Nazmi KILIÇ

Tarih: 23.01.2025 13:13

MEVLANAYI ANLAMAK ( 6 )

Facebook Twitter Linked-in

 Mevlana'nın yedi öğüdü, küçüğünden büyüğüne herkesin bilmesine rağmen farkına varamadığı hususlardır. Yani herkes cömertliğin, merhametin, vs. büyük nimet olduğunu, başkalarının kusurlarını araştırmanın, hiddetin de kişinin kendisine zararı dokunan özellikler olduğunu bilir, ama çoğu zaman bir kişilik özelliği olarak, bunları benimsemeyi, hayatına uygulamayı başaramaz. 
Biz bu durumu sigaranın pek çok kanser türünde ve diğer hastalıklarda büyük bir rolü olduğunun bilinmesine rağmen, başta sağlık personeli olmak üzere, hala pek çok kişi tarafından içiliyor olması gibidir. 
Malum yedi öğütte ortaya konan hususlarla Mevlana, mesnevi ve diğer eserlerinde ortaya koymaya çalıştığı özlenen ideal insan modelinin bir parçasını ortaya koymaya gayret etmiştir. Onun ahlak felsefesi açısından ele aldığı ideal insan modeli, Kuran'ın ideal insan yani sahih insan modeliyle örtüşmekte olduğu görülüyor.
Mevlana'nın düşünce yapısında dünya malına, servete, soya-sopa itibar etmemiş, insanları sabırlı olmaya, devlet adamlarını adaletli davranmaya ve merhametli olmaya davet etmiştir. Mevlana insanların hem aklına, hem de gönlüne hitap etmeyi başarabilmiştir. Hal böyle olunca insanın sevgi pınarı harekete geçiyor, beşeri ilişkilerinde daha hassas ve ulvi duygularla hareket ediyor, sosyal dayanışma tesis ediliyor.
Yaşadığımız yüzyılda, başta stres ve çevre kirliliği olmak üzere, pek çok olumsuzluk bizi tehdit etmektedir. Dışarıdan etki yapan bu tür baskılar bağışıklık sistemimizi olumsuz yönde etkilemektedir.  Bağışıklık sistemimizin bozulması ile geliştiği düşünülen hastalıklar ise gastrit, ülser, kolit gibi hastalıkların yanında tansiyon yüksekliği, bazı kalp, akciğer hastalıkları ve tümörlerdir. Bu hastalıkların oluşmasına neden olan etkenler: üzüntü, güvensizlik, inançsızlık, şüphecilik, gurur, kibir, ego, ilgisizlik, sevgisizlik vb.dir ki bunlar da Mevlana'nın mesnevisinde dikkat çektiği hususlardır. Mevlana'nın gösterdiği şekilde, dünyaya niçin geldiğini aramasını bilen, cehaletten kurtulmuş, sevgiyi tanımış, içi dünyası ile barışmış, iç dünyasına önem vererek onu eğitmeye niyetlenmiş bu kişilerden oluşmuş toplumlar daha huzurlu ve bu nedenle daha sağlıklı olacaklardır. 
Tasavvuf, insanı huzura kavuşturan haldir. Şifamız kendi içimize bakabilmemizle alakalıdır. Bugün psikologa ihtiyaç duyduğumuz hastalığın önlenmesi, kişi ve kişiler arası ilişkiyi iyileştirme çabalarında: kine-nefrete, tükenmişliğe yol açmayı önlemeyi, akıl bozukluğu olan hezeyanların-depresyonun gelişebileceği ortamı önlemeyi ve ruhi bütünlüğü sağlayıcı yolları takip edildiği görülmektedir. 
Mevlana, hayatta olup bitenler, günlük stresler karşısında insanın dayanamayıp, fizik ve ruhsal hastalıklara yakalanmasının, tasavvuf metodu ile önlenebileceğini ifade etmektedir. Günümüz insanlarını gözlemlediğimizde hepimizin buna şiddetle ihtiyacı olduğu gerçeği ile karşı kaşıya olduğumuzu rahatlıkla ifade edebilirim.
Esasen bütün dinler, felsefe ve ahlak sistemleri insanın maddi değil, ruhi yönünü ele alıp, insanının mutluluğunu ister. Mevlana da insan ruhuna büyük önem vererek, akıl sağlığına da koruyucu reçete yazıyor. Ayrıca hastanın, hekiminden beklediğini yaparak, çocuk, kadın, yaşlı, suçlu ayırt etmeden herkese sevgi ile muameleyi öğretiyor.
Kişiler ve toplumlar düzeninde anahtar rolü oynayan insan sevgisinden bahseden Mevlana: “ne ben benim, ne sen sensin, ne sen bensin, bensiz… Hem ben benim, hem sen sensin, hem sen bensin…” diyerek iyi ilişkilerin fert ve toplum açısından önemini belirtmekte, en ideal ruh hekimi gibi insan sevgisini hatırlatarak, “Biz kimseden ücret istemeyiz, ücretimiz hiçbir eksiği olmayan Allah'tan gelir” ifadesiyle halkı ve Hakkı bir tuttuğunu belirtiyor.  
“Testi taştan korkar, ama o taş çeşme oldu mu, testiler her an ona gelmeye can atar”, diyor Mevlâna. İnsan bu öğütlerde vurgulanan vasıfları kuşanarak, bencilliğinden kurtulup, değer kazandığı anda, herkes ona gelmeye, onu takip etmeye can atar. Tıpkı milyonların, bu Yedi Öğüdün sahibini takip ettiği gibi. Allah ve Peygamber sevgisini gönlüne nakşederek, Kuranın nurlu ışığı ile aydınlanma gayreti içinde olanlardan olmak umuduyla. Sağlıcakla kalın. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —