Sosyal medyada ve yazılı basında birkaç haftadır Amazonlar tartışılır oldu.
Tartışılması bile güzel. Üslup güzel oldukça, eleştiriler yapıcı olduktan sonra, varılmak istenen hedef daha da kolaylaşıyor. Ama şu bir gerçek ki hiç birimizin anası, bacısı, eşi Amazon kadını değildir. Olamaz da. Yine bir gerçek var ki Terme adı, bir efsane bile olsa, Thermedon antik kentiyle, Themikyra ile çok yakından ilgilidir.
İlçemizde yaşayan bazı büyüklerimizden aldığımız bilgiye göre, Terme adının “Derme”den (Toplama, çevre illerden gelenlerin oluşturduğu şehir) geldiği söylense de, bunun bilimsel bir açıklaması yoktur.
Şenol Başkan çok iyi bir turizmcidir. Dünya da gezmediği ülke sayısı yok denecek kadar azdır. Bu yoldaki çalışmaları İlçemize çok şeyler kazandıracaktır eminim. Daha göreve başlayalı bir yıl bile olmadı. Terme için böyle büyük projelerden söz etmesi bile, ufukta güzel şeyler olacağının göstergesidir. Şenol Başkan Terme için bir fırsattır.
Tecrübesinden istifade edersek ilçemiz çok şey kazanacaktır. Meyveli ağaç elbette taşlanır. Önemli olan niyettir bence. 20-25 yıl sessiz sedasız bekledik, biraz daha sabır diyorum.
Samsun bir kurtuluş şehridir. Büyük önder Atatürk`ün Kurtuluş Mücadelesini başlattığı şehirdir Samsun. Milli mücadele şehridir. Daha doğrusu Atatürk`ün şehridir. Bu konuda fikir ayrılığımız olamaz. Daha bir asırlık konu bu çünkü. Ama Amazonların Samsun ili ile anılması, onlar tarafından sahiplenilmesi hiç de yakışık almamaktadır.
Taş yerinde ağırdır Terme pidesiyle, pirinciyle, fındığı ile ünlü, bu bize yeter derseniz, olduğumuz yerde daha çok sayarız.
Bunların yanında Amazonların da ön plana çıkarılmasının ne zararı olur bize. Dünyanın bir çok yerinde turistlere hayal satan, bir sürü turizm rehberleri var.
Yanımızda Heredot, Homeros gibi bir sürü tarihçi olduğuna göre, Thermedon ve burada yaşayan Amazonların çok da uzak bir hayal olmadığını düşünüyorum. Buradan kazanılacak olan parayı istemiyorum diyenlerin duygusal davrandıklarını düşünüyorum.
Düşünsenize Terme`ye girişte sarı levhalara yazılmış Antik şehir tabelaları. Amazon heykelleri satan insanlar, ok atan bayanların basılı olduğu tişörtler, şapkalar, Simenit gölü etrafında Kayıklarla gezenler, orada çadırlar kurup gözleme yapanlar, Terme ayranını yeniden hayata geçirenler, atlarla gezenler…Tabi bunlar benim düşüncelerim.
Karşı çıkanlar mutlaka olacaktır. Hepsine de saygı duyarım.
Bizim kültürümüz çok sağlam temeller üzerine oturtulmuştur. Amazonlarla bu kültür yara almaz, almayacaktır da.
İnsanlar hayal ettiği müddetçe yaşarlarmış.
Kalın sağlıcakla.