Bugün, 3 Temmuz 2024 Çarşamba

B.Rahmi ÖZEN


HÜDAYİ OKULU

HÜDAYİ OKULU


Bu okul, cehaletin karasını, bilmezliğin utancını ve okuyamamanın sancısını Hüdâyi çatısı, kendine dert edinmiştir.
Genç beyinlerin, taze fidanların fukaralıktan ve yol bilmezlikten parlamadan söndüğü ülkemizde, kurslar, burslar ve yurtlarla okumaya yollar açılır, eğitime katkı sağlanır, ilme irfana kapılar aralanır. Mutluluklar, bu okulun kurucularına.
Parlak kabiliyetlerin görmezden gelinip küllendiği, gizli dehaların yokluğa mahkûm edilip küçümsendiği yerlere Hüdâyi ışığı yetişiyor. Bu okulda akıllara aydınlık, gönüllere huzur meltemi esiyor.
Onurlu delikanlılar, nazenin kızlar; yüce Kitab’ın nezaketine yakışır ortamlarda, Peygamber tebessümünü hatırlatır üslûplarla, Hüdâyi okulunda Kur’ân’ın ışık saçan sayfalarıyla buluşuyor. 
Gençler, bu okulda; Vahyin sonsuz sırlarıyla tanışıyorlar. Hüdâyi okulunda yetiştirilen ışıktan güller, Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Afrika’dan Asya’ya, hatta Amerika’ya kadar yetim coğrafyaların sahipsiz gençlerini de Kur’ân’ın nurlu yoluna çekiyor. Hüdayi okulu, gençlerimizi, bilimin altın ışığına çağırıyor. 
Bu okulun hizmet deryası, her gün yeni dillerle yeni gönüllere giriyor. Yeni gönüldaşlarla hizmet halkası yeni kıyılara varıyor, yepyeni gönüllerde çiçekler açtırıyor. 
Samimi ve ihlâslı bir adanışın ete kemiğe büründüğü, insan diye göründüğü yerdir Hüdayi okulu.
Rahmet Peygamberi’nin cansızları bile sarıp sarmalayan şefkatinin, canları sonsuzluk namzedi eyleyen merhametinin ufuklarından süzüle süzüle yağmurlaşıp rahmet olarak tadıldığı vakıflardan biridir Hüdayi okulu.
Semanın sonsuz ufuklarından merhamet görmek umuduyla yerdekilere merhamet etmek için, hiç yoktan var edilip insan olma lutfuna bin teşekkür sunmak için; hizmeti nimet bilerek, Allah için vermeyi eşsiz bir fırsat bilerek hayır yarışlarının yapıldığı, sevgi pınarlarının taştığı, şefkat kanatlarının açıldığı yerdir bu okul.
İyilik ve güzellik adına elinde avucunda ne varsa, ondan mahrumlara, yoksullara bir teşekkür tavrıyla ikram ederek Hakk’ın rızasının arandığı yerdir bu okul.
Bu okulun kurucuları; erdemi paylaşımda bulan gönül erleridir. Tebrikler onlara… bin tebrik, yüz bin tebrik azdır bu diğergam bülbüllere.
Boynu bükük, dili suskun bir çiçeği; hocasına hediye ederek, aziz olmanın yollarında Hüdâ’ya giden kapılara varan erdemliler hatırına, burada; boynu bükükler, madde ve mana yoksulu suskunlar, bir köşede unutulmuşlar, kimseden bir tebessüm görmemiş kimsesizler, el üstünde tutulur. 
Bu okulda; kanadı kırık bir kuş gibi gönlü yaralı muhtaçlar, nezaketle karşılanır. Onların muhtaçlıkları, Hakk’ın bahşettiği bir hizmet fırsatı ve minnet vesilesi bilinir.
Bu okula almak için gelen muhterem acizler de, vermek için koşan merhamet erleri de azizdir. 
Bu okulun kapısına gelenler, izzetle girerler; gidenler izzetle giderler.
Buraya gönül verenler, fani dünyanın gelgeç sevdalarına asla aldanmazlar. Fani hayatlarından sonra da mazi olmazlar. İlâhî rahmette ebedîleşir, Ukba âleminde kendilerine sunulan sayılmaz nimetin sofrasında huzur bulurlar.
Yolunu bu okula çıkarıp, yüzünü bu okulun kapısına sürenlerin avuçlarına kimsesizlerin duası rahmet olup yağar ve umut olup taşar:
Bu okuldan feyz alıp bedelsizce alın terini paylaşanlar, ömürlerinde fakirlik görmesinler. İmanlarını kurtarmadıkça ölmesinler. Öleceklerini bilsinler ve haber versinler.
Milyon tebrik onlara…