Bugün, 16 Eylül 2024 Pazartesi

Yılmaz İMANLIK


YILMAZ İMANLIK'TAN YAĞMUR KOKUSU'NDA SIMSICAK HİKÂYELER M. NİHAT MALKOÇ - 4

Bu hafta M. Nihat Malkoç hocamın Yağmur Kokusu hikaye kitabımla ilgili yaptığı çok kıymetli bir değerlendirme yazısını paylaşmak istiyorum sizinle…”


  "Toprak ve Su" hikâyesinde bir su kuyusu açma macerası anlatılarak vazgeçmemenin önemi vurgulanıyor. 
"Yağmur Kokusu", kitaba da adını veren bir hikâye olarak karşımıza çıkıyor. 
Bu, kitapta favori olarak gördüğüm iki hikayeden biri... 
Aslında bir hikâyeden çok, mensur şiiri andırıyor. Burada soyut ve imgeli bir anlatımla Türkçenin güzellikleri sergileniyor.

"Yağmur Kokusu" hikâye kitabının "Alacalar Geldi" hikâyesinde kış mevsiminin yazara neleri çağrıştırdığını görüyoruz.  
"Gaz Lambasında Eriyen Zamanlar" hikâyesinin ismi çok güzel. Hikâyede geçmişe özlem, diğer adıyla nostalji havası var. 
Yazar dünle bugünü karşılaştırarak mâziye duyduğu hasreti, çocuğunu karşısına almış bir baba edasıyla anlatıyor. Bu metin hikâyeden çok, anı özelliği taşıyor. Fakat tespitler çok yerinde. 
Belli ki yazar düne ve bugüne dair iyi gözlemler yapmış. "Kar Tanesinde Tüllenen Özlemler" metni için de benzer şeyleri söyleyebiliriz. 
Bu metin deneme-anı karışımı bir eser olarak karşımıza çıkıyor. İfadeler çok güzel ve özgün. Şiirsel bir üslûp kullanılmış metinde. "Hangisi Daha Zor" isimli metinde yine bir yaşanmışlık dile getiriliyor. 
Bir edebiyat öğretmeninin kendisine verilen kitap hediyesini kabul etmemesi, yazarın kalbini fazlasıyla kırmış. 
Metin bu çerçevede oluşmuş. 
Buna hikâye değil de anı demek  daha doğru olur kanaatindeyim. 
Yazar Yılmaz İmanlık  "Yağmur Kokusu" adlı hikâye kitabının son metni olan "İlk Heyecan" adlı yazısında, yazanı küçümseyen ve kitaba kıymet vermeyen tuhaf  bir edebiyat öğretmeninden yola çıkarak ilk kitap heyecanını anlatmış. Aslında bu bir hikâyeden çok bir hatıra özelliği taşıyor.
Hikâyeci Yılmaz İmanlık'ın üslubuna dair son birkaç söz...
Edebiyatın birçok türünde kalemini mahirce oynatan Yılmaz İmanlık, belli ki edebiyat öğretmeni olmanın getirmiş olduğu birikim ve donanımla Türkçeyi çok güzel kullanıyor. 
Mecazlardan, söz oyunlarından ve soyutlamalardan ustaca yararlanıyor. Başta deyimler olmak üzere, dilin bütün imkânlarından istifade ediyor. 
Neticede "Yağmur Kokusu" kitabındaki gibi başarılı metinler çıkıyor ortaya. Kendisine edebiyat yolculuğunda üstün başarılar dilerim.