Bugün, 30 Nisan 2024 Salı

M. Yetkin KARAMOLLAOĞLU


UNUTULMAK ÇOK ACI!

UNUTULMAK ÇOK ACI!


Yılların gazetecisi olarak çok dostum oldu. Onların birçoğu halen çalışan gazeteciler grubunda. Ben de yıllanmış bir gazeteci olarak o grupta devam ediyorum.
Zaman zaman arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde sohbet ederken, eski gazete çalışmalarımızı, o günün koşullarını bir bir aktarırız. Yani eski anılarımızı tazeleriz.

Sohbetlerimizde ilk sorduğumuz soru gazeteci kime denir ve nasıl olmalıdır?
Her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de “sap ile samanı” birbirine karıştırırız. Gazetecilikte kurallar vardır. Gazeteci mesleğinde dürüst, çalışkan kanunlara uyan, haber alma, işleme ve iletme görevlerini hakkıyla yapan kişi olmalıdır.

Çünkü geçim kaynağı bu. Gazeteci temel bilgileri görmemezlikten gelemez, yok da edemez. Durup dururken bu da nerden geldi aklına Yetkin Hoca demeyin. Elbette ki bir nedeni var!
Dünyada 10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmaktadır. Her nedense günümüzde topluma gece gündüz demeden hizmet eden, her konuda toplumu bilgilendiren bu insanlar hatırlanmaz oldu. Eskiden gazeteciler, vilayette valilerle, ilçelerde ise kaymakam ve belediye başkanlarıyla birlikte bu anlamlı günü bir yerde kutlarlardı.

Şimdilerde ise gazetecileri, bir grubu aristokrat grup, diğerlerini de haber hamalı grubu olarak ikiye ayırdılar. Samsun`da, çalışan gazeteciler valilikçe bir yerde buluşup eski günlerin anısını yaşarken; ilçemizdeki gazeteciler ise sadece vefalı iki kuruluşun çiçekleriyle hatırlandı.

Fakat Piazza AVM ve Rönesans Yönetim A.Ş. Terme`deki çalışan gazetecileri unutmadı. Onları düzenlediği bir kahvaltı programında bir araya getirerek basın emekçilerini onurlandırdı. Kendilerine buradan teşekkürü bir borç bilirim.
Samsun basınına da, geçtiğimiz günlerde Valilik tarafından bir program düzenlendi. Ancak ilçe basın mensupları, kaymakamlar böyle bir program düzenlediği gerekçesiyle programa davet edilmediği açıklandı. Valinin bu konuda hiçbir ayrım gözetmediğini de vurgulandı. Biz gazeteciler olarak böyle ufak konuları büyütecek değiliz.

Şu günlerde eli kalem tutan çoğu yazarın doğruları aktarması gerekirken tersine kalemlerini çakar almaz silah olarak yalanlarla, toplumu kandırma aracı olarak kullanmaktadır.
Köşe yazarlarının yine bir çoğu da siyasilerin, sermaye sahiplerinin kendi ideolojilerinin yalan ve iftiralarla fink attığı arena haline getirmiş oldukların görmekteyiz.

Gerek ulusal gerekse yerel gazetecilerin çoğu, yalanı ustalıkla üretip köşelerinde pervasızca sıkılmadan yazıyor. O saf ve temiz okuyucu o yalanları doğru diyerek okuyor, inanıyor. Olmaz böyle bir şey.
Bu insanlar, gazeteleri okunmaz hale getirdiklerinin farkındalar mı? Toplum artık gazeteye benim gazetem diyemiyor. Acaba verdiği haberler doğru mu diye kafası karışıyor. Birinin doğru dediğine diğeri yanlış diyor. Haydi gel de çık işin içinden. İnan inanabilirsen.

Çalışan gazeteciler gününde gazeteciliği rant ve birilerinin menfaati için çıkaranlara kutlu olsun demiyorum. Gerçekten ekmek parası peşinde olup da dürüst ve ilkeli gazetecilik yapan kardeşlerimizin günü kutlu olsun, diyorum.