Seyfi GÜNAÇTI

Tarih: 25.07.2024 15:51

NEHİR ARSLAN

Facebook Twitter Linked-in

 Bu hafta köşemi, azmin ve başarının örneği Nehir Arslan'a ayırdım.
Onu 2005-2006 öğretim yılı başında Terme Anadolu Lisesi 9B sınıfı öğrencisi olarak tanıdım. Sınıfta normal öğrencilerden biriydi, bir farklılık hissetmedim. Sonra yürümekte zorlandığını görünce durumunu öğrendim; Nehir'de kas hastalığı varmış.  Kasların gittikçe işlevi azalıyormuş. Bu da en çok ayaklarına yansıyor, yardım almadan yürüyemiyordu.
Üç sene boyunca Nehir'in dersine girdim.  Bu süre içinde her yıl kendisine en az bir soru sormuşumdur. Nehir'in konuşma zorluğu çektiğine dair bir bilgim yok.
Ben Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Öğretmeniyim. Mezunlar (2007) Yıllığında bir arkadaşının, “Seyfi Hoca'nın Milli Güvenlik yazılısında senin yanına oturmuştum. Ben hiç çalışmamıştım. Bana sen yardım etmiştin. Hakkını helal et” demesinden Nehir'in Milli Güvenlik Bilgisi Dersine de girdiğimi hatırlamış oldum.
Ailesi, ilçe merkezine 12 km mesafedeki Evci Kasabasında oturuyordu. İhtimal ki ortaokulu orada bitirmişti. Nehir, Terme Anadolu Lisesi'ni (Bugünkü adı; Bülent Çavuşoğlu Anadolu Lisesi) kazanınca ailesi ilçe merkezine taşınmak zorunda kaldı. Ailesi hep Nehir'in yanında yer almıştır. Biz en çok annesini görüyorduk. Babası evin nafakasını temin etmekle meşgul olduğundan haliyle onu fazla göremiyorduk.  Annesinin fedakârlığı ve cefakârlığı takdire değerdir.
Nehir ilkokul 4. ve 5'inci sınıflarda Beden Eğitimi derslerine giriyormuş. Ancak ortaokulda yavaş yavaş bu dersten muaf tutulmak durumunda kalmış. Liseye geldiği ilk yıl kendi ihtiyacını kendisi karşılıyordu. Son iki yılda hareketleri zayıfladı. Arkadaşlarının yardımıyla ancak yürüyebiliyordu.  Ailesi, çareyi Nehir'in okuluna yakın yerde ev tutmakta buldu. Bir sene de Fenk Mahallesi Bayram Sokak'ta bizim evin karşısında tek katlı bir evde oturdular. 
Artık okula onu annesi getiriyordu. Bu konuda arkadaşları da onu yalnız bırakmadılar. Arabası olan öğretmenlere, okul çıkışında Nehir'i evine kadar götürmesi için ricada bulundular. Birkaç kere de ben arabamla Nehir'i evine götürdüğümü hatırlıyorum. Durumu müsait olan sınıf arkadaşları, evine kadar Nehir'e eşlik ediyordu. 
Nehir'in bedensel engeli vardı ama bu onun ders çalışmasına engel olmadı. Nehir mazeretlere sığınmadı, derslerine çalıştı, hep çalıştı. Sınıf arkadaşı Sefa, okul yıllığında “Sana neden 'Biyogen Nehir' dediğimi biliyor musun? Biyoloji yazılılarında en yüksek notu hep sen alıyordun” demiş.
Nehir, sınıfın başarılı öğrencileri arasındaydı. Lise 1'de benim dersimden ilk dönem sınav notları 72 ve 78 olmuş. Lâkin okula alışmış olmalı ki ikinci dönemin yazılı sınavlarında tam puan almayı başarmış: 100 ve 100. Sonraki yıllarda da benim dersimden 84-97 aralığında notlar almış. 
Sınıf arkadaşı Hayrullah Yıldız onun azmini şöyle anlatmış:
“Senin hayata sarılmana ve gayretle belirlediğin yolda şaşmadan yürümene imreniyorum. Allah seni yolundan ayırmasın”
Nehir, bisküviyi çok seviyor olmalı ki Figen Beyhan onu “Bisküvi kurdu Nehir!” diye tanıtmış.
Nehir sadece derslerine çalışan bir öğrenci değildi. O, aynı zamanda iyi niyetli ve kalbi temiz bir insandı. Kimseyle kavga ettiğini, kimseye kırıcı bir laf söylediğini duymadım. Sınıf arkadaşı Semanur Yenidünya da onun bu yönünü, “İyi kalpli, temiz yürekli Nehir. Seninle aynı sınıfta olmamıza rağmen fazla muhabbetimiz olmadı. Ancak ruhunun temizliğini ve kalbinin saflığını anlamak için buna gerek yoktu” cümlesiyle ifade etmiş. 
Nehir iyi bir derece ile okulu bitirdi. “Bu halimle nasıl üniversite okurum?” demedi. Ailesi de onu destekledi. Sınavlara girdi, üniversiteyi kazandı.  Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümünü bitirdi. Gururla diplomasını aldı. Birkaç yerde çalıştıktan sonra son olarak Orman Genel Müdürlüğünde “Mekatronik Mühendisi” unvanıyla işe girdi.
Cefakâr annesi üniversite yıllarında da Nehir'in yanındaydı. 
Liseden sonra yanında olamadık ama uzaktan uzağa azmini ve gayretini takip ediyorduk. Başarılarıyla gurur duyduk ve sevindik. 
Nehir'in hayatı, bir azim ve başarı hikâyesidir. Ders olarak genç nesillere anlatılmalıdır. Nehir'i ve her daim yanında olan ailesini ve özellikle de annesini tebrik ediyorum. Nehir'e de bundan sonraki hayatında sağlık ve başarılar diliyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —