(Selim Eroğlunun öğrencilerinden Beyza Genç'e ait kompozisyon)
Öğretmenliğin sadece öğrenciye bilgi aktarma süreci değil aynı zamanda insanın da kendisini tanıma süreci olduğu söylenebilir. Öğretmen mesleği boyunca sabrın, iletişimin, şefkatin önemini daha çok anlar. Kişi, bu özelliklerin ne kadarına sahip olduğunu farkına vardığı bir süreçten geçer.
Pedagojik formasyon kapsamında stajyer öğretmenlik yaptığım süreç içerisinde sürekli olarak kendimde bunları değerlendirdim. Çünkü insanın bilgileri okuyup ezberleyerek aktarması zor değildir. Zor olan bunu sürekli olarak sabırla, anlayışla yapmasıdır. Ben stajyer öğretmenlik yaparken süreci beraber yönettiğim öğretmenimden teorik bilgilerin yanında bu süreci nasıl yönetmem gerektiğini öğrendim. Benim için en değerli olan kısım da buydu. Öğretmenin öğrenciye nasıl yaklaştığı, onların isteklerini ne kadar göz önünde bulundurduğu önemlidir. Sadece ders konusunda değil günlük hayatlarında işlerine yarayan bilgileri onlara aktarmamız gerekir. Öğrenciyle kurduğum diyaloglarda onların hayatlarına dokunmaya özellikle dikkat ettim. Öğretmenliğin bana yaşattığı heyecanı ve mutluluğu onların da görmüş olmasını umut ettiğim bir yolculuk yaşadım.
Acaba nasıl bir öğretmen olurum? diyerek çıktığım bu yolda tamamen öğretmenliğin ne demek olduğunu öğrendiğimi söylemem mümkün değil. Bu hep karşılıklı olarak öğrenerek devam eden bir süreçtir. Öğretmen sadece öğrenciye bir şeyler öğretmez aynı zaman da onlardan da çok şey öğrenir. Bu süreç benim hem öğretmenlerden hem de öğrencilerden çok şey öğrendiğim bir süreç oldu. Edindiğim en büyük tecrübe her çocuğun özel olduğu ve öğretmenlerin öğrencilere bu farkındalıkla yaklaşması gerektiğidir.