Bugün, 29 Nisan 2025 Salı

Selim EROĞLU


İFTAR(CI)M VAR

İFTAR(CI)M VAR


Terme Belediyesi çok güzel bir hizmete imza atmış.

İçinde bulunduğumuz mübarek aya hürmeten ‘Ramazan Sohbetleri’ geleneğini ve uygulamasını başlatmış.

Bu minvalde – sağ olsunlar –benimle de ‘ Eski Ramazanlar ‘adıyla bir program gerçekleştirdiler. Programa katkı veren ‘Kültür İşleri Birimi personeline ve başarılı sunucu, eğitimci – yazar Yılmaz İmanlık kardeşime teşekkür ediyorum.

Elimden geldiğince, dilimin döndüğünce eski ramazanların güzellikleri ve özellikleri hususunda bildiklerimi paylaştım.

Araştırmalarımda ve müşadelerimde ‘iftarcı’ kelimesinin bize has olduğunu başka yörelerde pek kullanılmadığını gördüm.

Kelimeyi, TDK’nın sözlüğünde ve diğer kaynaklarda aradım, bulamadım.

Erbabı bilir, bir kelime sözlüğe girmemişse önemlidir. Henüz keşfedilmemiş bir cevher gibidir. Demek ki bizim dışımızda, böyle bir kelimeden, böyle bir kültürden başkalarının pek haberi yok.

TDK’nın sözlüğünde iftar ile ilgili şu kelimeler, tabirler geçiyor: İftar sonrası, iftar tabağı, iftar topu, iftar vakti, iftar yemeği, iftar zamanı, iftariye, iftariyelik, iftarlık, iftara çağırmak, iftar etmek…

Görüldüğü üzere “iftarcı” kelimesi yok. Bu arada hemen belirteyim, iftar, oruç açma anlamına geliyormuş. Oysa biz “iftarcı” kelimesini kendi aramızda çok sık kullanırız ve manasını herkes bildiği için ayrıca açıklamaya lüzum görmeyiz.

“İftarcı” kelimesinde “cı’’ eki müspet anlamda kullanılmıştır. Biz bununla da yetinmeyiz “iftarcım” diyerek iftarcıyı benimser ve sahipleniriz. O, artık bizden birisidir ve muhteremdir, her türlü saygıya layıktır, başımızın tacıdır.

Ramazana mahsus en sık kullandığımız kelimedir “iftarcım” kelimesi.

Hangimiz demeyiz “bu akşam iftarcım var” diye. Kimdir iftarcı?

İftarcı, Ramazan’da sadece iftar için gelen özel misafirdir. Onun özelliği ve güzelliği sadece iftara mahsus olmasındandır.

İftarın dışındakiler için böyle bir tanımlama yapılmamıştır. Mesela sahur vardır ama sahurcu yoktur. Çünkü sahur zamanı, misafir ağırlama açısından meşakkatli bir zamandır. Sahurda misafir varsa o anlaşılıyor ki, yatılı bir misafirdir.

“İftarcım” dediğimiz ve sahiplendiğimiz kimdir?

İftara davet ettiğimiz, beraber iftar açmak istediğimiz, müstesna zamanlarımızı paylaştığımız komşumuzdur, akrabamızdır, öğrencilerimizdir, gönül dostlarımızdır. Bazen özel olarak davet ettiğimiz misafirlerimizdir. Belki de hiç tanımadığımız Müslüman kardeşlerimizdir.

Siz hiç tanımadığınız, bilmediğiniz bir haneye iftara gittiniz mi? Gittiyseniz işte gerçek iftarcı sizsiniz. Ben gittim ve o hazzı yaşadım. Yani iftarcı oldum.

Bizim geleneğimizde böyle bir güzel “iftarcı ağırlama” uygulaması vardır ve de ne güzeldir.

Görevliye haber verirsiniz, ‘’yarın akşam evimde on talebeye iftar vermek istiyorum, mümkün mü” dersiniz. O iftarcıları belirleme görevi artık hocalarınındır. İşte zaman zaman gördüğünüz fakat isimlerini dahi bilmediğiniz o talebeler sizin gerçek iftarcılarınız olur.

Bir de gerçek iftarcıların yaşadıkları, sevinci, duyguyu ve unutulmaz hatıraları düşünün. İşte bu tarif edilemez bir mutluluktur.

Hayırla yâd edilmek istiyorsanız iftarcınız bol olsun. Daha ramazan çıkmadı.

Haydi hep beraber “bu akşam iftarcım var” demeye. Tabi salgın kurallarını da unutmamak şartıyla.