YAHUDİLER YA DA İSRAİLOĞULLARI

 7 Ekim Cumartesi sabahı, Filistin halkının temsilcilerinden HAMAS'ın, roketlerle İsrail'i vurduğu haberleri ile uyandık. Bazıları, “Durup dururken bu saldırı da nereden çıktı?” dediler.
Aslında harekât, durup dururken olmamıştı. Filistin halkı yaklaşık 100 yıldır bir baskı ve zulüm altındaydı. Biliyorsunuz, İsrail bir Yahudi devletidir. Peki kimdir bu Yahudiler?
Hz. İbrahim (AS), üç ilâhî dinin mensuplarınca da saygı görür. Oğullarından İsmail Arapların, İshak da İsrailoğulları'nın atasıdır. İshak'ın oğlu Yakup'un 12 oğlu vardı.  Yakup'un bir adı da İsrail olduğundan onun soyundan gelenlere “İsrailoğulları” denilmiştir.
Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat'a göre Hz İbrahim, Kuzey Mezopotamya'nın Ur şehrinde doğmuştur. Bu bakımdan İbraniler'in ilk yurtları olarak Kuzey Mezopotamya kabul edilmektedir. 
İbraniler, Babillilerin istila hareketleri sırasında (MÖ 2000-1800) Suriye yoluyla güneye inmişler, daha sonraları da Kenan diyarına göç etmişlerdir. 
Hz. Yusuf, Hz. Yakup'un 12 oğlundan biridir. Onun, kardeşleri tarafından kuyuya atılması, bir kervan tarafından bulunup Mısır'a götürülmesi Kuran-ı Kerim'in Yusuf Suresinde anlatılır. Tarihler, Hz Yusuf'un Mısır'a gidişinin Hiksoslar dönemine (MÖ: 1788-1580) rastladığını söyler.
Filistin'de görülen bir kıtlık döneminde İsrailoğulları, Hz Yusuf'un aracılığı ile Mısır'a gelip yerleşmişler ve dört asır kadar Mısır'da yaşamışlardır. Hz Musa da İsrailoğulları içinden çıkmış bir peygamberdir. Hz Musa'nın, bir Mısırlının ölümü olayına karışmasından dolayı Hz Musa ve İsrailoğulları Mısır'dan kaçmışlar, Tih Sahrası'na gelerek orada 40 sene kadar yaşamışlardır. Hz Musa'nın ölümünden sonra İsrailoğulları Filistin'e gelerek Şeria Nehri civarına yerleşmişlerdir. 
Zamanla İsrailoğulları doğru yoldan sapınca Allah(CC) onlara Davut(AS)'ı peygamber olarak gönderdi. Davut'tan sonra peygamber olan oğlu Süleyman (AS) aynı zamanda devlet başkanıydı. Hz Süleyman Kudüs'te Mescid-i Aksa'yı ve kutsal tapınağı yaptırdı. 
Hz Süleyman'ın ölümünden sonra devlet; İsrailiye ve Yahuda olarak ikiye bölündü. İsrailiye Devleti, MÖ: 722 yılında Asurlular tarafından yıkıldı ve halkı esir olarak götürüldü. Tarihin derinliklerinde kaybolan bu insanlara “İsrail'in kaybolmuş kabileleri” denir.
Güneydeki Yehuda Krallığı da MÖ: 587 yılında Babilliler tarafından yıkılmış, Kudüs yerle bir edilmiş, hanedana mensup kişiler öldürülmüş ve halk Babil'e götürülmüştür. Yahudi tarihinde buna 'Babil Sürgünü' denir. 
Babil esareti yarım asır kadar sürmüş, İran İmparatoru Keykavus, Babil'e hücum ederek esirlerin ülkelerine dönmelerine izin vermiştir. Filistin'e dönen İsrailoğulları, Süleyman Tapınağını yeniden inşa etmişlerdir. Babil sürgünü sırasında hürriyetlerini kaybeden Yahudilerin, diğer değerlerini de kaybetmeleri beklenirken, aksine daha şuurlu bir 'Yahudilik' zihniyeti doğmuştur.
Filistin MÖ: 63'de Roma yönetimine girdi. Roma'nın zulmüne dayanamayan Yahudiler isyan etti. Buna karşı Roma'nın tepkisi daha korkunç oldu. İmparator, isyanı bastırması için oğlu Titus'u Filistin'e gönderdi. Titus, Kutsal tapınağı yıktı. Bir milyona yakın Yahudi'yi öldürttü. Bir kısmını da Roma'ya götürdü. 
Artık Yahudiler için Kudüs'te şeref ve ihtişamı temsil eden hiçbir şey kalmamıştı. MS: 70 yılında Diaspora (Korkunç Dağılma) başladı. Yahudiler dünyanın çeşitli bölgelerine dağıldılar. Değişik milletler içinde koloniler halinde yaşadılar. Fakat değerlerini, ideallerini ve inançlarını kaybetmediler. Yahudi bilinci ile varlıklarını devam ettirdiler, hedefledikleri gaye için azimle yaşadılar. 
Hedefleri neydi?
Filistin toprakları üzerinde bağımsız bir Yahudi Devleti kurmak?
Filistin, Osmanlı idaresi altındaydı. Osmanlı yönetimindeki Filistin toprakları üzerine bağımsız bir Yahudi devleti kurulması fikrini ilk ortaya atan Fransız General Napolyon Bonapart olmuştur. Sene 1799. Yahudi Teodor Herzl, Filistin'de bir Yahudi devleti kurabilmek için Sultan II. Abdülhamit'e akla gelmeyecek tekliflerde bulunmuş fakat hepsinde ret cevabı almıştır.
Yahudiler, uzun uğraşmalar ve siyasi oyunlar sonunda emellerine ulaştılar. Kendilerine 'vaat edilmiş' saydıkları 'Arz-ı Mev'ud'da, yani Filistin'de 14 Mayıs 1948'de İsrail Devletini kurmayı başardılar.          (Devamı haftaya)