Nazmi KILIÇ

Tarih: 07.11.2024 11:00

ŞEHİTLİK MAKAMI

Facebook Twitter Linked-in

 Yakın zamanda Terme bir şehidini daha dualarla uğurladı. Şırnak'ta görevi başında kalp krizi geçiren tank sözleşmeli er Kander BABÜR kaldırıldığı hastanede şahadete kavuştu. Başta ailesi, yakınları ve hepimiz çok üzüldük. Ortadaki gerçek evladımızın makamların en alasına kavuşması hüznümüzü serinletti. Kimilerinin kıskanmasına vesile oldu.  
Herkese nasip olmayan şehitlik Kander evladımıza nasip oldu. Bu şehitlere duyulan saygının, minnettarlığın, şehitlik makamının ne anlama geldiğinin bilindiğinin göstergesiydi. Bir anlamda şehitlik herkese nasip olmadığına göre, geride kalanlar ne kaybettiğini çok iyi biliyorlar. Şehitlerin ne kazandığına bir bakalım. 
İslâm müslümanlara, sadece bir durumda, haksızlığı ve saldırıya uğradıkları zaman kendilerini ve inançlarını savunmak, böylece Allah'ın adının yücelmesi ülküsüne hizmet etmek amacıyla saldırgan tarafa karşı direnç göstermeyi, gerekirse savaşmayı, hatta bu uğurda ölmeyi istemektedir. Böylesine yüce bir amaç uğruna, gerektiğinde hayatını ortaya koyacak mümine elbette bir mükâfat verilmeli ve bu mükâfat, onun yaptığı iş oranında büyük ve yüceltici olmalıdır. Şehitlik makamı işte bu mükâfatın adıdır.
Şehitlerin sahip olduğu bazı nitelikler ve özel durumlar vardır ki bunlar, şehitlik makamının yüceliğini göstermektedir. Sevgili peygamberimiz, "şehit cennettedir." buyurmuştur. Şehitlerin cennette büyük bir saygınlıkları vardır. Resûlüllah, bu saygınlığın derecesini şöyle dile getirmiştir: "kudret ve iradesiyle yaşadığım Allah'a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra tekrar dirilerek savaşıp tekrar öldürülmeyi, ardından yine dirilerek savaşıp yine öldürülmeyi arzu ederdim." Resûlüllah Efendimiz son peygamber olarak cennetteki en yüksek makamın sahibidir. Şehitlik makamının yüceliğini vurgulamak için bu anlatım yolunu seçmiştir. Bu sebeple hadisi, "eğer en yüksek makam olan peygamberlik makamında olmasaydım, şehitlik makamının kazandırdığı bu büyük ayrıcalığı defalarca yaşamak isterdim." şeklinde anlamak gerekir. Peygamberimizin arzuladığı şeyi bizzat şehit nasıl arzulamaz? 
Yine Hz. peygamber (s.a.s.) buyuruyor: "yeryüzündeki her şeye sahip olsa da, cennete giren hiç kimse tekrar dünyaya dönmek istemez. Ancak şehit, gördüğü hürmetten dolayı dünyaya dönmeyi ve on kere şehit olmayı arzu eder." kul hakkı dışında bütün günahları affedilir. Resûlüllah efendimiz, şehidin, borç (kul hakkı) dışındaki bütün günahları affedilir." buyurmuştur. Şehitler şefaat edeceklerdir. Sahabelerden ebu'd-derda'nın rivayet ettiğine göre Resûlüllah (s.a.s) "şehit, ailesinden yetmiş kişiye şefaat eder." buyurmuştur. 
Resûlüllah Efendimiz 'Şehitlerin en üstünü, ön safta düşmanla karşılaştığında yüzlerini çevirmeyip öldürülenlerdir. Bütün müminler Allah tarafından kendilerine böyle bir mert verilmesi için dua ederler. Böylesine büyük bir şerefin kardeşlerine verilmesi ise onların müthiş şevklenmelerini ve aralarında müjdeleşmelerini sağlar. Bu olay müminlerin Allah yolunda savaşma azimlerini artırır. Ayetlerin gerçekleştiğini görmek ise onları İslâm'a daha da çok bağlar. Onlar Allah yolunda öldürülen şehitlerini asla ölülerden saymazlar. Zira Kur'ân-ı Kerim'de “Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz.” (B.S 154) Kur'ân şehit olan müminlerin konumunu çok açık şekilde anlatır. Allah şehit olan ihlâslı müslümanları kendi katında ayrı bir eğitime tabi tutacağını, böylelikle de onların kötülüklerini örteceğini bildirir. Bu şerefli eğitimden sonraki mekânları ise kuşkusuz cennettir. Cenâb-ı Allah şehitlerin girmeyi şiddetle arzu ettikleri cennete kesin olarak gireceklerini de bildirmiştir. Onların cennete girme konusunda en ufak bir kuşkuları yoktur. Çünkü Allah kendi yolunda savaşa çıkarak şehit olanlara ve onlarla birlikte savaşan Müslümanlara önceden bu büyük müjdeyi vermiştir. Şehitlik bir mümin için dünya hayatında elde edilebilecek en şerefli, en saygıdeğer mertebedir. Allah bu mertebeyi herkese nasip etmez, müminlerden çok seçkin kullarına bağışlar. Çünkü şehitlik verilene büyük bir onur verilmiş demektir. Bu yüzden şehitlik makamına oturmak herekse nasip olmaz. Allah şehit yakınlarına ve yüce milletimize sabırlar ihsan eylesin.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —