Bugün, 16 Eylül 2024 Pazartesi

Seyfi GÜNAÇTI


Planetaryum

Planetaryum



Başlığı bir seferde doğru okuyan, ödülü hak eder.
Bu kelime, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin “Bilim merkezi ve planetaryum’da sona doğru” başlıklı haberinde geçiyor. Haberde geçen birkaç yabancı kelime kafama takıldı. 
Haberlerde ve makalelerde, Türkçede karşılığı olmayan yabancı kelime veya kelimeler bulunabilir. Benim rahatsız olduğum konu, Türkçede karşılığı olduğu halde onun yerine yabancı kelime kullanılmasıdır. Buna “özenti” diyenler de var.
Kişiler kelime kullanımında yanlış yapabilir, özentiye kaçabilir. Buna bireysel hata deriz. Ancak resmi kurumlar, bakanlıklar, bakanlıkların taşra birimleri ve hele de Türkçenin korunmasına en çok dikkat etmesi gereken kurum olan Milli Eğitim Bakanlığı bu hataya düşerse, bunu mazur göremeyiz. Belediyeler de Türkçenin doğru kullanımına dikkat etmesi gereken kurumlardandır.
Sözü geçen haberde kullanımını hatalı bulduğum kelimelere göz atalım.
Planetaryum’dan başlayalım. Bu kelimenin aslı Fransızca. 1973 baskısı 1288 sayfalık ‘Hayat Büyük Türk Sözlüğü’nde yok. Orada olmaması bir ölçü müdür?
Bir bakıma öyledir. Eğer kelime, bu kadar kapsamlı bir sözlükte yer almıyorsa bu tarihten sonra kullanılmaya başlanmış demektir. İnternete baktım, ‘gezegenevi’ diye karşılık vermişler. Ben ‘Gözlemevi’ diyecektim ama tanıma göre gözlemevinden biraz daha farklı görünüyor;
“Güneşin, yıldızların, gezegenlerin ve diğer gök cisimlerinin yapay görüntüsünün özel bir yansıtıcı yardımıyla kubbe şeklindeki tavana yansıtıldığı gösteri salonu” diye tanımlanmış. Bu tanıma göre planetaryum’a ‘Gözlemevi’ denilebilir diye düşünüyorum. Eğer “gözlemevi” manayı tam karşılamıyorsa ve Türkçe karşılığı gezegenevi ise, neden “gezegenevi” kelimesini kullanmıyoruz? 
Bir de yazılışı bulmaca çözmek gibi bir şey! nerede “a”, nerede “e” kullanacağım, zorluk çekiyorum. Bu haliyle telaffuzu da insanı uğraştırıyor. Ayrıca, kelime dilimize uyarlanmamış. 
Halbuki İstanbul’un bir semti, aslı İngilizcede ‘Terapia’ iken dilimize uyarlanmış ve “Tarabya” olmuş. Cep telefonu malzemeleri satan bir vatandaşımız da “kablosuz (ağ)” anlamına gelen “wireless” kelimesini dilimize uyarlamış ve vitrinin camına “Vaylıs Bulunur” notunu asmış, ben de kendisini, bu buluşundan dolayı tebrik etmiştim.
Ben planetaryumun ne olduğunu biliyorum. 19 Mayıs Üniversitesi yerleşkesi içinde, Tıp Fakültesi’nin biraz ilerisinde bir planetaryum var. Değişik zamanlarda öğrencilerimizi buraya götürmüş ve ben de gösteriyi takip etmiştim. Benim söylemek istediğim, bu kelimenin Türkçe karşılığı varsa, Türkçe karşılığı kullanılsın.
Haberde, “Çevre düzenlemeleri başladı… perde beton imalatlarının ardından peyzaj çalışmaları yapılacak” denilmiş.
Bu “peyzaj” kelimesine de hiç alışamadım. Kelime, Fransızcadan dilimize geçmiş ve “çevre” anlamına geliyormuş. Öyleyse neden “Çevre düzenlemesi” demiyoruz da “peyzaj çalışmaları” diyoruz. Yüksek okullarda “Peyzaj Mimarlığı” diye bir bölümün olduğundan da haberim var. Bu bölüme “Çevre Mimarlığı” desek dile daha lâtif gelmiyor mu?
Devam edelim.
“Fuaye alanı, sergi salonları, atölyeler ve planetaryumun yer aldığı proje, teknolojiye ve inovasyona ilgi duyan gençlerin uğrak noktası olacak.” 
Fuaye’yi duydum. Türkçe karşılığını tam bilmesem de sinema ve tiyatrolardaki dinlenme salonlarına bu ismin verildiğini düşünüyorum. İnovasyon’a gelince, bu kelime daha önce de karşıma çıkmış ve internette manasını bulmuştum. Şu anda karşılığını hatırlamıyorum. Hayatımızın yetmiş yıllık bölümünde yer almayan, halen de kullanmadığımız bir kelimenin manasını hafızamda tutmak için enerji harcayamam. Lütfen bizimle Türkçe konuşunuz!
Belediye görevlileri bu haberi hazırlarken, bu kelimeler yerine Türkçe karşılıklarını kullansa, biz de manalarını öğrenmek için sözlükleri karıştırmak zorunda kalmasak daha iyi olmaz mıydı?