Bugün, 3 Temmuz 2024 Çarşamba

Seyfi GÜNAÇTI


Kim Haklı?

Kim Haklı?


 Burası bir mahkeme salonu değil. Biz karar vermeyeceğiz, sadece konuyu irdeleyeceğiz. Aynanın iki yüzünü de göstermeye çalışacağız. Kararı siz okuyuculara bırakacağım.
Hemen her gün haberlerde kiracı-ev sahibi kavgalarına şahit oluyoruz. Kiracıların evden çıkmamak için nasıl direndiklerini görüyoruz. Bazı ev sahiplerinin de kiracısını evden çıkarmak için yaptıklarını duyunca “Bu kadar da vicdansızlık olur mu?” diyoruz. Acaba kim haklı?
Bu konunun iki yönü var: 1.Ev sahibinin fahiş derecede kirayı artırma istekleri, 2.Kiracının evden çıkarken evde yaptığı tahribat ve ev sahibinin kiracısını çıkarmak için uyguladığı baskı.
Son olarak PUCCA denilen internet fenomeninin oturduğu evden çıkarken eve verdiği tahribat görüntüleri ekranlara geldi (24.05.2024). Ev sahibi de bir bayan. “18 aydır kirasını ödemiyor. Bana haber vermeden evi boşaltmış. Evi harabeye çevirmiş, her tarafı kırmış dökmüş” dedi.
Pucca denilen bayanın asıl adı Selen Pınar Işık imiş. Bir de “yazar” etiketi var. Adını ilk defa duyuyorum. Ben bu konuların cahiliyim; ne yazarı olduğunu öğrenmek için internete girdim. Yazılanları görünce hayret ettim. Beş altı tane kitabı varmış! Pozlarına bakılırsa maddi durumunun da fena olmadığı anlaşılıyor. Öyleyse böyle birisi neden bunları yapıyor?
Otuz beş sene kadar önce kooperatif yoluyla Atakum’da bir daire sahibi olmuş ve dairemi bir işçiye kiraya vermiştim. Genç adam bir iki aydan sonra kirasını ödemez oldu. O zaman cep telefonu yok. Terme’den gidiyor, paramızı istiyor veya uyarıyoruz. Haliyle bu gidişlerin artı masrafı oluyor.
Eşim, “Sen adama yumuşak davranıyorsun” diye beni suçladı. “Madem öyle diyorsun bu sefer seninle birlikte gidelim. Ne söylemek istiyorsan bizzat kendin söylersin” dedim. Bir sabah erkenden kapıyı kestik. Genç adam ve karısı kapıda göründü. Peşlerinden çocukları da geldi. En büyüğü 6-7 yaşlarında görünen dört çocuk. “Birbirini tartmaz” derler ya o misal, sanki peş peşe doğmuşlar. Halleri de perişan görünüyordu. Kirayı ödeme sözü aldık ama paramızı alamadan geri döndük.
Yolda hanıma, “Hani sen sert konuşacaktın! Benim kadar bile söylenmedin” dedim. “Giderken kafamda çok şeyler tasarlamıştım ama çocukların durumunu görünce bir şey diyemedim” dedi.
Bir gün nihayet kiracımız E.G’in, birkaç aylık kira borcu olduğu halde evi boşalttığı haberini aldık. Gidip gördüm ki evdeki tahribatın faturası, kira borcundan daha fazla. Çocuklar duvarları yazmış, resim çizmiş, parmak izlerini hatıra bırakmışlar! Oturma odasındaki prizler sökülmüş, televizyon seyretmek için olsa gerek, sadece tek priz bırakılmış. Bir odanın ki hariç tavandaki lambalar kablosu ile birlikte götürülmüş. Hadi diyelim ampulü aldın, kabloyu neden koparıyorsun be adam?
Kötü kiracı yüzünden daireyi yok pahasına sattım. O günden beri kiracımı görmedim. O da borcunu göndermedi. Lâkin hiç olmazsa “kira parası yattı-yatmadı” derdi çekmiyorum!
Bir de ev sahipleri konusu var. Kiracısını çıkaramayan bazı ev sahiplerinin yaptıkları akıllara durgunluk veriyor. Çilingir getirip evin kilidini değiştiren, üst kattan kiracının balkonuna çöp döken, hatta evin kapısını söküp götüren ev sahiplerini duyduk.
Ev sahiplerinin kiracıyı çıkarma sebeplerinin başında kira artış istekleri geliyor. 2.000 liraya oturan kişiden bir anda yüzde beşyüzlük artışla on bin lira isteyenleri duyduk. Kiracı, istenen parayı vermeyince gelsin baskılar…
İşin bir başka yönü daha var. Samsun’da evi olan bir tanıdığım, oğlunun tayini üzerine Akdeniz ilçelerinden birine gidiyor. Giderken de “Ev boş kalmasın” diye evini kiraya veriyor. Beş sene sonra oğlunun tayini başka yere çıkıyor. Y.K. bu sefer oğlunun peşine gitmiyor, Samsun’a dönüyor.
Evde kiracı var. Mecburen bir daire kiralıyor. Bu arada kiracısına da “Biz Samsun’a döndük. Artık kendine ev bul” diyor. Fakat kiracı kadın hiç oralı değil. Çünkü sadece bin lira kira ödüyor. Bu paraya nerede kiralık ev bulacak? Ev sahibi ise 5.000 TL kira veriyor. Ricalar, dil dökmeler kiracı kadına fayda etmiyor. “Mahkemeye ver” dedim, “Hocam o yolu da deneyeceğiz. Ancak bu tür davaların iki yıldan önce sonuçlandığı görülmemiş” dedi.
Ev sahibi, kiracıya bir iyilik daha düşünüyor. “Taşınma ücretini ben ödeyeceğim, yeter ki evimden çık” demiş. Kadın ne dese beğenirsiniz; “Yetmiş bin TL ver, evinden çıkayım.”
Şimdi bu ev sahibi ne yapsın?
Bir soru daha: Ev sahibi mi haklı, kiracı mı?