Zeki ORDU

Tarih: 25.09.2018 17:07

YAR YARASI VAR BENDE

Facebook Twitter Linked-in

Bu zamana kadar beş yazı yazdım Neşet Ertaş için. Maalesef iki tanesi kayıp. Belki bir ayıp ama teknolojinin alametlerinden işte. Virüs vs?

Bozkırın Tezenesi 25 Eylül günü ayrıldı aramızdan. Yani ?Gönül Dağı? yandı. ?Zahide? boynu bükük kaldı. Artık ?Gülüşün gülden güzel? güzel diyemeyecek kimse.

Yol artık ?Gönülden gönüle? değil. Milyonlarca yetim ?gönül? kaldı geriye. Zaten gönül kelimesini senin kadar güzel telaffuz eden yoktu.


Sazının teline her dokunduğunda kelimeler gizliden ?gönül? diyordu ve onu anlayan anlıyordu.


Türküler, şarkılar devrini doldurdu ve tarihteki yerini aldı bence. Bakmayın siz ?TRT Türkü? ve ?TRT Nağme? programlarına.


Sevgi mahiyetini kaybetti. Belki de anlamını.


Günümüz nesli artık ?Cıs taka? dinliyor. O da melodilerini. Sözlerini anladığını sanmıyor.


Bir ?İdrak çıkmazı? içindeyiz aslında.


Neşet Ertaş bize ?etsiz, kemiksiz? bir sevgi bırakmaya çalıştı. Ancak devrindekilere anlatabildi biraz.


Ardından milyonlarca hayran ıraktı. Bir de yaralı ve hüzünlü gönül?


Sanatını siyasete ?bulaştırmadı?, sağı-solu karıştırmadı işin içine. Sağdan da soldan da seveni var.


Kaybettiğim yazılarımın birinde onun için ?His coğrafyamızı gönül sazıyla çizen? usta demiştim. O sazının tellerine gönülleri birleştirmek için vurdu. Hatta bir yazımda da ustanın saz çalışı için ?Az daha gayret etse kendisi yerine sazı söyleyecek? yazmıştım.


Yazılar kayıp ama bazı cümlelerim aklımda.


Ne zaman eylül ayı gelse birçok şey gibi o da gelir aklıma. Eylüller tam bir ?Vurgun ayı? oldu.


Yazıların sonu nereye kadar sürer bilmem. Bu altıcı ama iki tanesi elimde değil. Elde olmayan sebeplerden dolayı o da terk etti beni.


Gönle giden yolu en kısa şekilde terennüm ederdi. İşte bunlardan biri:


? Canım asılı kaldı


Zülfün telinden güzel?


Şu ifadedeki derinliğe bakar mısınız. Zülfün teline asılan şey bir ?can.?


Aklıma Necip Fazıl´ın şu mısraları geldi.


?Kaf dağını assalar belki çeker de bir kıl


Bu ifritten sualin kılını çekmez akıl?


Biri bir saç teline ?Kaf Dağı´nı? astırırken, diğeri bir tele ?can? asıyor. Biri akla, biri gönle hitap ediyor öncelikli olarak.


Şairlik işte.


Yeter ki dermansız bir derde düşme. Ne demiş Neşet Baba:


?Dermansız bir derde düştüm


Dermanım var yar elinden?


Hem derdi, hem de dermanını dile getirmiş.


Çünkü

?Bir garibim yanar bağrım tutuşur

Bunca hasret çektim gayri yetişir?

Dert çekmek herkesin harcı değil. Derdi izah etmek de kolay değil. Yâri olanın yarası da olur. Ne diyelim başka. Neşet Baba´nın yanında böyle söz söylenmez elbet.

Son olarak ona bırakalım meydanı.


?Hiç merhem kar eylemez

Yar yarası var bende?

Yar yarasını bilir misiniz?

Ben demedim. Neşet baba dedi.

Yahu şu ?merhem? nerede?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —