MÜTEVAZI BİR YURT KÖŞESİ: AĞLI

 Terme Bilgi Gazetesi'nin 13 Eylül 2023 tarihli nüshasında “Ağlı'da Muhtarlardan Selam Var” başlıklı bir yazı ile Ağlı ilçesinden bahsetmiştim. O yazıda Ağlılı Muhtarlarla yapmış olduğum telefon görüşmesi sonucu aldığım bilgileri bir özet halinde kaleme almıştım. Bugün ise Ağlı'ya ilk ayak bastığım andan itibaren hissettiklerimi ve yüz yüze görüşmelerimden bahsedeceğim.
Serin bir mart ayıydı. Takvimler 9 Mart 2023 tarihini gösterirken bir öğle vakti yolum Ağlı'ya düştü. Şehre adım atar atmaz her zaman yaptığım gibi etrafıma bakındım biraz. Şehrin planına, düzenine, mimari yapısına ve insan sıklığına dikkat ederdim. Ağlı da öyle oldu.
Şehrin meydanında bulunan “Boğa anıtı” altında yazılan yazıda “Ağlı” harfleri farklı renklerde yazılmıştı. Anıtın altında büyük harflerle “DOĞA SAĞLIK LEZZET DİYARI” YAZIYORDU. Burada “S(AĞLIK)K kelimesinde “Ağlı” yazan yer kırmızı diğer harfler siyah renkte yazılmıştı. Bu farklılık dikkatimden kaçmadı. 
Şehri biraz süzdükten sonra Ağlı Belediyesi'nin yolunu tuttum. Belediye başkanı o gün ildeki görevinden dolayı orada değildi. Ancak misafir olduğumu anlayan ve Ağlı Belediyesi Kültür Müdürlüğü vazifesini ifa eden Sayın Kadir Aşçı Bey benimle yakından alakadar oldu. Ağlı ile ilgili sorduğum sorulara bütün samimiyetiyle cevap verdi. Daha sonra Ağlı için hazırlanmış bir kitapçığı bana hediye etti.
Kadir Aşçı Bey'e göstermiş olduğu misafirperverlikten dolayı teşekkür ederim.
Daha sonra rotam Nedime Kaya Ortaokulu oldu. Tabii kendimi tanıtmam gerekiyordu. Sen tut 400 km'den fazla yolu git Ağlı'ya var. Öyle ya insan in misin, cin misin diye sormaz mı?
Nedime Kaya Ortaokulu Müdür Yardımcısı Şenol Özdemir Bey bizimle ilgilendi. Kısa bir sohbetin ardından okulun öğretmenler odasında buldum kendimi. Kırk yıla yakın böyle yerlere alışkın biri olarak hem hatıralarımı tazeledim, hem de yeni arkadaşlarla tanışmış oldum. Hatta şimdi ismini hatırlayamadığım bir bayan meslektaşımla konuşurken onun da Fen Bilimleri öğretmeni olduğunu öğrendiğimde çok memnun olmuştum.
Kısa bir sohbetin ardından tekrar şehrin meydanına doğru yürüdüm. Şehrin bazı yerlerinde kar birikintileri vardı. Dedim ya mart ayının dokuzuydu ve katılaşmış karlar kıştan çıkıldığını resmeder gibiydi.
Şehrin merkezinde hem metruk binalar, hem eski olduğu halde kullanılan binalar, hem de günümüz mimarisi ile yapılmış “modern” binalar bulunuyordu. Belli ki şehir bir değişimi yaşıyordu. Çok yerde olduğu gibi. 
Hiçbir zaman ahşap ile PVC denilen nevzuhur yeniliği bir arada düşünemedim. 
Şehrin boş ve düz alanlarının bazı yerleri taşlar ile döşenmiş, bazı yerleri toprak olarak kalmıştı. Belki de toprak olarak bulunan yerlere başka şeyler yapılacaktı. Bu durumu kimseye sormadım.
Son olarak Ağlı Kaymakamlığı yazan binadan içeri girdim. Görevli olduğu belli olan kişilere; emekli öğretmen olduğumu, Ordu'nun Ünye ilçesinden geldiğimi, gezerken uğradığım yerler hakkında not alıp daha sonra tanıtım yazıları yazdığımı söyledikten sonra; Kaymakam Hanım ile görüşmek istediğimi belirttim.
Bilgilerin “makama” ulaşması için bir-iki dakikalık beklemenin ardından gelen olumlu haber doğrultusunda kaymakamlık makamına girdim. Genç bir kaymakam olan Sayın Elif Yazıcıoğlu Kazanasmaz  beni kapıda karşıladı. Seyahat hakkında meramımı anlattıktan sonra karşılıklı sohbet ettik. Elif Hanım çok kaymakam gibi idealistti. Ancak anlattıklarından ülkenin önemli mülki amirlerinden olacağına dair ipuçları verdi. Doğru azim ve kararlığı yaptığı işin hakkını verdiğinin alametiydi. Bu satırları yazarken kendisinin ataması yapıldığını öğrendim. Bir Ağlılı olmasam da Elif Yazıcıoğlu Kazanasmaz'a yaptığı hizmetler için teşekkür eder, başarılarının daim olmasını dilerim. Ülkenin her yeri “bizim” insanımızla dolu ve hizmetin en güzelini hak ediyorlar.
Kaymakamlık binasından çıkar çıkmaz karşımda Terme plakalı bir araç gördüm. Hemen durdurup “Hemşerim plaka Terme'ye ait siz nerelisiniz?” dedim. Bana “Arabayı Terme'den aldım, plakayı değiştirmedim” dedi.
Bu güzel tesadüfün ardından gönlümün bir yanını Ağlı'da bırakarak yoluma devam ettim.
Bu arada telefonla bana bilgi veren Ağlılı muhtarlardan; İlhan Çakal, İsmail Tekli, Mehmet Özen, Ersin yılmaz, Erol Baş, Şemsettin Kaplan, Turan Çelik, Adem Köse, Çetin Kesim ve Cevat Bal'a teşekkür ederim.