Tanık oluyoruz ki; her gün biraz daha gelişen teknolojiyle birlikte birçok kavram da değişiyor. Teknolojik gelişim ve değişim, elbette olacaktır.
Teknoloji bizi kuşattıkça anne, çocuğunu kolları arasında, sıcak bağrının üstünde büyütemiyor. Çocuklar, yuvalarda büyütülmeye mahkûm gibi… Bu yüzden soğuk yuvaların betonlarından şefkat alamıyorlar. Üzgünüm dostlarım, teknolojiyle birlikte annelik kavramı da değişiyor.
Evinin dışında olan kadınla birlikte annelik kavramı sadece biyolojik ve genetik bir kavram olarak kalıyor. Annelik güdüsü; besleme, büyütme ve sosyalleştirme rolleriyle bütünleşmesi gerekirken çok kazanma duygusuyla evinin dışına çıkan anne, bu değerleri silip atarken sadece bir kadın oluyor. O zaman annelik sadece biyolojik ve genetik bir rolden öte geçemiyor.
Teknolojik yenilikler, imkânsızın sınırlarını genişletiyor. Bu, çok güzel... Lakin bu gelişim ve daha çok kazanma arzusu, annelik kavramı gibi âşina olduğumuz bazı kavramların ruhuna öyle bir darbe indirdi ki, köken, kutsiyet, aşinalık, vs. türünden anlatımlar adeta alabora oldu.
İyi insan yetiştirme, annelikle doğrudan bağlantılı bir konudur. Çünkü kişiyle toplumun ortak noktalarda bağlantısını kuran ahengi sağlayacak anne, çok çok önemlidir.
Anne, bir kadındır. Anne artık aile içinde değil, kamusal alanda yer alan bir pozisyondadır ve onu evin dışında tarif etmek meselesi gündeme gelmiştir. Bizden çok daha önceleri annelik kavramını biyolojik bir kavram zanneden Amerika, anneyi sadece ve sadece bir kadın objesi görmüştür. Bunu yaşayan Amerika, anneliği özlemişlerdir. Ve Amerikalılar, evinden çıkan kadını tekrar eve döndürme rüyasının özlemiyle çareler arıyor. Çünkü evinden dışarı çıkan kadın artık anne değil, sadece kadın olmuştur.
Gerçek o ki, Yaratan'ın belirlediği görev ve sorumlulukla ne anne ne de baba, gerçek rolleriyle medyatik temsile obje bir varlık değildir. Amerika'da kadın, iyi bir anne olmaya değil, cazibeli bir kadın, başarılı bir kadın, hiç yaşlanmayan bir kadın olma rollerini üstlenmiştir. Amerika'da roller, kadın ya da erkek olmaya göre belirlenmiştir.
İslami kültürde anne; mahremiyetin, sadakatin, şefkatin ve evcilliğin göstergesidir. Amerika kültüründeki kadınsa kitle kültürünün göstergesidir ve kadın drama, eğlence programları, rakamlar, klipler, cinayet, şiddet, reklam, cinsellik ve kozmetik ürünlerinin baş temsilcisi olup var gücüyle tüketilen bir objedir. Kitap dünyasındaysa erkekler tarafından değil, bizzat kadınlar tarafından yaratılan bir kadın dünyası söz konusudur. Aşkları, acıları, mücadeleleri, başarıları, çileleri, skandallarıyla kadınlar kitaplara nakşedilir.
Ancak bu dünyada en az sözü edilen konulardan biri anneliktir. Klasik anne ve annelik kavramlarının bir hayli uzağında olmakla beraber, bizim pek de aşina olmadığımız bu obje, teknolojiyle beraber ilerleyen zaman içinde karşılaşılması muhtemel bir tip olmaya adaydır.