Zeki ORDU

Tarih: 21.06.2021 17:01

VUSLAT

Facebook Twitter Linked-in

Her cümle kelamın kaleme alınmasıyla vücut bulmuştur. Dolaysıyla “içte” olan “dışa” aksetmiş olur. Bu bir nevi tarihe not düşmektir.

Yazılı edebiyatımızda nesir ve nazım türlerinde sayılmayacak kadar eser ve eser sahibi vardır. Bir şekilde hislerini ve fikirlerini kitaplaştırarak koruma altına alırlar. Böylece yazılanlar kadar, eser sahipleri de kendisini tarihe havale etmiş olur.

Çok değerli şair ve yazar arkadaşım Hatice Satgun Hanımefendi şimdilik son eseri olan “Vuslat” adlı şiir kitabını imzalayıp şahsıma ulaştırdı. Belki posta ile gelen en heyecan verici bir şeydi bu. Çünkü içinde şiirler vardı.

Şiiri muhtelif zamanlarda “his ve sesten ibaret” olarak tanımladım. Belki yazım türleri arasında en zor olanlarından. Ancak Hatice Satgun birçok şeyde olduğu gibi bu zorluğunda üstesinden gelmek istemiş, hislerini sese tebdil ettirmiş. Ve elimize yüz şiirden mürekkep bir eser ortaya çıkmış.

Özellikle ismi manidar. Vuslat… Bu eserin arka tarafını bilemeyiz. Belki bir kavuşma arzusu, belki de bir kavuşma an’ı… Her ne olursa olsun içinde kelimelerin yeterli olamayacağı mısralar var.

Kitabın ismini üzerinde şiirlerinden birinin başlığı yazıyor. Sanki başlığın önsözü gibi. “Zindandaki aşıklar…”

Madem zindandalar, öyleyse vuslat zamanını bekliyorlar. Ayrılık ve kavuşma… Hicran ve vuslat…

Kitabının 102’inci sayfasında şiirlerinin 68’incisi olan “Zindandaki Âşıklar” şirinde; “Kıskacında tutsağım Yusuf’un bir haliyim/ Bırakın da kavuşsun zindandaki âşıklar” diyor.

Şiirlerinde yer yer akıcı, yer yer hicvedici, yer yer yol gösterici, yer yer kahramanca mısralar bulunmaktadır. Bazen sosyal bir konuyu, bazen de hislere tercüman oluyor. “Bizim El” adlı şirinde “Sınanmış kalbini yoklar durursun/ Bizim elin dili bitmez sevdiğim” mısraları şiirin bütünü hakkında ipuçları veriyor.

İyilik Pınarı adlı şiirinden bir dörtlük:

İyilik Pınarı aksın nazında

Şair kaleminde Ozan sazında

Mevsimin baharı güzü yazında

O sevda gülünden başka vermesin

 

Yıllar ve Yollar şiirinden bir dörtlük:

Bir yolcusun sen de günü yüklenmiş

Bir gece bir gündüz sırta eklenmiş

Giresunî yürü yolun beklenmiş

Sevgiye adımlar kalpten bu yollar

 

Şiir bu… Ne zaman, nerede, nasıl bir mısra ile karşılaşacağınız belli olmaz. Yine “Leylam” adlı şiirinde “Bu sevdanın yükünü, sırtıma sardın” Leylam derken; sırttaki yükün manevi ağırlığını dile getiriyor. Hem de en veciz şekilde.

Hatice Satgun “Giresunî” mahlası ve hece vezniyle yazdığı şiirlerinden toplamış bu eserinde. Lütfedip naçizane bizden de kitap hakkında kısa bir görüş yazmamızı istemiştir. Bu bizim için de memnuniyet verici bir durumdur.

Hatice Satgun’un bu son eseri olmayacaktır. Bizleri bazen sevindiren, bazen hislendiren, bazen düşündüren mısraları ile yine huzurlarımızda olacaktır.

Kendisini böyle bir eseri meydana getirdiği için tebrik eder, kitabını imzalı olarak bize ulaştırdığı ve kitap hakkında görüş istediği için de teşekkür ederim.

Nice eserlere inşallah.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —