Ramazanın Ortası

 Bu yazıyı yazdığım 17 Mart, Ramazan ayının da 17'si. Peygamber Efendimiz (SAS), “Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluşa vesiledir” buyurmuş (Beyhaki, 3/306).
Ramazanın ilk on gününü idrak ettik. Umarım hadiste belirtilen rahmetten yeterince istifade etmişizdir. Şu anda Ramazanın ortasında ve mağfiret ikliminin içerisinde bulunuyoruz. Bu mağfiretten faydalanmak için çok az günümüz kalmış!
Ramazanın ilk on gününü Terme'de geçirdim. Onbirinci gün eşimle birlikte Samsun'a kızlarımızın yanına gittik. Önceki yıllar Samsun'a daha erken gidiyorduk. Bu sene böyle oldu.
Ramazanlarda teravih namazlarını imkânlar ölçüsünde farklı camilerde kılmaya çalışırım. Terme'de ancak dört ayrı camide teravih namazı kılabildim. Süre açısından rekorlar 17.36 ve 26.12 dakikadır. En hızlı teravih kıldıran hocanın kim olduğunu tahmin edersiniz.  Yalnız 26.12 dakika süren teravih namazında müftünün de bulunduğunu hatırlatmak istiyorum.
Samsun'da üç farklı camide teravih namazı kılma imkânı buldum. Çoğunlukla mahallenin adını taşıyan 'Kazımkarabekir Camisi'ne gittim. Burası, “Çocukları camiye alıştıralım” önerisinin-bana göre- yanlış uygulandığı camilerden birisi. 
Namaz öncesi neyse de namaz sırasında çocukların camiyi oyun ve koşuşturma alanına çevirmesi hiç hoş olmuyor. Çocukların gürültüsü, cemaati olumsuz etkiliyor.
Hadi diyelim imam veya müezzin uyarmıyor, bu çocukların ana-babası yok mudur? Bir akşam, iki akşam derken herhalde olanları onlar da duyuyor, görüyor.   Çocuğunu camiye getirirken yahut evden gönderirken, “Aman evlâdım! Cemaat namaz kılarken sakın gürültü yapmayın” demek çok mu zor? Namaz bitti, evine dönüyorsun. Hiç olmazsa bu sırada uyarını yap.
Bir akşam da 'Sultan Beyazıt Alemdar Camisi'ne gittim. Buradaki anlayışı beğendim.
Yatsı ezanının vakti yaklaşmıştı. Cemaatten biri vaize bir pusula uzattı. Vaiz pusulayı okuduktan sonra beklediğim uyarıyı yaptı.
“Muhterem cemaat! Özellikle hanımların namaz kıldığı bölümde çocukların gürültüsü rahatsız edici boyutlara ulaşıyormuş. Ana-babalara sesleniyorum.  Lütfen çocuklarınıza sahip çıkınız. Onların gürültüsünden cemaat namazını huşu içinde kılamazsa sorumlu olursunuz!”
“İşte bu!” dedim. Bu uyarıyı yapmak çok mu zor?
14 Mart Cuma akşamı Kazımkarabekir Camisi'ndeydim.  Ezana yakın, kürsüdeki imam bir duyuruda bulundu:  “Değerli cemaatimiz. Belediye Başkanımız İhsan Kurnaz aramızda. Namazdan sonra sizlere ikramda bulunacak” dedi.
Kendi kendime, “İkram ne olabilir ki? Herhalde çay ve pasta olur” dedim.
Namazdan sonra Başkanla birlikte caminin avlusunda kurulu çadıra geçtik. Bu arada cami çıkışı cemaate küçük bir paket içinde şeker ikram edildiğini belirtmeliyim.
Başkan vatandaşla musafaha yaptıktan sonra, biraz kenarda da olsa ben de başkanın masasındaki yerimi aldım. Aslında Başkanın hemen yanına oturma durumu hasıl olmuştu ama mahalle muhtarı olduklarını söyleyen iki kişiye yer vermemin daha doğru olacağını düşündüm. 
Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, 1981-82 öğretim yılında Terme İmam Hatip Lisesi beşinci sınıfta öğrenci iken ben de okulun öğretmeniydim. Yarım dönem dersine girdiğim öğrencimizin, Samsun'un en büyük ilçesi İlkadım'a Belediye Başkanı olmasından gurur duydum.
Masamızın üzerinde “2024 Yılında Yaptık” yazılı 22 sayfalık bir kitapçık vardı. Başkan herhalde “Bu kitapta yazılanları sadece 2024 yılı içinde yaptık” demek istiyordu.
Başkan haliyle icraatlarını anlattı. Görevde bir yılı doldurmadan kiralık araçlara ödeme yapmaktan kurtulduklarını, piyasaya olan 170 Milyon TL borcun 140  Milyonunu ödediklerini, 65 yaş üstü vatandaşlar için “Huzur Konağı” adıyla bir hizmeti başlattıklarını anlattı.
Başkanın icraatlarını anlatmaya bu sayfa yetmez. Zaten konumuz da bu değil. Ancak, “Kiralık araçlara her ay 6-10 milyon TL ödüyorduk. Ekim 2024 itibariyle belediyemizi araçlara kira ödemekten kurtardık” dedi ki, bunu önemli buldum. Demek ki Başkan, belediyenin imkânlarını ekonomik kullanmayı başarmış.  Hizmetleri, ileride kendisi için tavsiye mektubu yerine geçecektir. 
Millet ve memleket için dürüstlükle ve adaletle çalışan herkesi tebrik ediyorum.