Peygamber Efendimizin, “Allah’ım! Recebi ve Şabanı hakkımızda hayırlı kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır” diye dua ettiği mübarek Ramazan ayı geldi.
22 Mart Çarşamba akşamı ilk teravih namazı kılınacak. Yine camiler şenlenecek.
23 Mart Perşembe günü de ilk sahura kalkacağız. Yani o gün Ramazan ayının ilk günüdür. Bizi bu günlere ulaştıran Rabbimize şükürler olsun.
Ramazan ayının işaretlerinden biri de mahyalardır. Şehrin merkezî ve büyük camilerinde minareler arasına gerilen düzeneğe yazılan ışıklı yazıya mahya denir. Mahyalar, kısa öğüt ve nasihatlerden oluşur. “Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan, Güleryüz sadakadır, Müminler kardeştir, Şefaat Ya Rasulallah, Haya imandandır, Oruç sabrın yarısıdır ve Namaz dinin direğidir” ifadeleri birer mahya örneğidir.
“Oruç tut sıhhat bul” ifadesi de mahya örneklerinden biridir.
Müslümanlar oruç tutarak hem dini görevlerini yerine getirmiş olacaklar hem de sağlık ve sıhhat bulacaklardır. Müslümanların orucundan haberi olmayan bazı gayrı Müslim doktorların, bazı mide rahatsızlıkları için hastalarına oruç tutmalarını önerdiğini yurt dışında yaşayan Türklerden dinlemiştim.
Yine bir Japon doktorun, mide rahatsızlığı çeken bir hastasına haftada bir gün oruç tutmayı önerdiğini okumuştum.
Ramazan ayı bizim de sağlığımıza ve şifa bulmamıza vesile olur inşallah.
Sosyal medyada paylaşmıştım; 15 Mart Çarşamba günü Samsun Gazi Devlet Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı Dr Erdal İzgi tarafından kasık fıtığından ameliyat oldum. Uzmanlık alanım değil ama ameliyat sonrası hızlı iyileşmeye göre söylüyorum, doktor başarılı bir operasyon yapmıştır. Cuma günü de beni taburcu etti ve eve gönderdi. Bu yazıyı yazdığım sırada evde gayet rahat gezebiliyorum, hatta bilgisayar başında çalışabiliyorum.
Öncelikle ameliyatımı gerçekleştiren Dr Erdal Beye; bizzat ziyaretime gelen, telefonla arayan veya mesajla şifa ve sağlık dileklerini ileten arkadaşlarıma ve yakınlarıma teşekkür ediyorum. Hastanede iken bana bir güzellik yapan gazetemiz personeline de ayrıca teşekkür ediyorum.
Ramazan, oruç ayıdır.
Aklı başında ve ergenlik çağına girmiş olan her Müslüman’a bu ayda oruç tutmak farzdır. Şu kadar ki, dini bakımdan seferi olanlar yani oturduğu yerden yayan yürüyüşle üç günlük bir yolculuğa çıkanlar, eğer bir güçlük varsa yolculukları süresince oruç tutmayabilirler. Ayıca oruç tutamayacak kadar takatten kesilmiş yaşlılar ve sağlığı elverişli olmayanlar da oruç tutmayabilir. Lakin bu gibi kimselerin oruç borcu üzerinden düşmüş değildir. Hasta olanlar sağlığına kavuştuğunda tutamadıkları gün kadar oruç tutarlar. Hastalığı sürekli olanlar ise oruç tutamadığı her gün için bir fakire fidye verir. Fidye, fakirin normal şartlarda bir günlük yiyeceği kadardır. Bu miktar da her yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından duyurulmakta olup, Samsun Müftülüğünce hazırlanan imsakiyede 2023 yılı için 70.00 TL olarak belirlenmiştir. Fidyenin tamamı bir fakire verilebileceği gibi, farklı kişilere de verilebilir.
Cenab-ı Hakk’ın orucu bizlere farz kılmasında sayısız hikmetler vardır. Allah (CC) orucu kullarına farz kılmakla onlardan bir şey istemez. Oruçtan hâsıl olan fayda ve sevap insana aittir. Nitekim Allahu Tealâ, “Oruç benim içindir ve onun sevabını ben takdir ederim” buyurmuştur.
Oruç, nefisleri ıslah eder, ahlakı güzelleştirir. Kalpleri kin, garez, haset ve intikam duygularından uzaklaştırır. Oruç tutan insan nasıl kendini yemekten, içmekten ve cinsel arzulardan uzak tutuyorsa; dilini yalandan, dedikodudan, iftiradan, küfürlü konuşmalardan da korumalıdır. Ancak bu takdirde orucun faziletinden nasibini alabilir. Çünkü Peygamberimiz (SAS) bir hadislerinde, “Nice oruçlunun oruçtan nasibi, aç ve susuz kalmaktan ibarettir” buyurmuştur.
Rabbim tuttuğunuz oruçlarınızı ve yaptığınız ibadetlerinizi kabul etsin. Bizleri, Ramazanın feyzinden ve bereketinden nasibini alan kullarından eylesin.