeye devam edenler var.
Sanatçının meşhur olmaya başladığı zamanlar ortaokul öğrencisiydim ve köyde yaşıyordum. Memleket gerçeklerinden, büyüklerimin  anlattıkları ve öğretmenlerimin  öğrettikleri kadar haberdardım. Sağ-sol çatışması bize yeni yeni gelmeye başlamıştı. Köyde birkaç evde televizyon vardı, o da renksizdi. Hayatımız ise köy yerine göre renkli sayılırdı.
Bizim için şehre gitmek ,  şehir nimetlerinden faydalanmak ancak zaruret halinde mümkündü.
Çok samimi çocukluk ve okul arkadaşım tam bir Ferdi Tayfur hayranıydı. Öyle şeyler anlatıyordu ki   bizi de bir zamanlar kendine benzetmeye muaffak oldu. Çoğumuzu Ferdi Tayfur müptelası yaptı. O zamanlar bunun ne manaya geldiğini pek idrak edemiyordum. Arkadaşımın anne- babası ayrıydı. Evde üvey ana vardı. Arkadaşım tatillerde fırsatını buldukça  Samsun'a,  halasının yanına kaçıyordu. Dönüşte biz köy çocuklarına  masal gibi bir şeyler anlatıyordu. Anlattıklarını ağzımız açık dinliyorduk. Meğer Samsun'da Ferdi'nin filimlerine gidiyormuş. Halası, yeğenimin gönlü olsun diye izin veriyormuş.  O, bize filim anlatmıyordu, adeta filmi birebir yaşıyordu.
Anlattıklarına göre Ferdi Tayfur, fakir, gariban, parasız, lakin yüreği sevgi dolu, bizim gibi bir vatan evladıymış. Filimlerde zengin bir ağanın kızına aşık oluyor, lakin araya engeller giriyor. Sevdiğini yad eller alıyor, gurbet, hüzün, gözyaşı, intikam , kavuşamama, hakızlık,  zulüm,, ne kadar menfi duygu varsa havada uçuşuyor. Arkadaş, filmi anlatırken kendini o kadar kaptırıyordu ki '' günün birinde Ferdi'nin intikamını almazsam bana da adam demesinler'' diyordu.
''Derbeder'' kelimesini ilk defa ondan duymuştum. O zamana kadar hayatımda böyle bir kelime yoktu. Meğer Ferdi Tayfur'un bu adla bir filmi varmış.  Sonradan ikimiz bu filme gittik. Derbederin ne manaya geldiğini bizzat filmi izleyerek öğrendim. Derbederin bizim köydeki karşılığı ''berbat''tı.  Komşu köyümüzden birisi bu lakapla anılıyordu. Adam, ''Berbat Kamil'' diye  biliniyordu. Buradaki berbatlık kötü anlamında değildi.  Hayatta yüzü gülmemiş, talihsiz insan anlamındaydı. Anadolu irfanı işte, tam yakıştırmış.
Arkadaş artık Ferdi Tayfur'un hiçbir filmini kaçırmıyordu. Çeşme, Derbeder, Batan Güneş, Yad Eller Aldı, Huzurum Kalmadı… onun sayesinde dünyamıza girmeye başlamıştı.
Zamanla arkadaş Ferdi Tayfur'a benzemeye başladı. Hayata onun gibi bakıyor, onun gibi yaşıyor, onun gibi düşünüyor; adeta onun filimlerindeki senaryoları yaşıyordu.
Öyle ki sınıfımızın tek öğretmen kızına aşık oldu. Artık Ferdi'nin parçalarını onun için söylüyordu.  Susadım çeşmeye varmaz olaydım, batan güneş beni de al yanına, yad eller aldı, korkuyorum sana aşktan söz etmeye ben, bilsen uzaklarda  kimler ağlıyor… gibi sözleri içeren parçaları her ortamda haykırıyordu. Tabi filimlerin etkisiyle safiyane ,  çocukça bir aşktı.  Sosyolojik olarak vuslat mümkün olmadı. Arkadaş aşkından Mecnun oldu fakat Leyla'sına kavuşamadı. Arkadaşın bahtına ayrılık, hüzün ,  gurbet ve çile düştü. Bir türlü kabuğunu kıramadı. Ferdi Tayfur sesi, biraz da şansı sayesinde meşhur oldu, sevdiğine kavuşamasa da intikamını almayı başardı. Arkadaşın şansı o kadar yaver gitmedi.
Ferdi Tayfur öldü diye haber geçtiler.  Benim de gözümün önünden arkadaşım, arkadaşımın hayatı ve kendi hayatım geçti. Hayat her birerimizi bir yerlere sürükledi.  O, bir nesli olumlu ya da olumsuz,   derinden etkiledi.  Bu etki, yıllarca sürdü.  Bir nesil onun filimleriyle, onun şarkılarıyla büyüdü. Çoğu insan onun şarkılarıyla aşık oldu. Birçokları, belki bir gün ben de şöhret olurum diye  gurbetin yolunu tuttu. Hayat işte, kimi gurbetten döndü, kimi gurbeti mesken tuttu. Sevdiğine kavuşan çok oldu. Bir neslin sevdiğini yad eller aldı. Geçek sevdiğine kavuşan çok az oldu. Sevdiğini alamayan gamzedeler, aldığını sevmek zorunda kaldı.
Çoğu, çeşmenin başında, derbeder bir vaziyette, batan güneşi seyrederek  yad ellerin olan Leyla'sını beklemeye devam ediyor, kim bilir bir gün gelir diye.
Bir gerçek var ki Anadolu'nun has evladı Ferdi Tayfur hepimizde derin izler, unutulmaz hatıralar bırakarak gitti. Giderken bize bizi bıraktı.
Ruhu şad olsun.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —