Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması

 Allah'ın ilk emri “Oku” dur. Alâk Suresi, “Yaratan Rabbi'nin adıyla oku” ifadesiyle başlar.
Okunacak kitaba elbette Kur'an-ı Kerim de dahildir. Okumak Allah'ın emri iken, onun kitabı bundan hariç tutulabilir mi? 
Bu sene Ramazan Ayında Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması'nın dokuzuncusu yapıldı.  Diyanet İşleri Başkanlığı ve TRT'nin işbirliği ile düzenlenen yarışma, geçmiş senelerde olduğu gibi TRT1'den yayınlandı.
Geçen yıl gerçekleşen yarışma sonrası bazı kafalardan, “Kur'an'ı âhenkli okuyorlar da ne oluyor? Kuran-ı Kerim'i Anlama Yarışması yapsınlar da görelim” mealinde eleştiriler yapıldı. Bu eleştiri ile Diyanet İşleri Başkanlığı hedef alınırken biraz da mevcut yönetime dokunuluyordu. 
Kur'an, anlaşılmak ve hayata uygulanmak için gönderilmiştir. Kur'an'ın anlaşılması gerektiği bizzat onun âyetlerinde ifade edilmiştir. Bunun aksini söyleyen de yok! Kaldı ki hocalar, vaazlarında işledikleri konuyu ayetlerle pekiştiriyorlar. Cuma hutbelerinde mutlaka bir ayet ve bir hadise yer veriliyor.  Hal böyle iken nasıl “Din adamları Kur'an'ın anlaşılmasını istemiyor!” denilebilir.
Kuran'ın güzel sesle okumanın gereksiz olduğunu iddia edenlere, Müzemmil Suresi 4'üncü ayet, cevap niteliği taşımaktadır: “Ve Kur'an'ı ağır ağır, tane tane oku.”
Konunun uzmanları 'tertil' kelimesini “Kurallarına uygun olarak okumak”, “Tecvid üzere okumak” olarak açıklamışlardır. “Bu şekilde okumak; onu anlamaya ve manaları üzerinde düşünmeye daha elverişlidir” demişlerdir. Bu arada güzel sesle okunan Kur'an'dan etkilenerek hidayete erenlerin bulunduğunu da hatırlatalım.
Ben, ilk yayınlandığı yıldan itibaren Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması'nı takip ediyorum. Programı takip ederken mutlu oluyorum. Geçen sene Terme Pazar Camisi İmam Hatibi Hasan Işıtan'ın Türkiye ikincisi olmasından gurur duydum. 
Bu sene de komşu ilçe Çarşamba'dan Ahmet Esat Kengil yarışmaya katıldı. Ahmet'i, Termeli sayıyorum. Çünkü ailesi Terme Gündoğdu Köyü'nden. Babasının görevi dolayısıyla 2021 yılında Terme'den ayrıldı ve Çarşamba'da yaşamaya başladı. Çarşamba İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi. 
Yarışma sırasında annesi ve babası da seyirciler arasındaydı. Baba Sabri Kengil'e de söz verildi. Onun, “Biz, eşim de dahil olmak üzere kendimizi Kur'an yoluna vakfettik” sözü beni etkiledi.  Ne güzel! Bir ailede eşlerin uyum içinde olması, başarının ve mutluluğun anahtarıdır diye düşünüyorum.
Altı gün boyunca her gün beş kişi yarışıyor. Beş günün birincileri yedinci gün hafta finalinde yarışıyor. Hafta finalinde birinci olanlar, Kadir Gecesi sezon finalinde jürinin huzuruna çıkıyor. Jüri üyelerine birer tane 'final kartı' verilmiş. Üyeler bu kartı hafta finalinde görmek istediği yarışmacı için kullanabiliyor. 
Jüride Osman Egin, Halil Necipoğlu ve yılların tecrübesi Dr Mehmet Ali Sarı var. Hafta finalinde, DİB Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Dr Osman Şahin de jüride yer alıyor.
Tarihe not düşmek açısından hafta finalistlerini ve final kartı kullanılarak finalist yapılan talihli okuyucuların isimlerini paylaşmak istiyorum:
1. Hafta: Samet Acar. Halil Necipoğlu'nun final kartı ile: Abdurrahman Muhammed El Cabir.
2. Haftanın finalisti: Engin ŞAHİN
3.Haftanın finalisti: Canpolat AKGÜL. Osman Egin'in final kartı ile: Ömer F. MAHMUDOĞLU
4. Hafta: Muhammed Salih N. WELİ. Mehmet A. Sarı'nın final kartı ile: Mustafa GÜVENER
SEZON FİNALİ:
1.Samet ACAR : 490 puan, Sezon Birincisi
2.Ömer Faruk MAHMUDOĞLU : 482 puan
3.Engin ŞAHİN : 480 Puan
4, 5 ve 6'ıncılar: Mustafa Güvener, Canpolat Akgül ve Muhammed Salih Najm Weli.
Ramazan ayı boyunca bizlere Kur'an-ı Kerim ziyafeti sunan bütün okuyucuları, onları yetiştiren ailelerini ve hocalarını tebrik ediyorum. Jüri üyelerine de teşekkür ediyorum.