İki güzel kelime. Şükretmek; bir iyiliğe karşılık vermek, teşekkür etmektir. Teşekkür; teşekkür edileni mutlu ederken teşekkür edeni de güzelleştirir. Zaten herkes kendi hayatından örneklerde bunu görür.
Ben bugün su ile şükür arasındaki ilişkiden söz edeceğim. Suyun, şükürle ilgisi varsa insanın neden olmasın?
Bir seneden fazla bir süredir korona virüs illetinin pençesi altındayız. Bu virüs, insanoğlunu pek çok sosyal ilişkiden mahrum bıraktı. Hafta sonları evlerimize kapandık. Şimdi tam kapanma sürecindeyiz. Haliyle insanlar cep telefonu ile çok daha fazla meşgul oluyorlar. Buldukları videoları paylaşıyorlar. Gruplarda o kadar çok görüntü ve resim paylaşılıyor ki hepsini açıp bakmaya, seyretmeye vaktimiz olmuyor. Bunlardan bir tanesini ilginç buldum.
Bir adam iki elinde birer bardak tutuyor. Bardakların içinde su var. Her iki bardak da aynı musluktan doldurulmuş. Bardağın birinde taze su, diğerinde bayat su mu var? Hayır. İki bardağa ait suyun mikroskobik fotoğrafları ayrı ayrı paylaşılmış. Ancak iki suyun da kaynağı aynı olmasına rağmen iki fotoğraf birbirinden farklı. Anlatan bunu şöyle açıklıyor:
“Bu bardağa yaklaşıp ‘Çok şükür’ dedim, diğerine de ‘şeytan’ kelimesini söyledim.”
İlk defa 1990’ların başında bir Japon bilim adamı bu deneyi yapmış ve suyun da bir hafızası olduğunu tespit etmiş. Suyun hafızası olduğuna dair bir başka video daha seyretmiştim. Orada, “Masada bir bardak su varken yakınında kavga etmeyiniz, kötü kelimeler kullanmayınız. Eğer kötü sözler sarf etmişseniz o suyu içmeyiniz. Çünkü suyun hafızası vardır ve o kötü sözleri kaydetmiştir” deniliyordu. Bunun doğruluğunu araştırmak bilim adamlarına düşüyor.
Şükretmek öyle güçlü bir kelime ki şükür sözünü duymak, hafızası olan suyu güzel hale getiriyor. İnsanın %70’inin su olduğunu düşünürsek, şükrederek insanın nasıl güzelleşeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Kelimeler suyu etkiliyorsa vücudunun %70’i su olan insanı da etkiler.
Deneyler ister gerçek olsun isterse olmasın şükrün ve teşekkürün insanın ruh yapısı üzerindeki olumlu etkisini tartışmaya gerek yoktur sanırım.
Mutluluğun anahtarı şükürdür. Şükür öyle güçlü bir kelimedir ki; çağımızın en yaygın hastalıklarından olan depresyon ve kaygı bozukluğuna(anksiyete) ilaç gibi geliyormuş. Gözlemler; şükreden insanların daha olumlu, daha yapıcı, daha hoşgörülü ve daha neşeli olduğunu ortaya koymuş.
Biz, bu deneyi görmeden de şükrün güzel bir söz, güzel bir davranış olduğunu biliyoruz. Biz Müslüman’ız ve şükür, imanımızın gereğidir. Kuran-ı Kerim’de 76 yerde şükürden söz edilmektedir. Bu benim tespitim, sayı daha da yüksek çıkabilir.
Şimdi şükürle ilgili birkaç ayeti görelim:
1.Bakara 51-52: “Siz buzağıyı tanrı edinmiştiniz de; sonra bunun ardından şükredesiniz diye sizi bağışlamıştık.”
2.Bakara 152: “Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin.”
3.Bakara 172: “Ey iman edenler! Eğer siz ancak Allah’a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temiz olanlarından yiyin ve Allah’a şükredin.”
4.Nisa 147: “Eğer şükreder ve iman ederseniz Allah size niye azap etsin ki? Allah şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir.”
Şükür, Allah’adır. İnsanlar da kendilerine yapılan bir iyilik, bir güzelliğe karşılık teşekkür ederler. İnsan; verdiği nimetler için Rabbine şükreder, görevini yapmış insanların huzurunu duyar. Ruhu huzur bulurken vücudu da güzelleşir. İnsanoğluna teşekkür eder, bundan da mutluluk hissi duyar.
Bu ay, rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan’dır. Allah’ın rahmetini isteyelim. İşlediğimiz günahlar ve yaptığımız hatalardan dolayı af dileyelim, tövbe edelim. Şükrümüzü de eda ederek mutlu olalım. Hayırlı Ramazanlar.