Bugün, 30 Nisan 2024 Salı

Mehmet TÜRKAN


HIDIRELLEZ-1


6 Mayıs 2017 Cumartesi günü Anadolu ve Türk kültürünün en eski gelenek ve inançlarından biri olan Hıdırellez günüdür. Dolayısıyla bu hafta konu ile ilgili olarak daha önce yazmış olduğum bir yazımı sislerle tekrar paylaşıyorum.

Mayıs ayının 6. günü Rumi takvime göre 23 Nisan (Abrul/Aprul/Abril) günü Hıdrellez Günü olarak kabul edilir. Bu günün adı nereden gelir? Kültürümüzdeki yeri nedir? Ne zamandan beri kutlanmaktadır? Onu açıklamaya çalışalım.

Rumi 23 Nisan, Miladi 6 Mayıs´a tekabül eden sayılı günlerden birisidir. Bugüne, Ruz-ı Hızır denir ve yazın başlangıcı sayılır.

Eskiden mevsimler ?Yaz? ve ?Kış? olarak ikiye ayrılırdı. Yaz, 6 Mayıs´ta başlar ve 186 gün sürer, kış ise 8 Kasım´da başlar 5 Mayıs´a kadar 179 gün sürerdi. (Şubat 29 gün çekerse 180 gün olur)

Hıdrellez, Hızır ve İlyas kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Lügat anlamı, yeşillik, çayır, çimen, taze fidandır.


İnanışa göre, Hızır ve İlyas 6 Mayıs´ da bir araya gelip otururlarmış. Onların oturduğu yer yeşillenir, bereketlenirmiş. Bu buluşma yazın başlangıcı sayılırmış. Anadolu halkımızın Hızır ve İlyas´ a saygısından dolayı adlarının birleşimi olan Hıdrellez günü değişik yerlerde değişik sevgi ve saygı gösterilerinde bulunulur, kutlamalar yaparlar adına da Rûz-ı Hızır denir.


Hızır ve İlyas´la ilgili çeşitli rivayetler vardır. Bazı araştırıcılara göre peygamber, bazılarına göre de büyük bir velidirler.


Rivayetlere göre, Hızır, İlyas ve İskender ölümsüzlük suyu olan ab-ı hayatı bulmak üzere yola çıkmışlar bir yol ayırımına gelince da Hızır ve İlyas bir yoldan İskender ayrı bir yoldan gitmiş. Hızır ve İlyas ab-ı hayatı bulup içmişler. İskender bulamamış. Bundan sonra ölümsüzleşen Hızır, karada, İlyas da denizde başı dara düşenlerin yardımına koşarmış. Bir başka söyleyiş ve Şehnameye göre Hızır İskender´in veziridir.


Bu gelenek ve inanış atasözlerimize de yansımış.


Mesela: ?Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez, Hızır gibi yetişti, Hızır´ın eli deymiş, Hızır uğramış, Allah Hızır uğratsın??gibi.


Bazı kaynaklara göre bu gelenek Yahudiler´ den bazılarına göre Hıristiyanların ?Yeşil Jori? yortusundan ya da Bizans´ tan geçmiştir. Ancak Türk halkiyatında geniş yer tutan ab-ı hayat ile birlikte anılmış, İslâm geleneğinin bir inanışı olarak şiirlerde yer almıştır.


Anadolu inanışında ise Hızır´a zahiri, bâtınî ve ledünnî bütün ilimler verilmiş, Musa peygamberle yolculuk ve arkadaşlık etmiş ve bir takım olağanüstülükler yaşamıştır. Peygamberimiz onu ?Kardeşim? diye taltif etmiştir.

Kısacası, Hızır bütün ilimlere vâkıf hiç umulmadık anda, umulmadık bir yerde beklenmedik bir şekilde karşımıza çıkabileceği, evlere uğrayabileceği inancı hâkimdir.


Anadolu´da Hıdırellez kutlamalarında yapılması adet olan eğlenceler ve kır gezilerinin yanı sıra pek çok batıl inançta görülmektedir.


Bunları da gelecek hafta ki yazımda aktaracağım.