Bugün, 7 Temmuz 2024 Pazar

Zeki ORDU


TERTİP SEVABI

TERTİP SEVABI


 Terme Bilgi Gazetesinin 27.06.2024 tarihli nüshasında “Kayalıklardaki Asalet” başlıklı bir yazı yazmıştım. Daha doğrusu başlığını öyle yazdığımı sanmıştım. Ancak insanın başına gelen aksiliklerden biri de benim başıma gelmiş başlıkta günümüz tabiri ile matbaa hatası yapmışım. Tabii ben doğru yazdığımı düşünüyorum.
Yazı gazetede neşredilince “Kaylıklarda Asilet” gibi tuhaf bir şekilde çıkmaz mı? Tabii çıkar çıkmasına da bunun hemen düzeltilmesi gerekiyor. Ben de hemen gazeteye telefon ettim. Daha doğrusu Nazan Şentepe İşler'i aradım. Nazan Hanım gazetede çalışmaya başlayalı kısa sürede başarılı olmuştu. Bazı dikkatleri şaşırtıcı şekilde fevkalade idi. 
Ben kendisini arayıp yazımın başlığında bir hata olduğunu, onu düzeltmesini rica ettim. Tabii hangi şekilde düzeltilmesi gerektiğini de bildirdim. Aldığım cevap benim açımdan şaşırtıcıydı. Çünkü Nazan Hanım bana “Hocam yazınızın başlığında bir terslik olduğunu biz de düşündük. Ancak konu sizin yazı olunca biraz düşündük. Çünkü bazen öyle yazı başlıkları atıyorsunuz ki doğru mu yanlış mı tereddüt ediyoruz. Bu başlığı da öyle ilginç başlıklardan biri sandık” demez mi?
Bence haklı…
Bazen alışılmışın dışında başlılar verdiğim doğruydu. Ancak bu sefer gerçekten yanlış yazılmıştı. Tabii bu durumda değişmesi lazımdı. Derdimi telefonda izah ettim Nazan Hanım'a. Sağ olsun o da düzeltti. Düzeltti düzelmesine de beni aldı bir düşünce. Sonra kendi kendime “Bir daha yazılarını kontrol et! Yoksa işte bu hallere düşersin dedim. 
Birini tanımak gerçekten çok mühim. Nazan Şentepe işler'i bu dikkatinden dolayı tebrik ederim. Çünkü muhatabı hakkında bazı malumatlara sahip. Bu aslında güzel bir özellik. Çünkü ileride ters bir şey olduğunda; sizi bilinen özellikleriniz kurtarabilir.
Bu vesile ile tarihe mal olmuş bir yanlışlık hikâyesi ile yazımıza son verelim.  
Sizlere Abdullah Cevdet ile Süleyman Nazif arasında geçen bir konuşmayı yazmak istiyorum. Bu konuşma konusu gelince sık sık anlatılır. Abdullah Cevdet Batıcı biridir. Süleyman Nazif ise daha muhafazakâr. Hal böyle olunca da ne zaman karşılaşsalar aralarında bazı çekişmeler olmakta. İkiside meşhur oldukları için bazı sözleri tarihe geçiyor. Böylece kalıcı oluyor.
Hadise şöyle:
Abdullah Cevdet “İçtihad” dergisinde bir şiirinde “Ben bu milletin öksüzüyüm” yerine yanlışlıkla “Benbu milletin öküzüyüm” diye dizilmiş. Hata-i mürettib olmuş efendim” yani “matbaa hatası” olmuşdiye dert yanan Abdullah Cevdet'e Süleyman Nazif cevabı yapıştırıverir: “Ne hatası efendim; 
sevab-ı mürettib (hayırlı bir iş) veya isabetli olmuş” demiş.