Bugün, 19 Eylül 2024 Perşembe

Zeki ORDU


ULUKÖY

ULUKÖY


 Bu günkü yazımızın konusu Taşova'nın bir köyü. Köy dedimse öyle sıradan bir köy değil. Sadece Taşova'nın değil ülkenin bile mühim yerleşim yerlerinden biri. İsmi: Uluköy…
Uluköy'ü bir defa ziyaret etmiştim. Hatta hakkında yazı yazdığımı bile hatırlıyorum. Yazı dedimse, ziyaret konulu bir yazı.
Ancak değerli kültür insanı Abdullah Seçkin Beyefendi bir vefa misali köyü hakkında inceleme-araştırma konulu bir eser yazmış. Topladığı bilgileri eskilerin tabiri ile kisve-i tâb'a büründürerek “ULUKÖY” ismini vermiş.
Kitabı, Abdullah Seçkin Beyefendi imzalayarak tarafıma hediye ettikten sonra dört günde okudum. Kitap A4 ebadında 332 sayfadan meydana gelmiş. Dili son derece sade. Zaten güçlü bir kalem ve eğitimci olduğundan anlatmak istediğini muhatabına kolay aktaran bir üsluba sahip. Bu açıdan okuma ve anlama güçlüğü çekmedimse yazarın meziyetinden olmalı.
Uluköy; dünden bugüne ele alınmış. Hititliler dönemi (18), 6. Mihridat Köprü ve Kalesi (21), Roma- Bizans ve Selçuku dönemi (22),  Osmanlılar dönemi (24-25) hakkında bilgiler verilmiş.
Osmanlı döneminde 'boyahaneler' (31), Tanzimat usulü gereğince yeniden sayım yapılarak nüfus bilgileri tespit edilmiş.(35)
İstiklal madalyalı şehit ve gaziler (105-108) hakkında bilgiler verilerek eser zenginleştirilmiş. Kitapta, Uluköy (Sonusa) hangi tarihlerde hangi ilçe ve illere bağlı olduğu bilgileri ilave edilmiş. (109)
Ünlü seyyah İbn-i Batuda 1333'lü yıllarda yolu Sonusa'ya yani Uluköy'e uğramış. Fatih Sultan Mehmet Niksar Ulu Camii'de bayram namazı kılıp, Sonusa (Uluköy) üzerinden yoluna devam etmiş.(111)
Tarihler 6 Şevval 920 senesini gösterirken Yavuz Sultan Selim Sonusa'dan geçer. Evliya Çelebi 1643 yılında Erzurum yolculuğu dönüşünde Uluköy'e uğrar. ( 117)
Bu arada tarihte meşhur Celali isyanları hakkında da bilgi verilir. (117)
1939, 1942, 1943 depremleri ve depremde hayatını kaybedenlerden kitapta yerini alır. (123-124) Uluköy'ün yetiştirdii tarihi şahsiyetler de kitapta yerini alır. (142)
Sonusa'da yetişen âlimler listesi ( 143-148) sayfalar arasında bizlere takdim edilir.  Sinan Paşa Türbesi (157), Kuşunlu Camii (163), su kanalları ( 173), Uluköy'de bulunan Türk- İslam Mühürleri (175), Belediye başkanları (197) kitabın sayfalarında yerini almış.
Uluköy Belediyesi, belediye hizmetleri, Uluköy'e ait kültür ve devlet adamlarına yer verilmiş. ( 198-274)
Kitapta bulunan en önemli bilgilerden biri de  275-293 sayfalar arasında bulunan köyde kullanılan tabirler olmuştur.
Bu eseri ilgiyle okudum. Atalarımızın “Elden kalan elli gün kalır” sözü mucibince eseri okur okumaz çalakalem satırlara alayım dedim. Bu açıdan “Nakil kusurum” mutlaka olmuştur. Ancak bir hakkın teslimi için bu konuyu yazmamın elzem olduğuna kanaat getirdiğim için alelacele bir şeyler karaladım.
Abdullah Seçkin Bey'in “ULUKÖY” adlı eseri bu alanda çalışma yapacaklar için temel bir kaynak olacak vasıftadır. Çok kimse yaşadıkları yerler için “Ben de yazmak istiyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum” dediğini duymayanımız yoktur. İşte bu açıdan kendinden sonrakilere kaynak olacak bir çalışmadır.
Böyle bir eseri okurlarıyla buluşturan Abdullah Seçkin'e bir defa daha teşekkür eder; sağlıklı ve huzurlu bir gelecek niyaz ederim. 

Not: Parantez içindeki rakamlar yazılan konunun hangi sayfada olduğunu göstermektedir.