Selim EROĞLU

Tarih: 18.01.2022 08:37

ÖMRÜN UZUN, DÜĞÜNÜN GÜZÜN OLSUN

Facebook Twitter Linked-in

Lise onuncu sınıf edebiyat kitabında 16. yy şairi Baki’nin bir gazeli var.

Nam ü nişane kalmadı fasl-ı bahardan

Düştü çemende berg-i dıraht itibardan

beyitiyle başlıyor.

Şair, gazelin bu beyitinde sonbahar mevsiminden bahsediyor. Biraz serbest ifade edecek olursak, bugün itibariyle bahar mevsiminden geriye herhangi bir alamet, herhangi bir nişan kalmadı. Ağaçların yaprakları bulundukları dallardan yere düşerek eski itibarlarını kaybettiler, anlamını verebiliriz.

Sonbahar, tabiatın tamamen sarardığı, eski canlılığının kalmadığı, yavaş yavaş kış alametlerinin belirdiği mevsimdir. Hazan, hüzün demektir. İnsana faniliği ve ölümü hatırlatır. Bahara kadar kim öle kim kala!

Şiirin başında şöyle bir hazırlık sorusu sorulmuş:

‘’ Mevsimlerin, insanların duygu ve düşünce dünyasında farklı etkileri vardır. İlkbahar ve sonbaharın sizde bıraktığı izlenimler nelerdir? Düşüncelerinizi sözlü olarak ifade ediniz.’’

Daha hayatının baharında olan onuncu sınıf öğrencileri, çok farklı şekillerde duygu ve düşüncelerini sözlü olarak dile getirdiler. Açıkçası çoğu bilindik şeylerdi.

Ben de farklı bir bakış açısı kazandırmak adına duygu ve düşüncelerimi ifade ettim.

Bu mesele ta eski zamanlardan beri insanların gündemini meşgul etmiş.

Halk, Nasrettin Hoca’ya sormuş:

-Hocam, ne olacak bu insanların hali?

-Hoca, ne var insanların halinde, demiş.

-Ne olacak, kış geliyor soğuktan, yaz geliyor, sıcaktan şikayet ediyorlar.

-Hoca, susun demiş, hiç ilkbahara bir şey diyen var mı?

Hocanın da dediği gibi, insanların ekserisi yazın sıcaktan, kışın soğuktan şikayet etse de ilkbaharın en güzel mevsim olduğu hususunda mutabık kalmışlar.

Türkülerimiz bile öyle değil mi.

Ne de olsa kışın sonu bahardır.

Umut dünyası…

Konunun akışı içerisinde şu meyanda bir şeyler dedim. Sonbaharın bir adı da ‘’ güz’’ dür. Güz, kültürümüzde çok önemli bir yer tutar. Çocukluğumdan hatırlıyorum. Biz küçükken tarlada çalışırdık. Büyüklerimize su ikram ederdik. Onlar da bize, bunun karşılığında ‘’ ömrün uzun, düğünün güzün olsun’’ diye dua ederlerdi. Bu duanın ihtiva ettiği mana ne ola? Ömrün uzun olmasını anladık da, düğünün güzün olmasını neden bu kadar önemli, diye sual ettim.

Hayatlarının baharını yaşayan öğrencilerim sonbahara güz denildiğini bu zamana kadar hiç duymamışlar. İlk defa benden duyduklarını söylediler. Haliyle düğünlerin güzün yapılmasının esrarını pek kavrayamamışa benziyorlar.

Sadra şifa olmayan basma kalıp cevaplar vermekle yetindiler.

Eskiden, insanlarımızın ekonomik hayatı yıllık olarak hesaplanıyordu. Tarıma dayalı bir ekonomi vardı. Güz mevsimi, mahsullerin ambara dolduğu ve paraya dönüştüğü bolluk zamanı idi. Güz, zenginlik demektir. Paranın bol olduğu zaman düğün yapmak kolaydır. Düğün sahibi hiç bunalmaz. Çifte mutluluk birden yaşar. Başı dik olur. Kimseye boyun bükmez. Düğüne iştirak edenler de paralı olduğundan karınca kararınca düğün sahibine ekonomik destek sağlarlar. Borçsuz ve huzurlu bir yuva kurulmuş olur. Düğün sahibi kısmen borçsuz bir düğün yaptığından daha fazla mutlu ve huzurlu olur. Hakeza evlenenler de öyle.

Buraya kadar anlattıklarım, bildiklerimiz.

Benden önce Ecrin Karsan İsimli öğrencim şöyle bir yorum getirdi ki çok hoşuma gitti, bu zamana kadar hiç böyle bir şey düşünmemiştim.

Hocam, atalarımız düğünün güzün olsun demekle, evlilikteki sonbaharın bile ilkbaharın gibi olsun. Uzun bir ömür süresiniz . Ağzınızın tadı hiç bozulmasın. Hep mutlu ve huzurlu kalın. Yuvanız, sevginiz ve saygınız daim ve kaim olsun. Yuvanız dağılmasın. Hem bu dünyada hem öbür dünyada mutlu olun, demek istemişler dedi.

Ecrin’in farklı yorumu çok hoşuma gitti. Kendisini hemen tebrik ettim. Mevzuya farklı bir açılım getirdi. Konuşmalarımla taltif ettim. En yüksek notu verdim.

Neden diyeceksiniz?

Yaşadığımız bu zamanede, Çoğu şeyin olumsuz gittiği bu çağda, huzurun, mutluluğun mumla arandığı, yuvaların tarumar olduğu bu anda içimizi ısıtan böyle güzel bir yorum yapabildiği için.

Ben de Ecrin’e ilaveten mevzuyu şöyle bir temenni ile bitirdim.

Hepinizin ömrü uzun, düğünü güzün olsun.

Amin…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —