Seyfi GÜNAÇTI

Tarih: 06.01.2015 15:08

KANUNİ`NİN MEKTUBU

Facebook Twitter Linked-in

Mektuba geçmeden önce, Samsun Anadolu Lisesi`nin kuruluş yıldönümü etkinliklerinde krize sebep olan “salsa ve rock and roll” dansı ile horon arasındaki farka değinmek istiyorum. Kızlı-erkekli olarak oynanan adı geçen dansın örf ve adetlerimize uymadığını geçen yazımızda söylemiştik. Buna, “horon da kızlı-erkekli oynanmıyor mu?” diye bir itiraz gelmişti. İşte biz, bu konuya açıklık getirmeye çalışacağız.

Horon da kızlı erkekli oynanabiliyor ama ekranlarda gördüğümüz salsa dansı ile aralarında çok fark var. Bir kere, horonda kadınlar ve erkekler sadece el ele tutuşurlar. Salsa dansı öyle mi? Erkek, kızın nerelerinden tutuyor, bu dansı yapanlar veya seyretmiş olanlar daha iyi bilir.

İkincisi; horonu kızlar kendi aralarında oynadığı gibi erkekler de, bir kadın olmadan kendi aralarında oynayabilirler. Salsa dansının sadece erkeklerle yapıldığını hiç gördünüz mü? Kadın olmadan yapılan bu tür oyuna, dans dendiğini hiç duydunuz mu?

Kaldı ki, televizyonlarda dört yıldır büyük bir merakla dizisi seyredilen atamız Kanuni Sultan Süleyman, bırakın kendi ülkesini, Fransa`da bile dansı yasaklatmıştır. Dansın, kendi ülkesinin sınırları içine girmesine izin vermemiştir. Herhalde bu, boşuna değildir. O yıllar, Osmanlı`nın, tabiri caizse, kılıcının keskin olduğu, ricasının emir telakki edildiği, Batılı devlet başkanlarının Osmanlı Sadrazamı ile aynı konumda kabul edildiği dönemdir.
Kanuni, gerçekten Fransa`da dansı yasaklatmış mı?

Kaynaklar öyle yazıyor. Aşağıya alacağımız mektup, tarihçi Joseph von Hammer`e dayandırılmaktadır. Fransa`da bulunan Osmanlı Büyükelçisinden Fransa`da dans yapıldığını öğrenen Kanuni, Fransa`ya şu fermanı gönderir:
"Ey Fransa Kralı Fransuva!

Sefir-i Kebirimden aldığım mazhara göre malumatım oldu ki, memleketinde dans namında ala mele-innas (halkın huzurunda) Fuhşiyyat ve Lubiyat (ayıp davranışlar ve oyunlar) yapıyormuşsun. İş bu Name-i Humayunumun (fermanım) eline vusulünden (geçtiğinden) itibaren bu mel`anet rezalete (lanetlenecek davranışa) son vermediğin takdirde, Ordu-yu Humayunumla gelip seni kahretmeye muktedir olurum."

Hammer`e göre, bu fermanın ulaşmasının ardından Fransuva derhal dansı yasaklamış ve ülkede 100 yıl boyunca dans yapılmamıştır.
Çok eskiye gitmeye gerek yok. Daha birkaç hafta önce Rusya, benzeri bir yasak getirdi. “Benzeri” demek belki doğru olmayacak. Çünkü bu yasak, gerçekten olması gereken bir yasak:

“Yeni çıkan bir kanunla Rusya`da çocuklarla, eşcinseller hakkında konuşmak yasak. Bunu yapanlar hakkında “Gençlere eşcinselliği özendirmek” suçlamasıyla dava açılabiliyor.” (Milliyet, 07.12.2014)
Yasağın gerekçesine dikkat edin: “Gençlere eşcinselliği özendirmek.”

Demek ki, bazılarının iddia ettiği gibi eşcinsellik, normal bir tercih değil, bir sapıklıkmış!
Bu haberi kime duyursak acaba?..

Hani Rusya Hıristiyan`dı? Hani Rusya özgürlükçüydü? Demek ki, edep ve haya onlar için de bir anlam ifade ediyormuş.
Aldığı bu kararla Rusya`nın özgürlükçü sıfatını kaybedeceğini söylemiyoruz. Bize göre, bilakis her ülkenin yapması gereken bir uygulamadır. Gençleri ve toplumu her türlü zararlı alışkanlıklardan ve tehlikelerden korumak ve bu konuda

kararlar almak, her devletin görevi olmalıdır.
Peygamberimiz (SAS)`in bir hadisi ile yazımı bitiriyorum:
“Edep ve haya güzeldir. Kadında olursa daha da güzeldir.”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —